One Piece Rpg

Members Login
Username 
 
Password 
    Remember Me  
 

Topic: Farklı Yoldan Giden Bir Rahip

Post Info
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 8, 2012
Farklı Yoldan Giden Bir Rahip
Permalink   
 

Her zaman ki sıradan günlerden biriydi sabah kalktığımda Ameno-sama için dua etmiştim ve Ameno-sama için her dua edişimde kendimi daha huzurlu hissediyordum onun elçisi görevini görmek benim için büyük bir onurdu. Daha sonra giyinip Ameno-sama'nın simgesi olan küpeyi taktım artık kiliseye gitmek için hazırdım ve kiliseye doğru yola cıktım Ameno-sama'ya inanmıyan bu düşük varlıkarla beraber calışmak hiç bir zaman hoşuma gitmiyordu ancak Ameno-sama'yı daha da onurlandırmak için ona daha fazla dua etmeliydim . Kiliseye girdiğimde her zaman ki herkesin bana karşı soğuk bakışları vardı her zaman ki gibi vaktinden biraz erken gelmiştim Ameno-sama'yı tekrar onurlandırmalıydım  her ne kadar bütün bu saçma derslerden nefret etsemde girmek zorundaydım. Bugün kü ders "Kutsal Metin Zırvalarıydı" ah ne kadarda saçma böyle bu kilisdeki tüm saçmalıklar arasındaki en saçma konu ve lanet olası Matuv denen rahip vericekti bugünkü dersi. Matuv tamamen iyi huylu ve aşırı dindar biriydi kişiliklerimiz hiç uyuşmuyordu bu herifi gerçekten deli gibi öldürmek istiyordum. Kodumumun herifi seni kesinlikle bir gün öldürceğim ve o zaman Ameno-sama'nın yüceliğini sana göstericeğim. Ah Ameno-sama bu herifin ruhu sen de istiyor musun ders sırasında benim aklımdan geçen tek şey Matuv'u ne derece öldürmek istediğimdi evet onun kalbini sökmeliydim ha-ha-ha-ha daha sonra onun ruhunu Ameno-sama'ya sunmalıydım evet bunu yapmak istiyorum gerçekten bu yapmak istiyorum. Seni öldürdüğümde herkes Ameno-sama'nın yüceliğini fark edicek aaaaaaaaaah bunu düşünmek bile kendimi mutlu hissetmemi sağlıyor.



-- Edited by Bermuda von Veckenschtein on Wednesday 8th of August 2012 10:14:42 PM

__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 8, 2012
Permalink   
 

Yaşlı bunak ezbere okuduğu saçma ayetlere devam ediyordu. Benim yüzümün aldığı şekli farketmiş olacak ki "Bermuda von Veckenschtein ! Hey Rahip Veckenschtein ! Beni dinlemiyor musunuz siz ! Hemen bana Asturya metinlerinin 6. cüzünü okuyun von Veckenschtein. " diyor ancak benresmen farklı bi boyuttayım dediklerini pek takmıyorum . Ha Ameno-sama'nın sesini duyuyorum o herifi öldürmem istiyor ha-ha-h-ha evet evet bunu zevkle yapıcağım o yaşlı bunağın ruhunu sana suncağım kesinlikle ve ayağı kalkıyorum ve yavaş yavaş Matuv'un üstüne doğru yürüyorum ve Ameno-sama'nın Matuv'u öldürmeme izin verdiği için içimde inanılmaz bir mutluluk var bunu birazda olsa yüzüme yansıtıyorum korkunç bir gülümseme ile yavaş yavaş Matuv'un üzerine yürüyorum. Onu nasıl öldürmeliydim evet buldum onun kalbini sökmeliydim evet evet daha sonra kalbini parçalamalıyım ha-ha-ha-ha-ha bunu düşünmek bile beni aşırı mutlu ediyor. Matuv'un karşısına tikilip "O saçma zırvalarınızla zerre ilgilenmiyorum Ameno-sama senin ruhunu istiyor ve onun elçisi olarak ben ruhunu ona adıyıcağım" . Onu öldürmek için Shisai Kenpo Hyōji sa reru tekniğini kullanıp onun göğüs bolgesini soyutlaştırıcaktım daha sonra Shisai Kenpo : Jōka suru tekniği ile elimi soyutlaştırıp kalbini tek seferde sökücektim evet aklımda ki saldırı buydu ve. Shisai Kenpo : Hyōji sa reru diyip saldırmaya hazırlanıyorum.




