One Piece Rpg

Ahhh nerdeyiz biz. Burasıda neresi . Lanet olsun yemekle bizi uyuttular. Sonra silahsız bizi bu adaya bıraktılar. Lanet olası denizciler. Şerefsiz ibneler. Ahh seikatsu ve Kai de burada iyi bari ayırmamışlar bizi. O zaman onları kandırmayı başardık. ohh beee kurtulduk. Bileklikleride çıkarmışlar. Ama silahlarımızı çalmışlar. Neyse yeni bir silah yapması için kai den rica ederim . Seikatsunun eldivenlerde yok offf. 

Burasıda neresi önümüz deniz . Seikatsu KAi kalkın lan 

demek burası bahsettikleri kupon adası. Bir gözcü kulesi sahil ve kumsal. Ayrıca bir de liman. Şimdi yapacağımız birkaç şey var bunlardan en mantıklısı limana gidip bir etrafı kolaçan etmek. Zaten yapacak bir iş de yok. Ayrıca gemi var bakalım kimin gemisi bu. Beyler bizi attılar bir yandan şans bizim için bir yandan bela ya marine karargahının olduğu bir yere attılar yada gemi bulacağımız bir yere. Neyse Şimdilik limana gidelim ödülümüz yok marineler tutklamak için sebep bulamaz.

Lanet olsun. Neden hiç bir şey düşündüğüm gibi gitmiyor. Mustakbel eski Tanrı, yerini aldığımda bunu sana ödetcem. Boktan Kupon adasındayız. Silahsızız. "Durun bir ibneler. Silahsız bir şehre mi gircez? Belki görür görmez saldıracaklar. Marangoz aklımdaki silahları yapmama yardım et. Öncelikle sana bir çift eldiven. Çelikten tam eline oturacakşekilde yapıcam ki, kimse çıkaramasın, sadece ben meyve yeteneğimle çıkarabilirim. Ayrıca avucunun içinde bir düğmeye basınca yumruklarının ucundan çelik bıcaklar çıksın, bunu nasıl yapabiliriz? Bana yay yapmak için lastik lazım şimdilik es geçiyorum. Akira için bir kılıç yapabilirim sanırım. Sırf çelik olacak, keskin olmayabilir ama, sivri olacaktır." Şimdilik bunları halletmek lazım. "Sonra bir silahçıya gidip, benim yay için lastik bulduktan sonra, gemi aramaya başlıyabiliriz"...

Kai onu bende düşündüm ama limanın zararlı olacağını düşünmemiştim neyse bana geçici bir süreliğine kılıç yapsan yeter keskin olsun  tutacak yerine şimdilik elbisemden bir parçayı sararım daha sonra bir kılıç buluruz. Seikatsu ya da eldiven lazım yapabilirmisin merak ediyorum . Şimdiden teşekkürler Ve yapmasını beklemeye başladı.

Yürümeye başladılar bu arada konusmaya başladı. Kai teşekkürler öncelikle sana yay ile manyetik bir şeyi bulacağız limandan inşallah .Bu limanın fazla canlı olacağını sanmam bir marine karargahı var yani korsan falana yoktu büyük ihtimal. Neyse gidip görücez.  Söylediği şey mantıklı gibiydi. Yanılmayı hiç istemezdi bu durumda. Hayırlısı diyip yürümeye başladı.

Lan kai bu karı kim sen iyice düştün yaşlı karılarla mı birlikte oluyon lan. Piç git özür falan dile gemisi varsa bize gemi vesin git yalakalık yap hadi. . Bunları derken ciddi değildi kai ye takılmak için söyledi. Onca şeyden sonra morale ihtiyaçları vardı.  Hem ayrıca bu 50 yaşındaki bayanda kimdi .Mavi gözlüydü. Kai yide andırıyordu azdan. Hem ilk adınıda biliyordu. Acaba kai nin akrabasımıydı.

Kai ye baktı umursamıyordu. ahhh ne biçim bir çocuk bu ya . Lan dingil git hanımefendiyle konuş derdi neymiş öğren. 

