One Piece Rpg

Yolda yürürken Elmore korsanlarını düşünmeye devam ediyordum ama yürürken herkesin bana bakması sinirlerimi bozmuştu.Sonra karşıma 5 yaşında kafasında bersi elinde sopası olan bir velet çıkıyordu.Kahrolası veelt sinirimi bozuyordu bir de karşıma dikilmiş''Sen babamı öldürdün bende seni öldürücem ve ödeşeceğiz''diyordu.Sen kimsin lan bebe beni mi öldüreceksin.Zaten içimdeki öldürme duygusunu bastıramıyordum.Çocuğu kafasından yakalayıp havaya kaldırdım önce.Sonra boğazını sıkarak nefes almasını engelledim.1 dakika boyunca boğazını sıktım.En sonunda çocuk kıvranmayı bırakmıştı bu da öldüğü anlamına geliyordu.Çocuğun öldüğüne emin olduktan sonra onu kenara fırlatıp hiçbirşey olmamış gibi yürümeye devam ettim.

Çocuğu öldürmüştüm ama içimde hiçbir vicdani sızlama yoktu.Çocuk beni öldüreceğini söylemişti ama başaramamıştı hahahahahahahahah.İlerledikten sonra diğer kişilerin çocuğun yanına gittiğini gördüm ama beni ilgilendirmiyordu bu tür şeyler.Arkamdan benim yaşımda bir adamın atıp tuttuğunu görüyordum ama onunla uğraşacak vaktim yoktu.Limana varmıştım sonunda işte aradığm korsan tayfası elmore korsanları.
Tayfa gemide eğleniyordu bu tayfanın ne kadar rahat olduğunun göstergesiydi.Hemen gemiye doğru yavaş ve emin adımlarla ilerledim.Gemiye sesimi duyuracak kadar yaklaştıktan sonra Elmore korsanlarının kaptanıyla görüşmek istiyorum duyduğuma göre tayfanıza eleman topluyormuşsunuz.Benden iyisini bulacağınızı sanmıyorum.dedim ve cevap gelmesini bekledim.

Tayfaya doğru seslenmiştim.Cevap fazla gecikmemişti ama kimse bana bakmıyordu bu garipti.Seslenen kişi ''Gemiye gel''demişti.Sese kulak verdim ve gemiye çıktım gemiye çıktığımda  seslenen kişinin kaptan olduğunu fark ettim.Kaptan bana doğru bakarak ''Gücün ne seni tayfaya almam için nedenini göster bana'' diyor ve beklemeye koyuluyordu.

Demek güç göstersii görmek istiyorsun ha kaptan.İStediğini vereceğim  öncelikle   çeviklik ve güç konusunda çok iyiyimdir.Ama dayankılılık konusunda biraz sıkıntılarım vardır ama onuda halledeceğime eminim.Asıl gücüm ise bu

Son cümleden sonra bir silah alıp buruşturmaya başlıyorum.Silah ceviz bıyutunua geldiğinde ise kaptana dönerek Beğendiniz mi Kaptan

Kaptana güç gösterisi yapmıştım ve kaptanın bundan etkilendiğin bakşışlarından okuyordum.Ben cevabımı almıştım ama kaptan bunu resmiyete dökerek şunları söyledi''Demek sende benim gibi meyve kullanıcısısın aramıza katıldın seni tebrik ederim yakında yine Grand line' a gideceğiz o zamana kadar güçlen ve benim orada güçlü bir tayfa olmamı sağla''diyor arkadaki kamarayı gösteriyor.

Demek alınmıştım hahaha artık rahatlıkla insanları öldürebilirdim.Ayrıca kaptanda benim gibi lanetliymiş bu benim için iyi oldu.Grand line dan bahsetmişti.Evet o denizin ismini duymuştum çok korkunç bir deniz olduğunu ve gidenlerin oradan hemen kaçtığını ya da orada öldüğünü biliyordum.Öyle korkunç bir denizde korkunç insanlar vardır.Bu beni dahada çok heyecanlandırıyordu.Kaptana dönerek Saolun kaptanım emin olabilirsinizki size büyük bir güç katacağım.Bu sözlerden sonra arka tarafa doğru yöneliyorum.

İçeride hayal kurarken birden içeriye müthiş bir hatun girmişti ve konuşması uzun sürmemişti''Ben Tatsuya tanıştığımıza sevindim bu arada bu odada ikimiz birlikte kalacağız''diyor ve yatağına oturuyordu.Kıza bakmaktan kendimi alamıyordum kız siyah uzun saçlı baya dekolteli giyinmiş bir tipti.Ayrıcca posterlerde bu kadını gördüğüme de emindim.Ödülü de vardı ayrıca hem güzel hem güçlü tam bana göre bir kız.7 milyon iyi bir ödüldü.