-- Edited by Bermuda von Veckenschtein on Wednesday 8th of August 2012 10:51:00 PM

__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 9, 2012
Permalink   
 

Derse giriyorsun sınıfta yirmiye yakın öğrenci var. Bu ders genel bir eğitim dersi olduğu için sayı bu kadar fazlaydı. Halbuki ruh ehlilleştirme ya da soyutlanım dersleri sadece bir iki asil öğrenci ile yapılırdı. Matuv artık seksenli yaşlarına gelmiş yaşlı bir adamdı ve Kafasındaki ezbere ayetler dışında hiç bir şeye sahip değildi. Onunla ilgili düşündükçe yüzün daha korkunç bir hal almaya başlamıştı bu arada çoktan derse başlamış olan Matuv-san seni farkedip kızıyor: "Bermuda von Veckenschtein ! Hey Rahip Veckenschtein ! Beni dinlemiyor musunuz siz ! Hemen bana Asturya metinlerinin 6. cüzünü okuyun von Veckenschtein. " Adamın bahsettiği metinleri bu güne kadar hiç okumamıştın bile. Asla ilgini çekmeyen ahlak zırvalarından ibaret bir kitaptı.



__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 9, 2012
Permalink   
 

Shisai Kenpo : Hyōji sa reru... Yaşlı bir adam için uygulayabileceğin doğru bir saldırıyyordı elini onun göğsüne koyup tekniğini uyguluyorsun bir anda elin İhtiyar rahibin içine giriyor. Elini soyutlaştırdığında onun organlarını hissedebiliyorsun. Kalbini kavrayıp kendine çekiyorsun. Soyut bir halde vücuttan sökülen kalp göğsten çıkarken somutlaşıyor elindeki yumruk büyüklüğündeki organdan kanlar fışkırmaya başlıyor. Ağzı tıpkı bir fıskiye gibi kan boşaltan Rahip yere devrilirken herkes etrafında toplanıyor. İçeriye hızla bir iki rahip geliyor ve herkesi dışarıya çıkarıyorlar. Tam bu kargaşa sırasında bir ses kulağına fısıldıyor: "Kilisenin mezarlığına gel."



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 9, 2012
Permalink   
 

Matuv'un kalbi elimdeydi onu öldürmüştüm onu öldürdüğüm sıradaki etraftakilerin korkusu çok güzel çok güzel çok güzel ha-ha-ha her taraf kan içindeydi Matuv'un ağzından kanlar çıkıyordu aaaah bu görüntü beni aşırı mutlu ediyordu. İçeriye giren 2 rahip herkesi dışarı çıkarmıştı ama ben Ameno-sama'nın gücünü onlara istediğim gibi göstermiştim bu kargaşa sırasında biri "Kilisenin mezarlığına gel." diye fısıldadı kulağıma. Kargaşa nedeni ile kimin bana bunu söylediğini fark edememiştim benimle buluşma cürettini kim gösteriyordu ki? yoksa beni bir konuda uyarıcak mıydı ha-ha-ha-ha o zaman bu herif bugünkü ikinci kurbanımız olur Ameno-sama ne dersin..

Adamla buluşmaya gitmeden önce Matuv'un cesedini alıp kilisenin arka tarafına taşıdım bu ruhu Ameno-sama'ya adamak için ayin yapmalıydım. Matuv'un kanlarından ayin için gerekli olan ritüeli çizdim ve Matuv'u ritüelin tam ortasına koydum. Artık her şey hazırdı ritüele başlıyabilirdim. Ne kadar huzur verici bir günahkar ruhu daha Ameno-sama'ya adıyıcaktım gördün mu Matuv seni o salak tanrın kurtarmadı işte ha-ha-ha-ha. Ayini tamamladıktan sonra bir kaç dua ettim ve Matuv'un cesedini ateşe verdim artık onun ruhu Ameno-sama'ya ayitti. Şu bana seslenen adamla buluşma vaktim gelmişti. Mezarlığa doğru yollandım içimde büyük bir mutluluk vardı bir günahkarı daha öldürmüştüm neticesinde..