Kai kadını görmezden gelmişti.. Kadın size doğru yürümeye başladı. "Tora seni eşek herif ne zamandır seni arıyorum." Bu sıra da arkanızdan 6 7 yaşlarında bir çocuk çıkıyor. "Anne tamam kızma geldim." Çocuk hemen seiketsu ve akiranın arasından geçerek annesinin yanına gidip elini tutuyor. "Sana kaç kere söyledim tora yemek yemeden oyun oynamaya çıkmak yok. hadi eve gidiyoruz." Anne ve oğlu tora el ele evlerine giderken; sizde bu rastlantının saçma etkisiyle limanın ortasına geliyorsunuz. Liman kalabalıktı. Anlaşılan bunun sebebide şehrin çarşısının limanda olmasıydı. Sol tarafınız çarşı sağ tarafınız ise deniz. beton bir alanda yürüyorsunuz. Denizde ardarda sıralanmış gemiler adeta sizi maceraya çağırıyorlar.

Gerçekten ne tesadüftü şaşırmıştım gerçekten. Kai gerçekten ne tesadüf değilmi. Bir an ümitlenmiştim doğrusu belki kadın bize yardım eder diye. Neyse limana geldik ooo birçok gemi var çoğu kaliteli odundan yapılmış. Birkaçı çok hasarlı görünüyor buradan ama emin olamıyorum. İyi işcilik var üstlerinde bazılarının. Biz de böyle bir gemi arıyoruz nasıl olsa ilerde eğer paramız olursa kendi gemimizi yapmak isterim doğrusu ama şimdilik başka bir gemiyle idare edeceğiz artık. Akira birçok gemi var uygun birşey arıyoruz 78 bin belimiz var böyle bir gemi zor bulunur ama arayalım belki şans yüzümüze gülerde bir gemi buluruz. KAi sende bak çevremize.

Cimri neyse karnımızı doyuralım madem gelin çarşıya bakalım . Gemiler kaçmıyor nasıl olsa. Hem yeni kıyafetlere falan bakalım perişan haldeyiz şu an . dedi ve çarşıya doğru yöneldi.

Pehh. Benim paramla seçim yapıyorlar birde. Fakir götler. "Geliyorum lan tabi." Balığıda çok severim. Şalgam da var mı acaba? Olmadı ayran olsun bari bu ikisi olmadan balık ekmek mi yenirmiş? Lanet olsun. "Kolay gelsin Amca. Bana 2 tane balık ekmek. Bu götlere birer tane ver. Benimkiler çift balık olsun. Dua et bozuk olmasın balıkların. Zehirlenirsem, öldün sen." Zehirlenirsem sıçarım ağzına balıkçının. Gerçi günlük yakalayıp, satıyor gibi görünüyor ama belli olmaz bu ibnelere. Para için her şeyi yaparlar. "Amca Şalgam var mı? Yoksa ayran da olur. İkisi yoksa kapat sen dükkanı." dedim. Adam gibi yiyeyim de, uzun süre acıkmıyayım. Sonra silahçıya gider bir şeyler bakarım, bir yere oturup oklarımı da yaptım mı, yenilmez olurum. "Amca buralarda iyi bir silahçı var mı?" dedim. 100 beli bahşiş atayım bari...

Aklına yatan yer balık ekmekçi oluyor zaten öyle şatafatlı yerleri de sevmezdi. Aslında fazla aç sayılmazdı ama yinede birşey yememişti güçten düşmek istemezdi. O yüzden yiyecekti. Ayrıca deniz kenarıydı temiz havaydı. Gemilerede yakındı gelen gidene bakabilirdiler. Beyler ben balık yiyeceğim daha sonra da silahçı varsa burada bakmaya gideceğim bana katılacaksanız buyurun dedi ve bakık ekmekçi ye doğru yürüdü.

Adam Kainin suratına bakıp gülüyor: "Salak mısın oğlum sen ? Deniz kenarında balık satıyorum görmüyor musun. Şafakta yakaladım sabah pişiriyorum ne bayatı. Kapon adasında bayat balık ne gezer." Sonra önüne dönüp balıkları hazırlamaya başlıyor. Bir yandan da kendi kendine söyleniyor. "Çift balıklı olsun muş porsiyon istiyorlar sanki.  Çift balıklı ekmek neymiş la. Ekmeklere zaten yarımşar balık koyuyorum." Hazırladığı dört ekmeği size uzatıyor. "Ayran var. Ayranda alırsanız 1000 Beli para vereceksiniz."

Banada bir ayran amca. Kai eyvallah ısmarlıyormuşsun . Silahçı yı sorduğun iyi oldu kaptan .Bilmediğimiz bir şehir nasıl olsa aramayız kırk yıl . Ayrıca bugün havada çok düzel değilmi tam denize açılmalık. Bu günü ziyan etmeyelim. Fazla da göze batmayalım marineler var burada o yüzden dikkatli olun özellikle kai kendine hakim ol.

