Kişilik: (Soğuk kanlı bir katil. Dünyayı umursamayan. Tüm herşeyini kaybetmiş, Hayatta elindeki tek şeye sıkı sıkı sarılmış. Dünyadaki en önemli şeyi. Kılıcı)
Geçmiş: (Hatırladığı en erken anısı 5 yaşındaki anısıydı. Babasıyla birlikte babasının dojosuna yürüyüşü. Annesinin ona gülüşü. Yanağından öperek kapıdan geçirmesi. Eski güzel günler. 11 yaşına kadar hiç bir sorun yoktu sanki hayatlarında. Sanki Tanrı özel olarak ilgileniyordu. Babasının dojosu çevredeki en ünlüsüydü. Bir sürü öğrencileri vardı. Ailesi mutluydu. Sadece arada babası sakeyi fazla kaçırınca çok dertli hale bürünüyordu.
12 yaşındayken Kenshin babasının yanına gidip neyi olduğunu sordu. Babası kafasını kaldırıp kederli kederli "Kenshin bu dojonun nasıl bu kadar ünlü olduğunu biliyor musun?
-Tabi ki baba, Sen çok güçlü olduğun için. Dojonu kurmadan önce çevredeki bütün dojolara meydan okuyup tabelalarını aldığın için.
-Evet oğlum. Ama bilmediğin bir şey var. Benim kullandığım teknik yasak bir teknikti. Ustam bana öğretirken sadece yaşam kalım meselelerinde kullanmam için bana söz verdirtmişti. Ama ben onu ün ve para için kullandım. Bu yüzden böyle üzgünüm. Ustama ihanet ettim. Bunu ödemeliyim.
-Kenshin biliyorsun seni diğer öğrencilerden fazla eğitiyorum. Onlara göstermediğim hareketleri gösterdim sana. Bugün nedenini öğrendin işte. Sen Hiten mitsurugi-Ryü tekniğinin 28. ustası olacaksın ve yenilmez bir battojutsu* ustası olacaksın.(İai-Kılıcı kınından hızlıca çekmek)
Kenshin pek anlamamıştı ama babası kadar güçlü olacaksa umursamıyordu. Babasına her zaman hayran olmuştu. Babası ona göre dünyadaki en güçlü adamdı ve onun kahramanıydı.
Çalışmalara hemen sonraki sabah başlamışlardı. Normalde Bokken(Tahta kılıç) kullanırken babası gerçek kılıç vermişti ona. Ağırlığı altında eziliyordu ama yıkılmaya niyeti yoktu. Babasını utandırmayacaktı. Babası ona bir biri ardına teknikler anlatıyordu. Kılıç sallamasını istiyordu. Koşturuyordu. Zıplatıyordu. Reflekslerini ve dayanıklılığını arttırmak için gerçek dövüşler bile yapıyorlardı. Her şey Kenshin için çok güzel gidiyordu. Ama antremanlara başladıktan sonra annesi bir daha hiç gülmemişti. Kendisine üzüldüğünü düşünüyordu. Başka bir şey olamazdı. TÜm gücüyle çalışıyordu. Koşma, zıplama, kılıç sallama, refleks... Tüm eğitimler bütün gününü alıyordu. Ama nihayetinde buna değeceğini biliyordu. 6 ayda tüm teknikleri kullanabilir hale gelmişti ama henüz mükemmel değildi. Son bir teknik kaldığını biliyordu. Sürekli babasına onu öğretmesini istiyordu ama babası yanaşmıyordu. Konuyu değiştirip daha fazla antreman yaptırıyordu sadece.
Tüm tekniklerde ustalaştıktan sonra(4 yıl sürüyor) babası kenshini yanına çağırdı. Hiten Mitsurugi-ryū'nun son ve nihai tekniğini öğrenme zamanın geldi.........(Bu hareketi kullanmak için yazacağım rp'de açıklayağım.)
Sonunda Nihai tekniğinde ustalaşmıştı artık. 6 aylık özel eğitim bitmişti. Ustasında denemek için bahçeye çıktılar. Babası gözleri ıslak karısını öptü. Oğlunun karşısına geçti. Kenshin bana bir söz vermeni istiyorum. Bu tekniği benim gibi mal mülk için kullanma. Kılıcını sadece insanları korumak için salla. Sana ustan olarak emrim budur. Kenshin usulca babasının ve ustasının önünde eğildi. Annesi ağlıyorduç Hİç bir anlam veremiyordu bu olanlara. Neden ağladığını bilmiyordu. Dikkatini babasına verdi. Kılıcını kavramıştı bile. Babası işaret verince çıkışını yaptı ve nihai tekniği uyguladı. Yapabildiği için sevinirken etrafta uçuşan kan ve annesinin çığlıkları sevincini kursağında bırakmıştı. Dönüp baktığında babasını yerde kanlar içinde yatarken buldu. Naptığını anlaması uzun sürmedi. Kendi kendine lanet okuyordu. Derinden kesmediğine emindi. Sadece yüzeysel kesmeye uğraşmıştı. Nasıl oluyordu da babası yerde öylece yatabiliyordu. Anlam veremiyordu...