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 9, 2012
Permalink   
 

Rahip kılıcını mezarlaradn birine sağlayıp "Burası bir mezarlık genç adam ve sende bir rahipsin. Burada acı çeken ruhları hissedebilmeni beklerdim. Baban bunu yapabilirdi. Ölü ruhları hissetmek... Neyse tayfadan iki kişi Kiliseye senin tayfaya geçtiğini bildirmek için gitti. Artık kilise dersleri bitti evlat. İcraat zamanı." diyor. Ölü ruhları hissetmek mi benim böyle bir şeye ihtiyacım yok ki Ameno-sama'yı kabul etmiyip ölen bunca gunahkar hiçte umrumda değil eğer yapabilseydim onların dahada fazla acı cekmesini sağlardım böylece doğru yolu bulabilirlerdi belki. Aslında bunu yapmalıydım evet Ameno-sama'nın düşüncelerini ölü ruhlarada göstermek bunu yapabilirmiydim ?. Ben bunları düşünürken Rahip arkasını dönüp yürmeye başlamıştı ve bir iki mezar geçtikten sonra geri dönüp "Korsanlığa hoş geldin genç rahip." dedi. Bu lanet olası yerde kalmaktansa Korsan olup Rahip Bade'ten bir şeyler oğrenmek daha iyi bir seçim olabilirdi benim için. "Korsanlık pek umrumda olan bir şey değil açıkcası ama Rahip Bade siz ilgimi çektiniz sizden oğrenebiliceğim bir şeyler olduğunu düşünüyorum sizin ruhunuzun güçünü az çok tahmin edebiliyorum ve ayrıca şu Ölü Ruhları hissetmek ile ilgili söylediğiniz şeyler ilgimi cektiğini söyleyebilirim bu yüzden teklifizi kabul ediceğim"


Evet korsanlara katılıp daha da güçlenmek benim için çok iyi olacaktır. Yani en azından buradaki rahip bozuntularının o saçma zırvalarını dinlemek zorunda kalmıycağım. Ha Ameno-sama o rahiplerin hepsini öldürmemi mi istiyorsun? ha-ha-ha-ha bende bende bunu cok istiyorum hayır hayır sadece buradaki rahipleri değil buradaki herkesi sana inanmayın herkesi katletmek evet bu çok iyi ha-ha-ha-ha. Ama şuanda bunu yapabilicek gücüm yok Rahip Bade ile korsanlara katılıp daha fazla güçleniceğim ve yeteri seviyeye geldiğimde buradaki Ameno-sama'ya inanmıyan herkesi her canlıya katlediceğim. Bunları düşünürken yüzüm yine çok kötü bir hal alıyor..



-- Edited by Bermuda von Veckenschtein on Thursday 9th of August 2012 10:24:42 PM

__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 10, 2012
Permalink   
 

Mezarlığa giriyorsun gündüz vakti olmasına rağmen mezarlık korkutucu bir yer. Elbette bu sadece misafirler için geçerli bir durumdu. Ev sahiplerinin pek şikayetçi olduğu düşünülemezdi... Bir süre mezarlar arasında yürüyorsun fakat kimse görünmüyor. Derken bir soru ile muhatabın kendini gösteriyor: "Ruhları hissedebiliyormusun ?" Tam karşında duran yaşlı rahip Frank bade. Yada ona kilisede verdikleri isimle korsan Bade... Uzun kılıcı ve ince zırhının üstündeki her zamanki yeşile çeken cübbesiyle tam karşında duruyordu. "Babanın adamları seni iyi yetiştirmişler evlat. Ama içinde annenin isyankarlığı var. Ve artık istesen bile kiliseye devam edebileceğini sanmıyorum... Saygıdeğer bir rahibi öldürdün ve Büyük ihtimalle afaroz edileceksin. Tıpkı benim gibi."