"Bir bok olmaz rahat olun. Ödülümüz yok. Korsan değiliz. Kimse tutuklayamaz bizi." dedim. Aynen öyle amuha koyayım. Beni kimse yakalayamaz. Neden bizi bu adaya attılar ilk başta zaten. Sikerler korsan ittifakını. Madem saldırmamızı istemiyorlar o göt marine neden posterini verdi o korsanların. Marinede ne kafası yaşıyorsa bilmiyorum. O kadar dövüştük, adamı yendik paramız gitti. İbnenin teki öldü, Carter götü kaçtı, Umi neredeyse ölüyordu. Lanet piçler. Neden bunlar başıma geliyor. O bara gitmesem bunlar olmazdı. Akira'yı öldürsem biraz rahatlarım belki. Ama oklarım yok şimdi. Hem ibne marangoz kesin ona yardım edecektir. Hem daha geçmişimi bilmiyorum. Biraz daha yaşasın o zaman. Sonra öldürebilirim. Hem ani bir saldırı yaparsam daha da mümkün öldürmem. Biraz daha arkadaş oynunu oynuyayım. Sonra öldürür veririm köpeklere kafasını...

Çarşıya doğru yürümeye başlıyoruz. Yaşlı adam ibne neden sorumuza cevap vermiyor kafama takılıyor. Neyse diyip yürümeye devam ediyorum. Silahçıya gidince kendisinin yapacağı bir şey olmadığını düşünüyor. Belki şarjör genişletmek için bir şeyler bulabilir veya yedek şarjörler.Arkadakilere bakıp dikkatli olun silahçı arıyoruz ama burası marine karargahının olduğu bir yer fazla göze batmadan dolaşın.

Silah satan bir dükkan arayışıyla limanı geziyorsunuz. Bulabildiğiniz dükkanlar kılıç satıcısı, Demirci, İki okçu ve bir gemi silahtarından ibaret. Arama esnasında Kai bir anda bir inlemeyle duruyor diğerleri durup baktıklarında bir tür uyarı levhasına kafasını çarptığını görüyorlar. Yandan çıkan bir direk ve yukarıdan sarkan bir levhadan ibaret cisme baktıklarında şehrin arananlar panosu olduğunu anlıyorlar. Ve bir anda dikkatlerini çeken olay ise Gambler korsanlarının ödüllerinin artmış olmasıydı. İlyadiv-15 000 000 ve Simba 12 000 000... İki yönetici üyenin ödüllerinin artması ilginçti ama altındaki dört aranan onları bir anda unutturuyordu...

Spoiler

Akira Hiroshi: 8 000 000

Hagane Kai: 6 600 000

Seikatsu: 3 400 000

Umi Bara: 1 500 000

lan at kafası basit denizcilerden birşey olmaz yeneriz daha önce yendiğimiz adamlardanda birşey olmaz onlarla baş edebiliriz ama denizcilerinde iyi adamları var onlarla karşılaşmak istemem . Eğer ölmek istersen karışmam . ancak bu adada dedeğin gibi korkacağımız kimse yok rahat olun ama abartmayın . Ve olacakları izlemeye başladı neler olacak diye merak ediyordu ?

Biraz hayal kırıklığı oldu bu kadar az olmasını beklemiyordum en azından kai den az değil. Hem Umi yede ödül gelmiş en azından benimkinden az neyse artık birdahakine en çok ödülü alacağım artık olmadı kai yi geçerim. Akira da haklı ama bir yana fazla göz önünde gezemeyiz tanınabiliriz. Artık çok daha dikkatli olacağız . Şöhret olmanın bedelleri işte ne yapacaksın. 

Lan kai kendini öldürteceksin valla. tedbirsizsin gördüğüne dalacaksın. Bu senin sonunu getirttecek ben demiş olayım. Ayrıca bence bu adada gizlenmeliyiz gereksiz dövüş yapmayalım ne güçlü ne güçsüz olsunlar marinelerle uğraşmayalım. Ayrıca şimdi ne olacak şehir bize bakıyor . Hep senin yüzünden ibne kai. Az dikkat etsen ne olacak neyse artık umiyi bulalım.

Akira sen öyle diyorsan öyle olsun. Ama ben dikkatimi bu noktaya vereceğim .İnşallah dediğiniz gibi olur . Kai bir gün seni öldüreceğim ayrıca veya sen kendini öldürteceksin . Neyse hadi yola koyulalım. Limana gider.Onu ne bekliyordur acaba KAi nin dediği gibi olmaz diyerek iç çeker.