Sabah hafif bir baş ağrısıyla kalkıyorsununuz sonra reisin yanına gidiyorsunuz ve reis size görevinizi anlatıyor ''3 farklı adaya gideceksiniz şuan en yakın olan ada Hyogo adası bu ada gibi oradada marine karargahı yok ama denizcilerin oradan haberi var balıkadamlar orada rüşvet sayesinde duruyor bu sayede denizcilerle savaşmadan orada yaşıyorlar limanda bir kayık var ona binip gün boyu batıya gidin akşama doğru orada olacaksınız onlara sis korsanları 4lü toplantı istiyor demeniz yeterlidir onlara söyldikten sonra Niyoshi adasına gideceksiniz Kuzey batıya doğru gidin önünüze çok büyük bir ada gelecek orada bir gece kalın sabah tekrar kuzey batıya gidin bu sayede Niyoshi adasına varıcaksınız orada ufak bir marine karargahı var amasizi ilgilendirmiyor akşam üstü orada olursunuz orada kılçık korsanlarını bekleyin limana geleceklerdir limanda onlarada aynı bilgiyi vereceksiniz gece o adada kalabilirsiniz sabah kuzey batıya gideceksiniz akşam yada gece yarısı Bayber adasında olursunuz orada Kutup korsanları var onlara da aynı bilgiyi verin gece yarısıda olsa güney batıya doğru bir kilometre tekneyle gidin orada bir ada var orada gecenizi geçirin sabah kalktığınızda güneye doğru gelin bu adaya geleceksiniz unutursunuz diye bu kağıda hangi adada kim var onları yazdım ne tarafa doğru gideceksiniz hepsi bu kağıtta Bu 3 kağıtta ise Hyogo, Niyoshi, Bayber adalarının kroki çizimi var bu 3 tayfa ile düşmanız size saldırabilirler bu yüzden her zaman hazırlıklı olun özelliklede dönüşte'' diyor ve size görevinizi veriyor...
Evet reis bize görevimizi vermişti ama niye tayfada bu kadar üye varken bizi seçmişti kaptan bunu gerçekten merak ediyordum.Lanet kaptan söylediğim sözlerden sonra benim ölümümü görmek istiyordu.Dikkatli düşününce tayfada bu görev için gönderebileceği fazla güçlü adam olmadığını da düşünürsek gücümüze güvendiği için de bizi göndermiş olabilir.Kaptanın ne düşünceyle bizi gönderdiği önemli değil aslında sonuçta bize bir görev verildi biz de bu görevi tamamlayıp tayfaya sağ salim döneceğiz.
Gokudera hazırlan uzun bir göreve çıkıyoruz ayrıca reisin verdiği kağıtlar sende kalsın.Şimdi çok dikkatli ve sabırlı olmalıyız gokudera.Ayrıca artık düşmanın kümesine giriyoruz çok dikkatli ve tehitkar olmalıyız ama saldırgan olmamalıyız.Neyse niye bunları sana söylüyorumki sende zaten bunları biliyorsundur.Bu konuşmadan sonra limana doğru gidip reisin bahsettiği kayığa bindik ve batıya doğru ilerlemek için hazırlıklara başladık.
Bu kadar önemli görevleri bize niye veriyordu ki bu kaptan. Hem hala tanışmamıştım onla. Yani tamam ünü her yerde biliniyordu fakat daha yüzyüze tanışmadan böyle önemli görevi bize vermesi... bu siktiğimin kaptanı bizi öldürmeye mi uğraşıyordu. Şimdi kaptana karşı da çıkamazdım daha yeni katıldım tayfaya. Hem bir sorun olursa lastiği bırakıp uçup kaçardım. Beni bulamazdı başka denizlere yol alırdım. Ama bunları düşünmenin zamanı değil. Şimdi yolculuğa hazırlanma zamanıydı. Ben oklarımı ve yayımı sırtıma alırken İdris bir şeyler zırvalamıştı yine. Heyecanlı olması güzeldi ve söyledikleri de benim düşündüklerim ile aynıydı. Fakat diğer korsanlar bizim gibi düşünecek miydi? İdris de hazırlandıktan sonra limandaki kayığa doğru koyulduk. Yolda biraz görev hakkında konuştuk. Limana vardığımızda ise hiç vakit kaybetmeden yolculuğa koyulduk. İlk hedefimiz bize en yakın ada olan batıdaki Hyogo adasıydı. Balık adamlarla anlaşmak zor olacaktı. Kendilerini üstün gören ırk bakalım bize ne yapacaktı. Yolculuğumuza başladık.
teknenizle gidiyorsunuz tekneniz motorlu olduğu için kürek çekme gibi bir derdiniz yok ama daha adadan ayrılalı 1 saat bile olmamışken karşınıza dev gibi bir canavar çıkıyor 5 yada 6 metre boylarında siyah ve mavinin ahengi gözleriniz bayram ediyor ne çok parlak ne çok mat tam ortası canavar boyun kısmını kıvırıyor ve size doğru çok yavaş şekilde yaklaşıyor saldırmadığı hareketlerinden belli oluyor ama herşeye hazırlıklı olmanız gerekiyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Teknemizle batıya doğru harekete başlamıştık.Reis kral adamdı(tabi tabi)bize kürekli bir tekne yerine motorlu bir kayık vermişti.1 saat olmamıştı yolumuza 5-6 metre boylarında bir canavar çıkmıştı.LAnet olsun bu da ne böyle.Canavarı görür görmez toparlanıp savaş pozisyonu almıştık.Canavar boyunu kıvırmş bize doğru hamle yapıyordu.Canavar hamlesini yaparken bende yumruğumu sıkmış saldıracakken canavarın niyetinin saldırmak olmadığını anlayınca yumruk atmaktan vazgeçtim.Ama karşımızdaki de neticede bir canbavardı ve dikkatli olmamız gerekiyordu.Gokudera canavarı kızdıracak birşey yapmayalım bize saldırmayacakmış gibi duruyor.Acaba onu sevmemizimi istiyor.BVen sevgi nedir bilmem sen ilgilen şu yaratıkla dedikten sonra canavarı gokuderaya bıraktım
Motorlu kayık sağ olsun yan gelip yatıyordum. Şu üzerimdeki gömleği çıkartıp da güneşlensem mi? Hassiktir bu da ne lan? Daha 1 saat olmadan yine mi iş başı lanet olsun. 5-6 metre boylarındaki bu canavardı güzelim tatilimi bozan. Ben ne yapacağımı düşünürken lastik ise hiç düşünmeden saldırmak için niyetlenmişti bile. Bu çocuğun geçmişinde sorunları olduğunu düşünmeye başladım artık. Bu ne önüne gelene saldırıyor baksana bu sevimli hayvan her ne kadar harekete geçse de bize saldırmaya çalışmıyor. Az mantıklı davran diyecektim ki bana söylediği sözler sanki iç sesimi duymuş gibiydi. "Bana bırak" deyip kanatlarımı çıkardım. Önümdeki canavara doğru uçacaktım. Daha sonra ise eğer saldırgan davranışta bulunmaz ise onunla konuşmaya bile çalışabilirdim. Ama en küçük hatasında okumu çekip vururdum. Denizde savaş ikimiz içinde kötü olurdu ama biz hiç saldırmayı denemeden batmamız haha bu bize yakışmazdı. Ancak şu anlık işler iyi gidiyor gibi bakalım birazdan ne olacak ?