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 10, 2012
Permalink   
 

Mezarlığa girip bir süre etrafta bana seslenen adamı aradım ancak etrafta kimse yoktu ancak bir anda yanımda biri belirdi "Ruhları hissedebiliyormusun ?" adamın birden yanımda belirmesi anlık olarak ürkütmüştü ama ondan önemlisi ruhları hissdebiliyormusun derken neyi kasıt ediyordu ben bunları düşünürken "Babanın adamları seni iyi yetiştirmişler evlat. Ama içinde annenin isyankarlığı var. Ve artık istesen bile kiliseye devam edebileceğini sanmıyorum... Saygıdeğer bir rahibi öldürdün ve Büyük ihtimalle afaroz edileceksin. Tıpkı benim gibi." . Bu herifi daha önce duymuştum kilisede adı geçmişti eminim buda bir anda yanımda bitmesini açıklıyor adete Templar Korsanlarının bir üyesi aynı babam gibi yüksek ihtimalle babamla yakın arkadaşlardır. O lanet herifi görmüyeli uzun süre oluyor. " Templar Korsanlarından Frank Bade ha isimini duymuştum her neyse o lanet olası yerden afroz edilmem pek umrumda değil benim görevim Ameno-sama'nın elçisi olarak onun buyruklarını gerçekleştirmek ve ayrıca Ruhları hissediyor musun derken ne demek istiyorsun?"



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 10, 2012
Permalink   
 

Bu dinsiz rahiple beraber yarım saat kadar yürüyorsunuz. Yol esnasında o sana kendi hikayesinden bir iki parça anlatıyor. Anlaşılan kilise derslerinden pek hazzetmeyen bir karaktere sahip: Bir gün derste baş rahiple tartışıyor. Ve Baş rahip "Sen cehennem ateşini bilemezsin" dediği için o gece Frank Bade Kiliseyi yakıyor. O günden beri Şehirde altı kilise var. Ve bu parlak öğrenci o gün aforoz edilmiş. Bir süre sonra Zouken adındaki yaşlı bir rahip tarafından tayfanın himayesine alınmış. Zouken'den dersler alarak kendini geliştirmiş. Şimdi Bade de seni eğitecek.. Yarım saatin sonunda üç dört kişinin beklediği bir bir ağacın yanına geliyorsunuz adamlar Frankla konuşup bir iki cümle ediyorlar. Sonra Hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyorlar. on dakika sonra dağ başında sayılabilecek bir eve varıyorsunuz. Evin içi eski kitap ve bazı başka eşyalarla dolu. Rahip sana dönerek uyarıyor: "Bu gece çok önemli bir sui kast gerçekleştirildi. Bu bizim için sıkıntı yaratacak. Marineler illa ki bunun misillemesini yapıcaktırlar. Bu yüzden Adadan ayrılmalıyız. Şehre geri dönme şansımız olmayacak. Gemi bir saat içinde kalkmalı o yüzden acelemiz var genç rahip." Bade bunları söylerken diğer adamlar yüze yakın kitap seçip çuvallara doldurmuşlardı. Hızla dışarıya çıkıyorsunuz. Siz önden giderken geri kalan bir kişinin evi ateşe verdiğini fark ediyorsun. Bir yol kenarına geldiğinizde rahip sana bakarak soruyor: "Şehirden alman gereken bir şey var mı? Bunu iyi düşün."



-- Edited by Rayleigh on Friday 10th of August 2012 02:45:34 AM

__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 10, 2012
Permalink   
 

Rahip kılıcını çekip mezarlardan birine yaklaşıyor kızını mezarlığa saplayarak gülümsüyor: "Burası bir mezarlık genç adam ve sende bir rahipsin. Burada acı çeken ruhları hissedebilmeni beklerdim. Baban bunu yapabilirdi. Ölü ruhları hissetmek... Neyse tayfadan iki kişi Kiliseye senin tayfaya geçtiğini bildirmek için gitti. Artık kilise dersleri bitti evlat. İcraat zamanı."
arkasını dönerek yürümeye başlıyor ve bir iki mezar geçtikten sonra geri dönüyor: "Korsanlığa hoş geldin genç rahip."