Kıza utanarak Hoşgeldin.Ben Xecutioner şeytan meyvesi yedim ve herşeyi buruşturma yeteneğini kazandım.ayrıca lakabımı öldürdüğüm insanlardan aldım.Şimdi bu tayfa için elimden geleni yapacağım.Ayrıca oda arkadaşımın sizin gibi güzel bir bayan olması da benim için büyük bir onur ladym.

Söylediğim sözler tatsuyayı sevindirmişti.Bunu yüzündeki sırıtmadan anlayabiliyordum.Beni güverteye çağırarak güverteye doğru harekete geçiyor.Güvertede boş bir masa bulup oturuyor ve beni de davet etmeyi unutmuyor.Etrafta içki vb. dağıtan kızı yanına çağırarak kulaklarına birşey fısıldıyor.Kadın bir süre sonra iki bardak sakeyle birlikte masamıza teşrif ediyor.Tatsuya kendisine getirilen sakeyi tek dikişte bitriyor ve bana dönerek meydan okur bir şeklde sıra sende diyor ve beklemeye koyuluyor.
Demek öyle ha bir sake yarışması normalde buna hayır demem ama tayfadaki herkes ayarı fazla kaçırıyor olası bir saldırıda hazırlıksız yakalanabiliriz.Bu bardağı senin güzel yüzün hatırına içeceğim ama bundan sonra kendim ve tayfa için buna son vermeliyim.Kadına söylediğim gibi sakeyi tek bir dikişte bitirmiştim.Kadına bakarak bu partinin sebebi ne diye sormadan da edemedim.

Sakeyi içmiştim ama o da ne tadı çok farklıydı.Sakeyi içtikten sonra tatsuya gülmeye başlamıştı.Lanet karı bana ne vermişti böyle.Ağzımda bir yanma hissi oluşmuştu.bu acı yüzünden konuşamıyordum.Üstüne şu karının gülmesi beni daha çok kızdırıyordu.ikimizin gözünden de yaş gelmişti ama sebeplerimiz farklıydı.
Sinirimden masayı büzüştürdüm ve ceviz haline gelmesini sağladım.Tatsuyaya dönerek İyi numaraydı.Ayrıca bu hoşgeldin demekti değil mi?Ama seni daha çok sevmeye başladım..Bu sözlerden sonra tekrar odama doğru hareketlendim sandalyeyi büzüştürmem diğerlerine bir uyarıydı.

Sabah seslerle uyanmıştım.Lanet olsun bir kerede düzgün bir şekilde uyanayım.Ada göründü diye bağıran da kimdi.Yataktan kalkıp adaya doğru baktığımda adanın büyük olmadığıını baktığımız taraftan sadece bir dağ göründüğünü gözlemledim.Dağ aşırı yüksekti ayrıca adanın etrafında büyük bir fırtına oluşmuştu.Ayrıca durmadan çarpan yıldırımlarda adayı dahada ürkütücü hale getiriyordu.Bu ada normal bir ada değildi.İşte benim aradığım türden bir ada.Heyecanlanmıştım.Kaptana dönerek.Kaptan bu adada ne işimiz var.Ayrıca eğer adaya çıkacaksak ben de bu adaya ayak basmak istiyorum ada baya ilgimi çekti.Bu ada içimdeki şeytanı dahada körüklüyor.Tabii sizin izninizle kaptan

Dağdan kazasız belasız inmeyi başarmıştık.Ormana ulaşmıştık sonunda.Ormana girdiğimizde ilk fark ettiğim kokunun çok derin olması olmuştu.Burnum tıkalı olmasına rağmen kokuyu yinede alabiliyordum.İlerlerken bir tepe görmüştük.Tepye odaklanmışken diğer 4 adam birbirine saldırmaya başlamışlardı bu sırada kaptan beni kolumdan tutmuş ve ormanın içine doğru çekmiş ve sessiz olmamı işaret etmişti.Bir süre sonra kılıç sesleri kesilmişti.Kaptanda saklanmayı bırakmış ve ayağa doğru kalkmıştı.
Ben hala olayın şokundaydım diğer dört adama ne oldu bu kokuda neyin nesi niye bu lanet herifler birbirlerine saldırdı ve kaptan niye hemen saklandı gibi sorular kafamı kurcalıyordu.Kaptana dönüp alçak bir sesle Kaptan bana burada ne olacağını anlatacak mısın?Gerçekten ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmek istiyorum ona göre davranacağım.Ayrıca dört adama ne oldu?

kaptan soruma kısık bir sesle cevaplamıştı. ''ŞŞŞ sessiz ol hala biri yaşıyor olmalı bu koku adadaki en büyük ağaçtan geliyor olmalı yada bir sürü ağaçtan emin değilim ama hipnotizma etkisi yaratıyor pamuklar bunun için bence hala bir kişi aşıyor ama kılıçlarını tokuşturduklarında farkediliyor ki normal güçlerinin kat be kat üstü hatta neredeyse benim kadar güçlü olabilirler bu yüzden çok dikkatli ol her an savaşa hazırlıklı ol bu adaya gelme sebebimiz adadaki laneti çözüp buradaki tüm hazineleri almak burdan sağ çıkan kişiler çok azdır ve çıkanlarda delirmiştir tüm arkadaşlarını öldürüp normalhayatına dönemezsin herhalde''dedi ve yürümeye başladı.