*1 hafta sonra*
Babasını defin işlemlerini halledip eve dönmüşlerdi. Annesi onunla konuşmamamıştı. 1 haftadır hiç konuşmamışlardı. Konuşacak yüzü yoktu. 1 haftanın bitiminde, Yeni haftanın başlangıcında annesi yanına geldi.
-Kenshin seninle konuşmak istediğim bir şey var. Babanın ölümünden kendini sorumlu tuttuğunu biliyorum ama kendini suçlamamalısın.
Her ne kadar bu sözler biraz rahatlamasını sağlasada kalbindeki o acıyı yok etmeye yetmemişti. Nasıl suçu olmazdı. Babasını öldürmüştü. Bunun suçunu çekmesi gerekiyordu...
-Babanın sana öğrettiği teknik yeryüzünde sadece 1 kişi usta olabilir. Böyle tehlikeli bir teknik dünyada herkes tarafından kullanılmaması için Yaratıcısı bir kural koydu. Nihai teknik bu kural için oluşturuldu. Usta ve öğrencisi nihai tekniklerini çarpıştırılar ve öğrenci kazanırsa yeni nesilin ustası olur. Usta kazanırsa yeni bir öğrenci bulup baştan başlar. Hiten Mitsurugi-ryū'nun özü budur. 2'nizden birinizin öleceğini biliyordum. Ama yine de bu acıya katlanamıyorum.
Her şey mantıklı gelmeye başlamıştır Kenshin'e. Babasının sözleri "Ustama ihanet ettim. Bunu ödemeliyim.", Annesinin sürekli üzgün olması. Her şey yerine oturmuştu. Ama yine de babasını öldürmesinin acısı kalbinden çıkmıyordu. Kıymık gibi derinlere işleyip her atışında başka yara açıyordu sanki. Her atışında tekrar ağrıyordu. Her seferinde bir öncekinden daha fazla. Bu acıyı dindirmenin tek bir yolu olabileceğine karar verdi. Tek yapabileceği babasının son dileğini gerçekleştirmek olabilirdi ancak...
*2 hafta sonra*
Evde işler biraz düzelmiş gibiydi. Annesini bir kere gülerken bile görmüştü. Kendisi gülemiyordu ama buna mutlu olmuştu. İlk defa birisini öldürmesi hem de kendi babasını öldürüşü sürekli rüyalarını kabusa çeviriyordu. Doğru düzgün uyuyamıyordu bile. Bir gün yataktan kalkarken ne yapacağını biliyordu. Annesinin yanına koşup iznini aldı. Dağlara çıkıp eğitim ve meditasyon yapacaktı. Kendi özünü bulması gerekiyordu. Babasının dileğini nasıl gerçekleştireceğini bulması gerekiyordu. Annesi buna mutlu olmuş gibiydi. Annesinden izin alınca dağlara doğru yola koyuldu.
*1 yıldan fazla süre sonra*
Dağlara geleli çok uzun zaman olmuştu. Eğitim ve meditasyon çok işe yaramıştı. Amacını bulmuştu sonunda. Marine askeri oluğ dünyayı korsanlardan temizleyecekti. Çok geliştirmişti kendini refleksleri hızı ve gücü çok üst düzeye çıkmıştı. Dağ eğitimi amacına ulaşmıştı.
Eve dönüp annesine haberini verdi. Annesi buna çok mutlu olmuştu. Sonuna kadar desteğini alıp, en yakın marine basesine başvurmak için yola çıktı. Bu yeni bir maceranın sadece başlangıcıydı. Babasını rüyası, annesinin umudu...)
Stat puanları: (20 puanınız vardır. Dilediğiniz gibi dağıtabilirsiniz.)
Güç: 6(Fiziksel olarak ne kadar güçlü olduğunuz bu statnıza göre anlaşılır.)
Çeviklik: 9(Hız, çabukluk, esneklik gibi konular bu statnıza göre anlaşılır.)
Dayanıklılık: 5(Fiziksel olarak ne kadar dayanıklı olduğunuz bu statnıza göre anlaşılır.)
-- Edited by Roger on Wednesday 4th of July 2012 11:39:16 AM