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 10, 2012
Permalink   
 

Rahip bade ile beraber yarım saat kadar yol yürüdük bu sırada bana kendi hayat hikayesinden bir iki parça bir şey anlattı. Sanırım kişilik olarak birbirimize benziyoruz hayır hatta benden bile daha cani biri gibi bütün bir kiliseyi yakmak ha bu harika bir his olmalı kesinlikle. Yarın saatlik yolculuğumuzdan sonra dört kişi kişinin beklediği bir ağacın yanına gelmiştik adamlar Rahip Bade ile konuşuyorlardı. Sonra hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ettiler on dakika kadar sonra dağ başında bir eve varmıştık. Evin içinde bir sürü eski kitap ve bazı eşyalar vardı. Rahip Bade "Bu gece çok önemli bir sui kast gerçekleştirildi. Bu bizim için sıkıntı yaratacak. Marineler illa ki bunun misillemesini yapıcaktırlar. Bu yüzden Adadan ayrılmalıyız. Şehre geri dönme şansımız olmayacak. Gemi bir saat içinde kalkmalı o yüzden acelemiz var genç rahip." diyordu Rahip Bade bu sırada diğer adamlar etraftaki kitapları cuvallara dolduruyolardı. Tüm kitapları cuvallara doldurduktan sonra dışa cıkmıştım dışarı cıktıgmızda bir kişi evi ateşe vermeye hazırlanıyordu sanırım iz bırakmak istemiyorlardı. Biraz ilerledikten sonra bir yol kenarına varmıştık Rahip Bade bana dönerek "Şehirden alman gereken bir şey var mı? Bunu iyi düşün." diyordu. "Herhangi bir şeye ihtiyacım yok Rahip Bade ama aslında burdaki bir kaç günahkarın daha canını almak iyi olabilirdi gerçi... Neyse gitmek için hazırım""Ayrıca bir şey sormak istiyorum şu çok önemli sükast nedir ?"



-- Edited by Bermuda von Veckenschtein on Friday 10th of August 2012 06:47:30 PM

__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 11, 2012
Permalink   
 

Şehirde yapacak bir işiniz kalmaması üzerine yolda şehrin aksi yöne doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bir süre sonra Başka bir gizli sığınağa daha ulaşıyorsunuz. Bu sığınakta sizi iki kişi daha bekliyor. Sizin için hazırladıkları iki at arabasına biniyorsunuz. Sen, Frank Bade ve ilk buluştuğunuz dörtlüden ikisi bir arabada; dörtlünün diğer ikisi ve son karşılaştığınız iki kişi ise diğer arabaya biniyorlar. At arabalarına binmenize kadar geçen yolculukta rahip sana durum hakkında biraz daha bilgi veriyor: "Bir Denizci öldürüldü, Bunu yapmak zorunda kalmıştık. Çünkü geçen günlerde denizciler arasındaki hafiyemizi kaybettik. Yakalanıp öldürülmüş. Adı Sabaveydi. Asteğmen olarak aralarında görev yapıyordu. Onu kaybettikten sonra planlarından habersiz bir hale geldik. Rütbelileri arasında Bir adamımızın kalmaması gücümüzü çok azalttı. Bu yüzden bir saldırı düzenledik. Üst rütbeli bir yöneticileri için bu akşam bir eğlence tertip etmişlerdi. Bunu kullanarak onları beklemedikleri bir anda vurduk." At arabasına bindikten sonra adamlardan biri Rahibe soruyor: "Hocam şimdi ne olacak kilise bütün bu olaylardan nasıl kendini aklayacak?" Rahip her ne kadar soruyu soran kişi kadar karamsar olmasa da düşünceli bir şekilde cevaplıyor soruyu: "Kilise bu olayı örtbas edemeyecektir. Bu yüzden tayfa ile bağları koparıp tüm tayfayı aforoz ederek kendini temizleyebilir. Aksi halde denizciler arasındaki gücünü kaybedebilir. Yani itibarını koruyabilmek için bizi satacaktır." Bu cevap Karşıda oturan iki adamın rengini değiştirmiş ve yüzlerini artık mimik veremeyecek kadar korkmuş bir hale getirmişti: "Ama... Ama efendim kilise ve tayfa arasında bir ayrılık ortaya çıkarsa bu cemaatimiz için bir felaket olur. Bu iki bütünlük ayrılırlarsa ... " Adam kendi cümlesinin sonunu getirmekten çekinmişti. Hatta korkmuştu... Rahip belki de biraz teselli verme amacıyla ellerinden birini senin başına koyarak: "Bak arkadan bambaşka bir nesil yetişiyor. Bizlere hiç birşey olmaz. Ve şunu unutma biz doğru olanı yaptık."