Demek buydu adanın laneti.Bizim diğer adamlar birbirlerine saldırıyorlardı demek.Ayrıca kaptandan duyduğum bir söz beni çok rahatsız etmişti.Nbormal güçlerinin kat be kat üstüne çıkmaları kaptan bile benim kadar güçlü olabilirler demişti.Kaptan da boş adam değildi 15 milyondan fazla ödülü vardı.Şimdi çok daha dikkatli olmak zorundaydım.Adamlar gerçekten güçlenmiş olmalılardı.Kaptanın tahminine göre biri hala hayattaydı.Hayatta kalan arkadaşımızı öldürmek zorunda kalabilirdik bu bizim için kötü bir senaryo olurdu.Bunları kafama takmamalıyım kaptan birşeyler düşünmüştür.Şimdi sessizce  kaptanı takip etmeye başladım acaba burada nasıl bir hazine arıyorduk

Kaptan kamp yerine vardığımızda konuşmaya başlıyor ve yaptıklarının sebebini anlatıyor"Yukarıdan baktığımda birkaç kilometre ileride kocaman bir ağaç gördüm. Ağaç parlıyordu ve etrafında çok hafif bir duman vardı. İlgimi çeken bir diğer şey ise dumanın hızlıca kaybolduğuydu. Bu yüzden hipnotizma etkisi yaratan bu kokunun geçmiş olabileceğini düşündüm. Ne kadar tayfamdan birisini soğukkanlılıkla öldürebiliyor olsamda bu asla tercihim olmaz. Hakkımda yanlış düşünmeni istemem. Ayrıca sabah hipnotizmanın etkisiyle kavga eden varlıkların akşam ayakta kalacağını, ayakta kalırsa bile saldırgan olacağını zannetmiyorum. Bu yüzden akşam rahat bir uyku çekebiliriz. Ancak sabahın ilk ışıklarıyla uyanmamız gerekiyor."

Demek bu kokunun sebebi kocaman ağaçtan çıkan bir kokudan kaynaklanıyordu.Bu ağacın diğerlerinden faklı oldğuunu söylüyordu kaptan zaten oraya gideceğimizde bende kendi gözlerimle görecektim.Ama şimdilik güzelce bir uyku çekmeliyiz ve dinlenmeliyiz.Kaptan gerçekten iyi bir yer bulmuştu bir de uyurkun kendimizi korumak zorunda kalmamız bizim için çok kötü olurdu.Kaptana dönüp Kaptan şu bomba işin benimki gibi bir lanet mi  eğer lanetse bu lanet sana ne kazandırıyor az çok tahmin edebiliyorum ama sixden duymak isterim.Ayrıca tayfamızın ilerideki planları nelerdir.Grand line ile ilgili birşeyler duydum.

Ağaca doğru hızlı adımlarla ilerliyorduk.İşte parlayan ağaç.Ağaca çok yaklaşmıştık.Gaz kokusu gerçekten çok etkili olmuştu.Pamuk artık işe yaramıyordu.Burnumuzu elimzle kapatmaya çalışıyorduk ayrıca daha az nefes alıyorduk.Ağaca dikkatli baktğımızda önünde bir ayı durduğunu ve ayının elinde metal bir pençe olduğunu görüdk.Neydi burası hayvanat bahçesimi. hayvanat bahçesi olmadığına emindim.Bu ayı inekten daha güçlü gibi gözüküyor.Ağacın ortasındaki olukta aradığımız hazine duruyor gibiydi.Kaptan bu hazineyi nasıl alacağımızı düşünürken birden aklına bir fikir gelmişti.Bana dönerek "Gemi doğruca bu tarafta değil mi?" diye sordu bende istemsizce o tarafa baktım.Etrafa bakarken birden kaptanın beni tutup ayının önüne fırlattığını hissettim.Şimdi ayı karşımdaydı ve bana saldırmaya çalışıyordu.
Lanet herif beni yem yapmakmıydı planın bunu sana ödeteceğim kaptan.Hazineyi alıp gelirsen iyi olur yoksa seni ben öldürürüm.Kpatana bunları söylerken ayıdan kaçmam gerektiğini hissediyorum.KAptan gemi tarafını gösterip oraya doğru koşmamı istemişti sanırım.Kaaaaaaaaçıııııııııııın ayı geliyor.Şerefsiz ayı baya hızlıdı ama bende hızıma güveniyordum.Şimdi bu ayıyla dövüşmek akıl karı değildi.Düşündüğüm tek şey kaçmaktı.Gemiye doğru kaçıp gemiden yardım bulmayı amaçlıyordum.