Canavara doğru uçtuğunda canavar korkmuş olsa ki denizin dibine hızlıca gidiyor yarattığı dalga tekneyi çok fazla sallıyor bunun yüzünden tekne ters devriliyor ve idrisoviç suyun içine düşüyor Gokudera yardıma gidemiyor suyun altında, adayı ise havadayken görebiliyorsun derken denizin altında canavar çıkıyor ve idrisoviç onun sırtında yatıyor büyük ihtimal baygındı tam yanına gidecekken öksürüyor ve kendine geliyor ayağa kalkabilecek durumda ama biraz su yutmuş...
Spoiler
Canavar bu
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Canavarı gokuderaya bırakmıştım.Bakalım ne yapacak diye beklerken canavara doğru uçmuş ve onu korkutmuştu.LAnet olsun zaten bu işi ona bırakmak hataydı.Bir anlık dikkatsizliğimin üstüne bir de canavarın denize girmesiyle oluşan dalga eklenince kendimi denizin altında buldum.HAyır olamaz burada öleceğim denize düşmüştüm ve beni kurtaracak tek kişide şeytan meyvesi yemişti.Şimdi ölmek üzereyfim ve son nefeslerimi veriyordum.Bu canavara yem olacaktım şimdi de.Canavar bana doğru gelirken bilincim tam olarak açık değildi.Kendime geldiğimde bir ışık süzmesi gözlerimi kamaştırıyordu.Burası cennet olmalı diye düşündüm.Sonra hayalimi gokuderanın cırtlak sesiyle sona erdirdim.Kendime geldiğime canavarın sırtında uzaanmış olduğumu ve gokuderanında uçtuğunu gördüm. Canavarı sevmiştim benim hayatımı kurtarmıştı.Bu canavarla arkadaş olabilirdik onu bizim denizdeki arkadaşımız olarak kabul edebilirdik.İleride işimize çok yarayabilirdi ayrıca benim hayatımı a kurtarmıştı.Canavara yanaşıp yüzünü oksadım ve ona bütün içtenliğimle teşekkür edercesine bir okşamaydı bu.Gokuderaya dönüp ada çok uzakta mı?Kayık ters devrildi onu düzeltte hemen adaya doğru tekrar yola koyulalım ayrıca bu dostumuza da biraz yiyecek verelim sonuna kadar haketti.
Uçuşumun onu korkutacağını hiç tahmin etmemiştim. Ancak ani bir hareket olduğu için korkması doğaldı. Fakat oluşturduğu dalga benim korkmama ve korkumu da gerçeğe dönüştürdü. Kayık ters çevrilmişti ve lastik sulardaydı. Şeytan meyvesi yediği için yüzemeyeceğini biliyordum onu kurtarmalıydım ama ben de yüzemiyordum. "İdrisssss" diye bağırdım. "Hey canavar bunu nasıl yaparsın" diyerek okumu çektim. Canavara okumu tam sallayacakken canavar yüzeye doğru çıktı ve sırtında lastik vardı. Haha canavar kurtarmıştı. Gerçekten iyi niyetli gibi duruyordu. Canavarın yanına yaklaşsam yine korkabilirdi. Fakat İdrisovic i almak için yaklaşmam lazımdı. İdris ise kendine gelmiş bana "Ada çok uzakta mı?Kayık ters devrildi onu düzeltte hemen adaya doğru tekrar yola koyulalım ayrıca bu dostumuza da biraz yiyecek verelim sonuna kadar hak etti" demişti. Bu çocuk harbi gerizekalı 1 saniye önce ölüyordu. Şimdi ise hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu. Hem tüm mallarımız kayıktaydı ve kayıkta ters çevrilmişti. Yiyeceklerimiz falan şuan denizin dibini boylamıştı ve bu hala yemek verelim diyordu. Git kendini yedir. Neyse şimdi sinirlenmenin zamanı değil. İlk önce şu işi halletmemiz lazımdı. Elimi sakin olması için hareket ettiriken diğer elimle yayımı sırtıma alıp "Hey sana zarar vermek istemiyoruz. Hem arkadaşımı kurtardığın için teşekkür ederim" diyerek canavara doğru yavaşça yaklaştım. Ben de onu İdris gibi sevmeye çalışıp sakinleştirecektim. Fakat bu lanet olası canavar kayığımızın işini bitirmişti. Nasıl ters çevireceğimizi de bilmiyordum. Ben uçarak adaya gidebilirdim ama lastik onu taşıyabilecek güce sahip miydim? Şu an için tek umudumuz canavardı.
Planladığımızdan önce adaya varmıştık düşündüğüm gibi. Şimdi yapacağımız iş bunlara mesajı iletmekti. Adaya çıktığımız gibi bana verilen krokiyi açtım. Kuzey batıya doğru ilerlememiz lazımdı. Yola koyulduk ancak hiç insana rastlamamıştık. Sizi ırkçı pislikler anca gücünüz buna yeter demi? Bizimkilerin acaba sizle ne işi var bunu öğrenmeyi o kadar çok istiyordum ki boş dükkanlardaki malları yağmalamaktan bile çok. Bir dakika lan bunları yağmalasak ya. Hey idris şu dükkanlara girelim. Bir şeyler buluruz belki hem biraz karnımda acıktı. Yemek yeriz falan programın önündeyiz zaten canavar sağ olsun. Belki bana da ok ve yay buluruz. Oklarım azaldı şimdiden " dedim. Sonra ise boş dükkanlardan birine doğru ilerledim.