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 11, 2012
Permalink   
 

Şehirde yapacak başka bir işimiz kalmamıştı bu yüzden buluşma noktasına doğru gidiyorduk. Bir süre sonra başka bir gizli sığnağa ulaşmıştık Templer Korsanlarının bu şehirde sözlerinin geçtiklerini biliyordum ama bu kadar gizli sığnaklarının olmasına şaşırmıştım doğrusu. Bu sığnakta bizi 2 adet at arabası bekliyordu Ben, Rahip Bade ve 2 kişi bir araba diğer 4 kişi diğer at arabasına binmişti. Yolculuk sırasında rahip bana bazı bilgiler vermişti. Rahip Bade bana bazı bilgiler verdikten sonra yanımızdaki adamlardan biri Rahip Bade'e bir soru sormuştu ve bu soruyu gerçekten karamsar bir şekilde sorması dikkatimi cekmişti sanırım bazı şeyler ters gidiyordu. Rahip adamın sorusuna cevap verdikten sonra arabadaki diğer iki kişinin yüzünün şekli değişmişti evet kesinlikle bir şeyler ders gidiyordu. "Ama... Ama efendim kilise ve tayfa arasında bir ayrılık ortaya çıkarsa bu cemaatimiz için bir felaket olur. Bu iki bütünlük ayrılırlarsa ..." ancak adam cümlesinin sonunu getirmeye korkmuştu. Rahip Bade ellerinden birini benim başıma koyup "Bak arkadan bambaşka bir nesil yetişiyor. Bizlere hiç birşey olmaz. Ve şunu unutma biz doğru olanı yaptık." demişti. Her ne kadar insanların bana dokunması hoşuma gitmiyor olsada söyledikleri hoşuma gitmişti ve ayrıca Rahip Bade bundan sonra benim yeni ustam olacaktı ona karşı ters bir harekette bulunamazdım. "Peki suikast düzenlenen üst rütbeli kimdi yani rütbesi neydi ki?" dedim. Rahip Bade daha önceden bu hareketimize kesinlikle karşılık vericeklerdir demişti öldürülen üst rütbeli önemli biri olmalıydı kesinlikle.



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 12, 2012
Permalink   
 

Rahip sorun üzerine konuşmayı sana doğru çeviriyor: "Bir Binbaşı... Sorun oluşturan bir binbaşıydı." At arabası ile olan seyehatiniz iki saat kadar sürüyor ve sonunda gecenin en karanlık olduğu anda. Sahil köyüne ulaşıyorsunuz. Ötelerde denizin içinden bir şeyin yükseldiğini görüyorsun. Frank Bade "Geldiler!" diyor ve At arabasından inip hızlı adımlarla Köyün içlerine doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. işler çok karışmıştı. Elini kılıcının üstünde tutan rahip sessizce söylendi: "Bu gece bir çatışma kaçınılmaz hale geldi."



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 12, 2012
Permalink   
 

Rahip Bade soruma cevap olarak "Bir Binbaşı... Sorun oluşturan bir binbaşıydı." eh ben daha rütbeli biri olduğunu düşünmüştüm sanırım stratejik bir önemi vardı bu Binbaşının herneyse. Yaklaşık 2 saat daha yolculuğa devam etmiştik saat ebey geç olmuştu ancak sahil köyüne varmıştık. Öte taraflarda denizin içinden bir şeyin yükseldiğini fark ediyorum ve tam o sırada Rahip Bade "Geldiler!" diyor ve at arabasından inip hızlı bir şekilde köyün içine doğru ileremeye başladık ben bu olanlara henüz tam olarak anlam verememiştim ama görünüşe göre işler cidden karışmıştı. Rahip Bade elini kılıcının üstüne tutuyordu tetikteydi sanki ve sessizce "Bu gece bir çatışma kaçınılmaz hale geldi."
. Rahat bir yolculuk yaparız diye düşünüyordum halbuki ama ama çatışma olması ha-ha-ha-ha bu muhteşem olur evet daha fazla günahkarın ruhunu Ameno-sama'ya adıyabilirim evet evet daha fazla daha fazla günahkarın canını almak istiyorum.. ."Bu geldiler dediğin kişiler kim ?" diye soruyorum Rahip Bade'e