-- Edited by Gokudera on Tuesday 21st of August 2012 09:53:07 PM
-- Edited by Gokudera on Tuesday 21st of August 2012 09:56:58 PM
Canavar tek umudunuz bu doğru ama çok güçlüye benziyor ve bu kadar insan canlısı olması birazda olsa şaşırtıyor Gokudera hayvana yaklaşıyor ve onu seviyor hayvana onu hafifçe vuruyor ve boynuna yani idrisin yanına düşmesini sağlıyor galiba taşıtınız bu canavar olacak motorlu bir tekneden daha hızlı olduğu kesin gokudera canavarın üstüne düştüğünde tekneye bakmasıyla içi hüzün kaplıyor ve teknei canavar kuyruğuyla parçalıyor o emanetti reise birde bunun hesabını verceksiniz...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Canavarı sevimiştim.GOkudera ise canavarı yumuşatmak için yanına yavaşça uçup onu okşamıştı.Bu sefer temkinliydim ama canavar bu sefer gokuderaya saldırmak yerine onu da benim yanıma iterek bizi taşıyacağını gösterdi.Tekne kötü haldeydi ve bu canavar bizi kıyıya götürecek gibiydi.Motorlu kayıktan daha hızlı olduğu kesindi ama o kayığıda bizim reis vermişti.Dönünce reisin zırvalarını dinlemek zorunda kalacaktım.Suçu gokuderaya atar sıyrılırım bu işten.Canavarın üstüne bindikten sonra bizi kıyıya götürmesi için el işareti yaptım.Bizimle konuşmasa da bizi anlayacağından emindim.Haydi canavar kıyıya
Hohohoho sevimli şey. Bak nasıl da yavaşça yaklaşınca kendini sevdiriyor. Şimdi lastik ile canavarın sırtındaydık. Ancak anlamadığım şey bu kadar güçlüyken ve bizi direk bitirebilecekken bize saldırmaması. Ama sevimli canavarımız güzelim kayığımıza saldırırken aslında bilerek saldırmadı ama olsun yine de onu devirdi. Neyse artık bizim motorlu taşıtımız bu gibi duruyor. Deh deh düldül deh deh. Hadi götür bizi düşmanın kafesine, ırkçılık yapan balıkadamlara. Lastik gidelim işareti yapmıştı ve canavar da yola koyulmuştu. Ancak yola koyulmadan önceki yaptığı olay yani kayığımız parçalaması başımızı çok ağıratacak gibi duruyordu. Reisin verdiği emanetti o ağzıma sıçardı valla. Neyse bir yalan buluruz yola bakalım şimdi ani hareketle düşebiliriz falan. Bu hayvan kayıktan çok hızlıydı planladığımızdan önce varacağız gibi duruyor.
canavar sizi gideceğiniz yere kadar götürüyor siz karaya indikten sonra oradan hızlıca uzaklaşıyor hemen adanın krokisine bkıyorsunuz ve balıkadamların mekanı kuzet batıda gibi duruyor ve o yöne doğru yürüyorsunuz ama köyde bir kişiye bile denk gelemiyorsunuz ama bir kaç dükkan görüyorsunuz içinde mallar var ama bir tane bile insan yok bu adaya ne olmuştu böyle...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Canavar dediğimi anlamıştı galiba bizi hızla adaya doğru götürmüştü.Aferin şirin çocuk.Karaya ulaşmıştık sonunda toprağa ayak basmıştım bu beni çok rahatlatmıştı.Şimdi balıkadamların yanına gidecektik.Gokuderaya krokiyi çıkartmasını söyledim.Krokiye baktığımızda balıkadamların kuzey batıda olduğunu görüyorduk.Kuzeybatıya doğru ilerliyorduk ama adada garip bir şey vardı bir tane bile insana rastlamadık.Bu balıkadamların işi olmalıydı.Bütün insanları öldürmüş olmalılar yoksa buralar böyle olmazdı.LAnet herifler kendilerini birşey sanıyorlar.Neyse sinirlenmeyeyim şimdi düşman bölgedeyiz.Gokudera hadi hemen şu mesajı iletelim ve bu lanet yerden gidelim
dükkanların kapıları kilitliydi ve camı kırarsanız bir yeniz kesilip yaralanabilrdiniz o yüzden bunu sonraya bırakmak istiyordunuz ki ileride kapısı açık bir manav görüyorsunuz kapıdan dışarı 3 tane balıkadam çıkıyor ellerinde sandıklarla içlerinde büyük ihtimalle yiyecek vardı ve kapıı açık bırakıp gidiyorlar...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
İlerleken bizim aç gözlü kartal adam dükkanları yağmalamayı önermişti.kim yanıma bu çocuğu verdi ya şimdi önemli bir görevimiz var ve bu çocuk neler düşünüyor.Bak bak şimdide gitmiş dükkanlara bakıyor ama dükkanlar kapalıydı.HAHhahahaahahah ne oldu.Ama biraz ileride bir manavdan 3 balıkadam çıkmıştı.Ellerinde sandıklarla ilerliyorlardı büyük ihtimal içlerinde yemek vardı.Şimdi onlardan bizi kaptanalarına götürmelerini isteyebilirdi.Hey siz balıkadamlar beni kaptanınıza götürün ona sis korsanları kaptanı ölü adam basengten bir mesaj getirdim.Bu mesaj çok önemli ve bunu bizzat kaptanınıza söylemeliyim.Biliyorum insanlardan nefret ediyorsunuz ama şimdi beni dinleyip beni kaptanınıza götürmeniz herkes için daha iyi olur
Lanet olsun tüm kapılar ve camlar kilitliydi. Okumla mı patlatsam acaba? Neyse dönüşte alırız artık diye düşünürken ilerdeki manavdan 3 tane balık adam çıktmıştı. Ben direk saklanma moduna geçerken bizim deli İdrisoviç "Hey siz balıkadamlar beni kaptanınıza götürün ona sis korsanları kaptanı ölü adam basengten bir mesaj getirdim. Bu mesaj çok önemli ve bunu bizzat kaptanınıza söylemeliyim.Biliyorum insanlardan nefret ediyorsunuz ama şimdi beni dinleyip beni kaptanınıza götürmeniz herkes için daha iyi olur" dedi. Aslında güzel fikirdi ama nedense balıklara güvenesim yoktu. Sonuçta benim yüzemediğim su onların eviydi. Yani doğal olarak düşmandık. Her ne kadar insancıl yaklaşsak da bunlar İNSANcıl kısmından ne anlarsa işte bize saldırma ihtimalleri vardı. Bakalım sonuç ne olacaktı.
Balıkadamlardan birisi ''Bizi takip edin sen idrisoviçsin değil mi ödülünün 15 000 000 Beli olduğu açıklandığında beri herkez senin ismini duymaya başladı buda Gokudera olmalı onunda adı seninkiyle beraber yükseliyor 9 500 000 Beli güzel bir ödül sis korsaları böyle ödüllerdeki adamları tayfalarına aldığı için kaptan basenginde ödülü arttı 29 500 000 beli bizim tayfamızın ödülüyle arayı açıyorsunuz rekabet güzeldir'' diyor ve yürümeye başlıyor çok büyük bir bina var karşınızda içeride ufak bir köprü var ve oradan aşşağısı deniz görünüş olarak çok güzel bir yer ama denizin üstündeki iki tahtanın üstünden geçiyorsunuz bu biraz tehlikeli tabii sizin için...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Balıkadamlardan sorduğum sorunun cevabını bekliyordum.Balıkadamlardan birisi soruma cevap vermişti.''Bizi takip edin sen idrisoviçsin değil mi ödülünün 15 000 000 Beli olduğu açıklandığında beri herkez senin ismini duymaya başladı buda Gokudera olmalı onunda adı seninkiyle beraber yükseliyor 9 500 000 Beli güzel bir ödül sis korsaları böyle ödüllerdeki adamları tayfalarına aldığı için kaptan basenginde ödülü arttı 29 500 000 beli bizim tayfamızın ödülüyle arayı açıyorsunuz rekabet güzeldir'' diyor ve yürümeye başlıyor.
Neeeeeeeeee 15 milyon beli ödül mü lanet marine demek sonunda değerimi anlamıştı ayrıca şahin çocuğunda başına ödül konmuştu.Ve son olarak kaptanın ödülü de artmıştı.Artık 15 milyon beli ödüllü bir korsandım.Dur kendimi fazla kaptırdım.Şimdi görevime odaklanmalıyım.Balıkadam bize kaptanın yerine götüreceğe benziyordu.Ama gideceğimiz yol denizin üzerindeydi bu bizim için çok kötü olmuştu ama kaptanın yanına gitmek için başka bir yolda yoktu.Hemen balıkadamın peşine takılıp kaptanlarına doğru yola çıktık.Gokuderaya dikkatli olması gerktiğini de söyleyerek ilerliyorduk.
Ödül mü? Ben nasıl ödül almıştım? Hee doğru şu sise yamuk yapan heriflerin kafasını marineye yollamıştı lastik çocuk. Bizim ne kadar tehlikeli olduğumuzu anlayınca tabi basmışlardı posterlerimizi. 9. 500. 000 gerçekten büyük miktardı. Bundan böyle ödül avcıları peşimize düşebilirdi. Şimdi korkutucu herifler olmuştuk. Belki de kaptan bu yüzden bu görevi bize verdi. Onun adını yükseltip ödülünü arttırdığımız için. Neyse yola devam baksana denizin üstünden geçiyorduk iki tahtayla. Tamam deniz güzel hoş ama bizim gibi meyve kullanıcıları için çok korkutucu bir durumdu. Ben kurtulabilirdim belki kanatlarım sayesinde ama lastik için durum farklı olabilirdi. Dikkatli dikkatli yürümeye devam ettim bir yandan da ödül sevincini yaşayarak.
Denizin üstünden geçiyorsunuz balıkadam korsanlarının kaptanı Kin var karşınızda başındaki ödül idrisin ödülüyle eşit ama aranızda 10 metre fark var yaklaşmanıza izin yok ve diğer 3 balık adam gidip kaptan bir şeyler söyledikten sonra kaptan yakınına çağırıyor ve yaklaştığınızda ne söyleyeceğinizi soruyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Köprüden başarılı bir şeklide geçtikten sonra balıkadam korsanlarının kaptanı ile karşılaşmıştık.Ödülü benim ile aynı olan bu adam güçlü gibi görünüyordu.Aramızda 10 metre fark var ve daha yakına yaklaşmama izin vermiyorlar.Benden korkuyor olmalılar diye düşünmeden edemedim.Kin beni yanına çağırıp niye buraya geldiğimi soruyor.Böyle adamları seviyorum hemen sadede geliyorlar. Balıkadam korsanları kaptanı Kin buraya SİS korsanarlı kaptanı Ölü adam Basengin emriyle geldim.Bu söylediklerim bizzat onun söyledikleri gibidir.Sis korsanları dörtlü toplantı istiyor?Cevabınızı bekliyoruz.
Denizin üstünden hiçbir sorun çıkmadan geçmiştik. Bu iyiye işaretti şimdi ise karşımızda balık adam korsanlarının kaptanı Kin vardı. Bizim lastik çocuk ile bu kaptanın ödülü aynıydı. Haha ama havalanmasın şimdi bu lastik yoksa burada dayağı yeriz. Ödülüm olsa bile hala kendime pek güvenmiyordum. Lastik ise sanki yarı tanrıymışcasına yürüyordu. Biraz daha ilerledikten sonra kaptanla aramızda 10 metre ya var ya yoktu. 3 balık adam bize dur işareti yaparak kaptanlarının yanına doğru gitti. Bu bizlerden korktuklarını mı gösteriyordu yoksa bu kaptan çok mu egoist idi? Bunların cevabı bizi beklerken 3 balık adamın söyledikleri üzere kaptan bize yaklaşın işareti vermişti. Oh bu iyiydi hemen söyleyip kaçalım. Kaptan da böyle düşünmüş olmalı ki bize niçin geldiğimizi sormuştu. Tam söylemeye hazırken idrisovic söze başladı ve gereken her şey söyledi. Her şeyi onun söylemesi canımı sıkmıştı ama olsun şimdi sırada Kin'in cevabını beklemek kaldı.
Kaptan idrisoviçe bakıp ''Siz buraya nasıl geldiniz adanın etrafında yüzlerce deniz kralı var bir sal yada tekne alıp buraya giremezsiniz biz bile sadece hızımız yüzünden buradan çıkabiliyoruz bu arada toplantı kısmını diğer tüm korsanlara söyle toplantı bu adada olacak herkes ona göçre hazırlansın'' diyor o sırada adadan çıkışınız aklınıza geliyor canavar sizi bıraktıktan sonra gitmişti adadan ayrılmak için bir yol bulmalısınız...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Kaptan İdrisovic'e sormuştu bu soruyu fakat ben direk atılarak "Yolda renkleri göz alıcı bir canavara rastladık. Kayığımız ters çevrilmişti o yüzden bizi buraya o getirdi. Hızı sayesinde de kısa sürede adaya vardık. Fakat biz adaya ayak bastığımızda o canavar denize doğru yüzmeye başladı. Bizim kayığımız da yok burada kısılı kaldık. Bize yardım edebilir misiniz?" diye sordum. Hemen ardından ise "Bize hangi adada olacağı söylenmedi. Ancak dediğinize göre burada deniz kralları var yani bu adaya gelmek diğerleri için sorun olabilir" dedim.