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 13, 2012
Permalink   
 

Aslında gitmeniz gereken yer sahildi. Fakat son olay üzerine rahip yön değiştirmişti. "Denizciler. Bu akşam olan sui kastın karşılığı olarak adaya saldıracaklar. köye gidip bir savunma oluşturmalıyız orada tayfadan birileri ile buluşup bu adadan çıkmalıyız." Derken köy taraflarından bir el silah sesi duyuyorsunuz.



__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 13, 2012
Permalink   
 

Aslında direk olarak sahile gidicektik ancak şu son olaydan sonra Rahip Bade yön değiştirmek istemişti doğru bir karardı bu sanırım. Soruma cevap olarak "Denizciler. Bu akşam olan sui kastın karşılığı olarak adaya saldıracaklar. köye gidip bir savunma oluşturmalıyız orada tayfadan birileri ile buluşup bu adadan çıkmalıyız." demişti. Bu sırada köyden bir el silah sesi gelmişti sanırım köyde işler karışmaya başlamıştı ciddi bir savaş kaçınılmaz. Tam da istediğim gibi kan, vahşet ve ölüm ha-ha-ha-ha sanırım istediğim kadar günahkarın canını alabiliceğim ve onların günahkar ruhlarını Ameno-sama'ya adıyıcağım. "Hey bu silah sesini sizde duydunuz mu şimdi ne yapıcağız Rahip Bade?" diyorum ve Rahip'in vericeği karara göre haraket etmek için cevabını bekliyorum.



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 13, 2012
Permalink   
 

Görünüşe göre Rahip'te silah sesini duymuştu ve sesin geldiği yere doğru hızla ilerlemeye başlamıştı. Bizde arkasından geliyorduk bi süre sonra rahibe yetişip onunla beraber yürmeye başladık. Kısa bir süre sonra taş ve çalıların arasındaki nöbet yerlerinden birine gelmiştik. Burası köyün koruyucularının beklediği nöbet yerlerine benziyordu ama üç şovalye cesedi yerde kanlar içinde yatıyordu. Ama bu nasıl olabilrdi biz sadece bir mermi sesi duymuştuk ancak burada 3 ceset vardı. Diğer adamlardan biri cesetlerden birini kontrol etmişti ve bize mermi izini göstermişti. Rahip bir süre düşündükten sonra fikrini ortaya atar şekilde bir ses tonu ile "Köye ilerlemeliyiz şu an için gidebileceğimiz başka bir yer yok." dedi. Aceba diğer şovalyeler nasıl öldürülmüştü ki onlarda neticesinde buraya gelirken sadece 1 el silah sesi bunun bir tuzak olma ihtimali var. " Nöbet bölgesinde 3 adamımızın öldürülmesi üstlerine bakarsak kılıç darbe izleri bile var bellki bir bir savaşa girmişler ve üzerinden pek zaman geçmemiş gibi görünüyor neticesinde silah seslerini yeni duyduk eğer acele edersek bunu yapanları yakalıyaibliriz veya bu bir tuzakta olabilir ne yapmamız gerekiyor şimdi?" diyorum.



-- Edited by Bermuda von Veckenschtein on Monday 13th of August 2012 11:03:14 PM

__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 14, 2012
Permalink   
 

Rahip onaylar biçimde başını salladıktan sonra hızla sesin geldiği yöne doğru ilerliyor. Sizde arkasından ilerliyorsunuz bir iki adımdan sonra zaten rahibe yetişip beraber yürümeye başlıyorsun kısa bir takipten sonra taş ve çalıların arasındaki nöbet yerlerinden birine geliyorsunuz. Burası normalde köy koruyucularının beklediği türden bir nöbet yeriydi ama üç şövalye cesedi yerde kanlar içinde yatıyordu. Yanınızdaki adamlardan bir tanesi silah sesinin buradan geldiğini anlamak için cesetleri kontrol ediyor. Emin olduktan sonra cesetlerden birinin üzerindeki mermi izini size gösteriyor. Rahip ihtimalleri kafasından geçirdikten sonra kendi fikrini ortaya atar gibi bir ses tonuyla: "Köye ilerlemeliyiz şu an için gidebileceğimiz başka bir yer yok." Diyor ve Sizlere fikirlerinizi soruyor.