Evet bKin davetimize olmulu bir yanıt vermişti.Ama bu adanın deniz krallarıyla çevrili olduğunu öğrendiğimiz iyi oldu.Gelirken baya şansımız varmış küçük bir kayıkla ilerliyorduk ve ikimzde şeytan meyvesi yemiştik.Şimdi ise dönüş için sorunumuz olabilirdi.Kin toplantının bu adada yapılmasını istiyordu.KAptan bu durum için henüz birşey söylememişti.Ama kinin teklifi güzeldi bu ada toplantı için müsait bir yerdi.Hem bir marine karargahı yoktu hemde insan yoktu.Üstelik ada doğal bir korumaya sahipti güçlülerden başkası bu adaya gelemezdi.Tamam teklifinizi kaptana ileteceğim bana görede burası toplantı yeri olabilir.Size toplantı yerini bir şekilde belirtiriz.Ama bize bu adadan çıkmak için bir yol gösterir misiniz yoksa biz mi bir yol bulalım
Gokuderanın sorusuna kafa sallayarak hayır diyor idrisoviç ise yardım istiyor ama kaptan bir anda değişiyor pisliğin teki oluyor ''Neden sizin gibi güçsüz ve zayıf insanlara yardım edeyim ki hem düşmanımızsınız hemde zayıf 2 insansınız kendiniz çıkmayı deneyin ve ölün bende kendi adamlarımı yollayabilirim sizin yerinize en azından ölmezler'' kaptan böyle cevap vermişti ve kötü gülüşünü patlatmıştı Tıhahahaha sinirlenmemek mümkün değil çok zor günler olabilir...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Seni şerefiz balıkadam sen kime güçlü diyorsun.Hemen yumruğumu sıkıp kaptana doğru bir sol yumruk çakıyorum bu bir kavga istediğimi göstergesiydi birden etrafımda bir sürü balıkadam beliriverdi ve yakalandık.bu fikri unutalım. Tamam zaten kendimiz geldik sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.Bu arada bizi dinlediğinizz için teşekkür ederiz en yakın zamanda yer ve tarihi size bildireceğiz.Dedikten sonra gokuderayla birlikte arkamızı kollayarak ilerlemeye devam ettik. Hey gokudera acıktık şu balıkadamların girdiği manava gidelimde biraz karnımızı doyuralım ondan sonrada limana inip bir gemi ya da tekne bulabilirmiyiz bir bakalım.Buradan çıkmak gerçekten zor.Kendimize dikkat etmeliyiz.Bir uç bakalım etrafta işimize yarar birşey var mı
Kaptan bize yardım etseydi zaten garip olurdu. Buraya balık adam ırkını yüceltmeye gelmişti bize yardım etmeye değil. Bize yardım etseydi bu sadece korktuğunun göstergesi olurdu zaten. İdrisovic ise cevabını verdikten sonra geldiği yoldan geri dönmeye başladı. Ben ise orada hala mal gibi bekliyordum. Kaptanın bakışını gördükten sonra anladım ve onu yakalamak için koşmaya başladım. Yanına geldiğimde ise şimdi mantıklı konuşmaya başlamıştı. Bu çocuğu seviyorum lan gerçekten iyi birisi. Biraz daha yürüyüp balık adamların bizi göremeyeceği bir noktaya geldiğimizde ise onun söylediklerini yerine getirmek için şeytan meyvesi gücünü kullanacaktım. Düşmanın mekanında olduğumuz için onlara gücümüzü gösteremezdik hele bizim baş düşmanımız olan su onların evi iken. Vakti geldiğinde tamamen kartala dönüp yukarı doğru uçmaya başladım. Etrafı tarayıp nerede gemi ve tekne var diye baktım. Bir yandan da gözlerim yaşayan insanların olup olmadığını kontrol ediyordu.
Gokudera uçuyordu ama boş bir kentten başka bir şey yoktur bu balıkadamlar tüm bir halkı yok etmiş olmalılar ama buna rağmen niye ödülleri az koca bir ada yok olmuş içinde hiç insan yok oradaki tek insanlar siz olmalısınız limana baktığında ise hiç bir gemi yada tekne göremiyorsun adadan ayrılış için bir yol bulmalısınız...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Lanet olası korsanlar boş kentten başka hiçbir şey bırakmamıştı bu adada. Bütün halkı yok etmişler gibi duruyordu. Fakat nasıl da oluyor da bunların ödülleri az olabiliyordu ki? Baksana kaptanlarının ödülleri bizim lastikle aynıydı. Bu işte bir gariplik var sonuçta bu dilenciler adası gibi marineler tarafından bilinmeye bir ada da değil. Etrafta hiç gemi ve tekne de gözükmüyordu. Bunları söylemek için İdrisovic'in yanına gittim ve tüm gördüklerimi düşüncelerimi anlattım. "Benim önerim ilk önce bahsettiğin yemekleri yememiz bu sırada da bu konu hakkında biraz daha düşünebiliriz" dedim. Normalde ben bu adadan uçarak uzaklaşabilirdim çok rahat. Peki lastik çocuk ne yapacaktı? Onu taşıyabilir miydim ki? Bu konuyu yemek yerken bahsedecektim.
Gokudera uçmuştu ve etrafta gemi veya adadan ayrılmamız için birşeylere bakmıştı.O havalanıken bende manava doğru yöneliyordum.Manava girmeme az kalmıştıki Gokudera yanıma indi.Evet birşeyler bulabildin mi umarım birşeyler bulabilmişsindir.Gokudera bana bakıp üzgün bir şeklide hiçbir insan ve geminin olmadığını belirtti.Ayrıca adadaki bütün insanların katledildiğini düşündüğünü de ekledi.O zaman ödülleri bu kadar düşük olamazdı.Neyse marine birşeyleri karıştırıyor galiba.Neyse manava girelim birşeyler yiyelim de sonra kayık konusunu hallederiz.Manava doğru ilerledik ve bulduğumuz meyveleri yerken konuşmaya daldık.Gokudera ya ne yapmamız gerektiğini sordum.Bu çocuk güçlü olduğu kadar zekiydi de.Zekasını kullanarak bize başka bir çıkış yolu bulabilirdi.Gokudera sözü alıp şunları söyledi.Biliyorsun benim uçma yeteneğim var bu adadan uçarak uzaklaşabilrim ama seni taşıyabileceğimi sanmıyorum.Uçarak başka adalardan yardım getirebileceğime inanıyorum.Gokuderanın bu sözleri gayet mantıklıydı ama birkaç sorun vardı.Adadan giderse burada yalnız kalacaktım ve balıkadamların direk hedefi olacaktım büyük ihtimalle.Diğer bir sakıncası ise Gokuderanın uzun bir süre ada bulamaması ve yorgun düşmesi.Nitekim deniz üzerinde uçuyordu bir anlık birr uyuklama bir yorgunluk onun sonu olabilirdi.