__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 15, 2012
Permalink   
 
Rahip Bade senden bir fikir bekliyordu fakat çaresizce sorulmuş bir sorundan başka bir şey bulamadı. Yanınızdaki bir kaç adam köye hemen girmeyi yada kaçmayı teklif ettiler. Frank Bade biraz düşünüp köye girmenin doğru olacağına karar verdi. "Köye kilise tarafından gireceğiz. Tayfa şu an köyde olmalı onları yalnız bırakmamalıyız büyük ihtimalle benim dışında güçlülerin hepsi şuan şehirdedir." aranızdaki rahiplerden ikisini işaret ederek devam etti: "Siz hızla at arabalarını bulup şehre dönün kaptana ve diğer adamlara durumu haber verin biz köye ilerleyeceğiz."
Oradan ayrılıp köye ilerliyorsunuz az sonra köyden silah sesini duyup gelen bir kaç korsan ve bir rahip ile karşılaşıyorsunuz . Gelen rahip köyde shisai kenpo bilen tek kişiydi adı yanlış hatırlamıyorsan "henny" olmalıydı. Kilise dersleri sırasında sana rakipti. Ama geçen sene bu köye gönderildiğinden beri onu hiç görmemiştin.

__________________
Veteran Member
Status: Offline
Posts: 39
Date: Aug 16, 2012
Permalink   
 

Yanımdaki diğer adamlar kaçmayı veya köye girmeyi teklif ettiler herkes fikrini belirttikten sonra. Frank Bade biraz düşünüp kararını verdi ve "Köye kilise tarafından gireceğiz. Tayfa şu an köyde olmalı onları yalnız bırakmamalıyız büyük ihtimalle benim dışında güçlülerin hepsi şuan şehirdedir." aranızdaki rahiplerden ikisini işaret ederek devam etti: "Siz hızla at arabalarını bulup şehre dönün kaptana ve diğer adamlara durumu haber verin biz köye ilerleyeceğiz." . Köye doğru ilerlerken köyden silah sesi duymuştuk ve gelen bir kaç korsan ve birde rahip vardı gelen rahibi bir yerden tanıyor gibiydim bize dahada yaklaşınca rahibin Henny olduğunu farkettim. Shisai Kenpo dersi aldığım 5 kişiden biriydi ve en iyi anlaştığım kişiydi ve benden bir üst sınıftı. Bir yere atandığını biliyordum ama Mâder Köyünde olduğunu bilmiyordum. Ama bu iyi oldu Denizcilerle giriceğimiz savaşta bize büyük katkısı olacaktır benle eşdeğer güçte hatta belkide biraz daha güçlüydü gerçi bir senedir onu görmüyorum dahada güçlenmiştir. "Hey Henny burada neler oluyor ?"



__________________

bxwyy.png

Spoiler

 

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Aug 16, 2012
Permalink   
 

Henny önce başıyla seni selamlıyor. Sonra yanınıza gelince kucaklaşıyorsunuz merhaba bahri bittikten sonra eski dostun bir anda ciddileşerek Frank Badeye bakıyor: "Zouken-sama herşeyi doğru şekilde ayarladığı halde siz korsanlar her şeyi bozdunuz Frank-san. Beni yanlış anlama size saygım sonsuz ama bu son hareketle fazla aşırıya kaçtınız.. Neyse hadi köye gidelim. Kilisenin arkasından içeriye gireriz. Denizcileri karşılamak zorundayız. Önümüzde uzun bir gece var.

Upgrade

Yetenek statları +1

Karakter statları +1



__________________
 
Page 1 of 1  sorted by
Quick Reply

Please log in to post quick replies.



Create your own FREE Forum
Report Abuse
Powered by ActiveBoard