Bence adada biraz daha arama yapalım adadaki evlere bakalım belki bir insana rastlayabilirz.Ayrıca gemi ya da tekne de bulabiliriz.Büyük binaları da kontrol etmeliyiz.Büyük binaların içinde bir gemi ya da kayık bulabiliriz.Bu sözlerden sonra yemeği bitirmiştik ve adada aramaya koyulmuştuk.
Evlere girip çıkıyordunuz neredeyse 1 saat boyunca evlere bakmıştınız ve son 1 tane ev vardı içini açtığınızda bir balıkadam oturuyor siz ona bakıyorsunuz ama o size bakmıyor tayfa denize girip çıkıp eğlenirken bu balıkadamın burada ne işi vardı acaba...
Spoiler
balıkadam bu
-- Edited by MonkeyDGarp on Friday 24th of August 2012 01:13:51 PM
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Yemeğimizi yemiştik ve karnımızı doyurmuştuk.Şimdi ise sıradda etrafı kolaçan etmek vardı.Gokuderayla beraber aramaya koyulduk.Ayrılmamız düşman adada olduğumuz için kötü bir seçenekti.Şİmdi ise etrafı aramak zorundaydık.1. ev boş 2.ev boş 3. ev boş lanet olsun hepsi boş.Geriye sadece bir ev kalmıştı bu evde boş olsaydı ümidimiz kalmayacaktı.Son eve korkarak girdik.İçeri girdiğimizde bir balıkadam ile karşılaştık.Ama bu balıkadam diğerlerinden farklı görünüyordu.Biz onu görmemize rağmen o bizi fark etmemişti.Çok derin düşüncelere daldığını tahmin etmiştim.Hemen balıkadama seslenerek bizi farketmesini sağladım.Sonra ise ona kendimi tanıtarak konuşmaya başladım.Merhaba balıkadam ben İdrisovic.Buraya sana zarar vermek için gelmedim.Burada adadan ayrılmak için bir gemi ya da tekne arıyorduk.Sen bu konuda bize yardımcı olabilir misin?Bu adadan ayrılmak zorundayız ama etrafta bir tane bile tekne ya da gemi bulamadık.Ayrıca niye bu adada hiç insan yok son olarak da neden diğer balıkadamlardan uzak duruyorsun.
Sadece meyve de olsa karnımızı bir güzel doyurmuştuk. Şimdi ise lastiğin dediği gibi etrafı araştırmaya başlama zamanıydı. Kilitli veya kilitli değil olan her eve giriyorduk. Her evde ise umudumuz biraz daha azalıyordu. İnsanlardan hiçbir iz olmadığı gibi gemi tekne veya küçük bir sal bile bulamamıştık. İşte karşımızda girmediğimiz ve az da olsa içimizde kalan son umudumuz olan ev. Bu ev ile son umudumuzda yok olacaktı geçen 1 saatimiz gibi. Eve girdiğimizde karşımıza bir balıkadam çıkmıştı. Evet son umudumuz bize yardım etmeyi kabul etmeyen balıklardan birisi. Peki bu balık niye diğerleri gibi yüzüp eğlenmeyip bu evde oturuyordu. Bu sorular kafamı kurcalamaya başlarken benim unuttuğum birisi ve aceleyi çok seven arkadaşım sorularımı bir çırpıda sormuştu. Ben ise yine düşüncelerimle bir arada kalmıştım.
Balıkadam kafasını kaldırıp idrisoviçi cevaplıyor '' Size yolda cevap veririm'' diyor ve oturduğu evin duvarına 3 yumruk atıyor kare şeklinde bir şekilde düşüyor ve onu omzuna alıp yürümeye başlıyor duvar tahtadandı onu bir sal olarak kullanacak galiba diye düşünürken balıkadam konuşmaya başlıyor '' Ben diğer balıkadamlar gibi değilim onlar köydeki tüm insanları öldürdüler ama ben 1 tane bile insan öldüremedim çok denedim ama yapamadım ben bir katil değilim o yüzden beni tayfaya lamıyorlar ama onlardan ayrılmakta istemiyorum tüm arkadaşlarım burada çünkü'' diyor o sırada limana varıyorsunuz ve taşıdığı tahtayı suya atıyor ardından kendide suya girip binmenizi söylüyor ve tahtanın altına giriyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Balıkadam bize cevap veriyor.Size yolda cevap veririm diyor.İlerlerken evin duvarına 3 yumruk atıyor kare şeklinde bir tahta düşürüyor.Galiba bu tahtayı sal olarak kullanacaktı.Sonra balıkadam konuşmaya başlıyor.Balıkadam özetle bir katil olmadğıını hiçbir insanı öldüremediğini söylüyor.Tahmin ettiğim gibi diğer balıkadamlardan farklıydı.Ama bunu tayfaya almıyorlardı çünkü insan düşmanlığı beslemiyormuş.Balıkadam ilerliyordu sonunda bizi limana götürmüştü.Tahtayı denize atıp binin demişti.acaba niye binin demiştiki bizi götürecekmiydi ama bu çok aşırı bir iyilik olurduı acaba bu iyiliği bize yapacakmıydı?Neyse balıkadama güvenmekten başka bir şansımız yoktu.Konuşma kısmını ise gokuderaya bırakmıştım.
Balık da lastiğin bu hevesini anlamış olacak ki kafasını kaldırıp cevapladı. Ardından ise evin duvarına 3 yumruk atmıştı. Ne yapıyor lan bu gerizekalı derken kare şeklinde bir tahta parçası yere düşmüştü. Vayy zekice ancak bundan nasıl bir kayık bir sandal yapabilirsin ki? Neyse şu an için hareketlerini değil de söylediklerini sorgulamak istiyorum. Hadi hemen yola koyulalım. Diğerleri de zaten bunu istermiş gibi harekete geçtiler. Balık kare şeklindeki tahtayı sırtına alıp yürümeye ve neden burada olduğunu anlatmaya başladı. Adama üzülmüştüm aynı zamanda onu sevmiştim de. Bir katil değildi fakat ben bile insan ırkına düşman olmadığım halde insan öldürürken senin öldürmemen... Önünde saygıyla eğiliyorum ancak dediğin gibi bu tahtaya binip hayatımı senin ellerine bırakamam. Bu uçsuz bucaksız mavi denizlerde bize ne yapacağını bilemem. Ancak başka çaremde yoktu lanet olsun şu lastik olmasa kafam çok rahattı ama işte arada işe yarıyor diye yanımızda taşımakk zorundayız "Madem bize yardım etmek istiyorsun gitmek istediğimiz ada Niyoshi adası yani bu adanın kuzey batısında kalıyor. Bizi oraya götürebilir misin?" dedim ve cevabı bekledim. Eğer cevap olumluysa "Sana güveniyorum" diyecektim. Hemen ardından tahtanın üzerine çıkıp yola koyulmaya hazır olacaktım.
Balıkadam düşünüyor ve cevap veriyor ''Niyoshi adası burdan 1 günlük mesafede ama yakınlarda başka bir ada var geceyi orda geçirebilirsiniz bede köyüme geri gelip burada yaşamaya devam ederim oradan bir tekne alıp yolunuza devam edebilirsiniz'' diyor o sırada reisin söyledikleri aklınıza geliyor niyoshiye gitmeden önce ordan daha yakındaki başka bir adaya gidip geceyi orada geçirmenizi söylemişti ama adada ufak bir karargah vardı dikkat etmeliydiniz...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Tahtaya binmiştik.Bindikten sonra gokudera balıkadama Niyoshi adasına gidebilir miyiz diye bir soru sordu.Balıkadam ise bu soruya ''Niyoshi adası burdan 1 günlük mesafede ama yakınlarda başka bir ada var geceyi orda geçirebilirsiniz bede köyüme geri gelip burada yaşamaya devam ederim oradan bir tekne alıp yolunuza devam edebilirsiniz''diye cevap verdi.Reiste böyle birşeyeden bahsetmişti.Niyoshi adasına gitmeden önce başka bir adada durmamızı ve geceyi orada geçirmemiz gerektiğini söyleyerek yollamıştı bizi.Balıkadama dönerek saolun size minnettarız.Bizi bahsettiğiniz adaya kadar götürürseniz seviniriz zaten size de fazla yük olmak istemiyoruz.Bizi o adaya güvenli bir şekilde götürürseniz biz de orada bir kayık bulabiliriz. Balıkadamla yolculuğumuza çıkmıştık.Bu balıkadam her an bizi öldürebilirdi ama öyle bir niyeti olmadığı başlangıçtan beri belliydi.Şimdi mavi denizin üstünde etrafı deniz krallarıyla çevrili bir adadan çıkıyoruz üstelik bir balıkadamın sırtında.Eskiden denizi ne kadar çok sevdiğim aklıma gelmişti şimdi ise deniz diyince korkuyorum bu benim lanetimin bir yan etkisiydi ama artık alışmıştım.Gokuderada biraz huzursuz görünüyordu.Yolculuğumuz kazasız bitirelimde gerisi önemli değil.
-- Edited by idrisovic on Saturday 25th of August 2012 09:54:47 AM
Her şey plan doğrultusunda gidiyordu bizim kayığımızın olmaması dışında. Balıkadam bizi oraya bıraktığı zaman bizim de orada bir gece kalmamız plan doğrultusundaydı. Lastik de bunu anlamış olacak ki direk cevabını verdi balığa. Lastiğin dediği gibi bizi oraya götürmesi bile yeterde artardı. O adaya vardığımızda da bir gece handa kalırdık. Ancak reisin dediğine göre orada marine karargahı vardı. Dikkatli olmalıyız çünkü şimdiden tehdit oluşturduğumuzu anlamışlardı bu ödülleri bize vererek. Ama en önemlisi şu balığın bize bir şey yapmadan o adaya götürmesi bizi. Yola çıktık bakalım ne olacak.
Balıkadam sizi adaya kadar götürüyor sonra sizi orada bırakıyor adadaki hava mükemmel hafif bir rüzgar esiyor ve adanın ortasına HOTEL yazan dev gibi bir bina görüyorsunuz ışıkları yanıyor her katta 15 tane ışık var ama kat sayısından emin değilsiniz sayamayacağınız kadar çok katı olan bir yer adeta size kendine çekiyor o sırada limanda ufak bir pansiyon görüyorsunuz saat 00:00 ya ufak bir pansiyonda kalacaksınız yada dev gibi mükemmel bir otelde.
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Adadan uzaklaşıyorduk ama içimde hala bir tedirginlik vardı.Çümkü adanın etrafı deniz krallarıyla çevriliydi.Balıkadam büyük bir hızla bizi diğer adaya götürmüştü.Balıkadamların içinde de iyi olanlar varmış demek.Adaya indiğimde üzerimde büyük bir rahatlama meydana gelmişti.Sonunda toprakkkk.Deniz üzerinde olmak beni çok kötüleştiiryordu.Adaya indiğimizde balıkadam geri dönüyordu.Adanın havası mükemmeldi.Etrafta kalacak yer bakındığımda ise iki seçenek gözüme çarğıyordu.Birisi büyük bir bina ve üzerinde HOTEL yazılı olan yer diğeri de ufak bir pansiyon.Büyuük otel çok güzel görünüyordu.Gokuderaya dönüp hey bu gece nerede kalacağımıza sen karar ver ben dışarıda yatmaya alışığım ama sen çok fazla alışık değilsin senin kararına göre hareket edeceğim.
Bu balık bizim kayıktan da hızlıydı. Helal olsun be balık olmak vardı ancak bir kuş olmak nasıl desem daha iyi değil mi? Havada uçup yürümek zorunda kalanlara acımak, hiç bir binayı takmadan yoluna devam etmek falan bunlar güzel şeyler. Yolda çok az konuşmuştuk bu yüzden yol uzunmuş gibi gelebilirdi fakat balığın hızı bu yolu bile kısaltmıştı. Adaya çıktığımızda saat çok geç olmuştu bile. Uykumun beynim üzerinde kurduğu baskı biraz sonra sona erecekti sabretmem lazımdı. Ancak şimdi de başımıza 2 tane seçenek gelmişti. Hadi lastik seçsin diye düşünürken "Hey bu gece nerede kalacağımıza sen karar ver ben dışarıda yatmaya alışığım ama sen çok fazla alışık değilsin senin kararına göre hareket edeceğim." dedi. Ne güzel bunu da ben seçecektim. Madem öyle seni biraz daha pahalı olan hotele götüreceğim. Parasız kal da aklın başına gelsin. "Şu büyük hotelde kalalım zaten bir gece olacağı için sorun olmaz" dedim ve hotele doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğim zaman ise resepsiyondan bir gece kalmak için ne kadar ödememiz gerektiğini soracaktım. Eğer fiyat pahalı gelirse diğer küçük motele giderdik o zaman.
Resepsiyona fiyatı sorduğunda adam kafasını bile kaldırmadan ''Kişi başı 50.000 Beli'' diyor idrisin yeterli parası yok ama gokudera için bu bir sorun değildi yanında 1 000 000 Beliden daha fazla parası vardı o sırada resepsiyon kafası kaldırdı ve devam etti konuşmasına '' Tabii bu alt katların fiyatı bir üst kat için 100.000 beli onun üstü için 200. 000 Beli en üst kat için 1.000.000 Beli aradaki katlarda o şekilde değişiyor fiyat arttıkça odalar güzelleşir sipariş sınırınız artar buna göre seçim yaparsanız sevinirim'' diyor ve gülümsüyor değişik bir saç stili olan adam pek te mükkemmel biri sayılmaz sadece takım elbise giydiği için insana benziyor gibi bir hali var...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Gokudera rahata alışmış olacakki büyük hotele doğru yönelmişti.Otele doğru yürüyorduk sonunda resepsiyona varmıştık.GOkudera hemen fiyatı sormuştu.Adam kafasını kaldırmadan Kİşi başı 50.000 beli.Anaaaam benim bu kadar param yok.Bizim kartal parasının çok olmasıyla övünüyordu.Artık parayı o öderdi.Adam konuşmaya devam etti oda fiyatlarının üst katlara çıktıkça arttığını fiyatın 1 milyon beliye kadar çıktığını söyledi.Tipsiz herif çıkışta şu herifi öldürsem mi acaba diye düşündüm ama şimdi kargaşa çıkarmamalıyım. Gokudera 100.000belilik odaları seçelim şimdi 50.000 belilik odalarada amele kaynıyordur.şu herife 200.000 beli verde anahtarları al. Gokuderaya bunu söyledikten sonra yukarıya doğru yavaş adımlarla yukarı çıkıyordum.
Hotel fiyatları bana biraz fazla gelmişti ancak bir gün kalacağımız için sorun yoktu. Fakat hangi odaları seçeceğime daha karar vermemiştim. Hoteli bana bıraktığına göre odayı seçme işini de bana bırakırdı diye düşünüyordum fakat bu utanmaz "Gokudera 100.000 belilik odaları seçelim şimdi 50.000 belilik odalarada amele kaynıyordur. Şu herife 200.000 beli ver de anahtarları al." dedi. Ohh ne güzel ha benim paramdan geçinip dur. Şu köle ticaretini yapmasam bu hotele adımımızı bile atamazdık bile. "Bana büyük bir borcun oldu dostum" dedim ve 200.000 beliyi resepsiyona uzattım. Hemen ardından "Ne gibi özel siparişlerimiz var?" diye sordum. Sorumun cevabını ve anahtarları aldıktan sonra odalarımıza doğru çıkmaya başladık.
Resepsiyoncudan odanın anahtarlırını almıştı gokudera kesene bereket.Paraların sonunda işe yaramıştı.Gitmeden de mantıklı bir soru sormayı da unutmamıştı.Bu lanet herifle konuşmama gerek kalmamıştı.Odaya doğru yaptığımız yolculuk son bulmuştu.Nihayet bir yatakta yatabilecektik.Etrafta herifin bahsettiği tuşlar gözüme çarpmıştı hemen ve üzerlerindeki yazı
> 1- Çorba 2- Balık 3-Tavuk 4- Hindi 5- Domuz 6- Dana ^ 1- Banyo 2- Televizyon 3-Yatak 4- Havlu 5- 1 kişilik ayarı 6- 2 kişilik ayarı...
Evet şimdi yatmadan önce bir güzel yemek yemeliydim.Sonra güzel bir içecek en sonda güzel bir uyku.Sonra yarın bir gemi bulmalı ve Niyoshi adasına doğru yol almalıydık.Bakalım ne seçsem.Sütlü kahve ve meyve suyu korsanlara biraz hafif kaçar.Diğerleri arasında da Kola benim için iyi bir tercih 6 ya basıp kola istiyorum. Şimdi geldi yemeğe önce bir çorba sonra da yanına güzel bir dana.Bu ikiliyle karnımı tıka basa doyurabilirdim.Önce 1 e sonra 6 ya bastım. Son olarak yemek yerken bizim hakkımızda bir haber var mı diye televizyon tuşuna basım.Umarım televizyona çıkmışızdır.Yemekten sonra ise güzel bir banyo da harika olabilirdi ve tabii sonunda bir havluda lazımdı.En önemlisi ise yataktı tabiikide üzerinde uyuyacağım güzel bir yatak.ondan sonra da tuvalet,yatmadan tuvalete dde gitmem gerekiyordu.Neyse şimdi tuşlara basalım sırasıyla 2 1 4 3 tuşlarına bastım ve keyfime baktım.
-- Edited by idrisovic on Monday 27th of August 2012 03:47:41 PM
Tuşlara bastığınızda yerde kapaklar açıklıyor ve istediğiniz yemekler felan her şey geliyor banyoya bastığınızda ise köşelerden kapılar açılıyor ve içinde banyo için gerekli olanından fazlası var televizyon duvardan çıkıyor ve televizyonda haberler var ama sizin hakkınızda hiç bir şey yok o yüzden uyudunuz sabah erkenden limana gidip bir tekne almalıydınız.
Uprage
Karakter +1 Yetenek +1
-- Edited by MonkeyDGarp on Monday 27th of August 2012 09:35:54 PM
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Resepsiyondaki adam gokuderanın sorusunu cevaplıyor ''Odaya girdiğinizde her duvarda tuşlar var ve tavandada hangi tuş ne getiriyor olduğunu yazıyor'' diyor ve odaya gittiğinizde oda bomboş ama 1 duvar hariç her duvarda 6 tane tuş var ve tavandaki yazılar şöyle
< 1-Çay 2-Kahve 3- Sütlü kahve 3- Sake 4- Meyve suyu 5- Bira 6-Kola > 1- Çorba 2- Balık 3-Tavuk 4- Hindi 5- Domuz 6- Dana ^ 1- Banyo 2- Televizyon 3-Yatak 4- Havlu 5- 1 kişilik ayarı 6- 2 kişilik ayarı...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
