One Piece Rpg

Ahırdayken adam bana biraz sert çıkıyor ve belli etmeden çok konuşmadan işlerimi çabucak yapmamı istiyor. Adamında adı Atsuro imiş. Sonra bana görev veriyor benden hayvanları bir alana koymamı istiyor bende hemen adamı bekleteden "Tamam efendim hemen yapacağım." diyorum ve hemen çita formuna dönüşüp ahırdaki hayvanları hemen o bölgeye koymaya başlıyorum. Ahırda Atsuronun söylediğine göre 457 hayvan varmış. Rakam çok fazlaydı ama alışırsam beni çok zorlamayabilirdi. Biliyordum rakamın fazla olması beni ilk günlerde çok yoracaktı ama azim edersem belkide bana ödül olarak bazı teknikler öğretebilirdi. Hemen işe koyuluyorum ilk önce zor olanları halledersem işim daha kolay diye düşünüyorum ve çita formunda hemen ineklere yöneliyorum köyden gördüğüm kadarıyla ineklerin arkasından sürerek onları istediği yere götürüyorum. Ama bunun için benim bir değneğe ihtiyacım var. Değneği bulamayınca kendim devam ediyorum böyle biraz zor oluyor ama azimle herşeyi başarabilirim. Sonra devam ediyorum ve inekleri istediği yere koyuyorum ve bakıyorum bu iş böyle olmayacak hem çok yoruluyorum hemde çok zaman harcıyorum en iyisi adama birkaç şey sormak diye düşünüyorum içimden ve Atsutoya dönüp "Efendim inekleri tamamladım ama elimde bir değnek olmadan atları bu şekilde istediğiniz yere götüremem. Size birşey sormak istiyorum atlar beni çita formunda görürlerse benimle yarış yapmak isteyebilirlermi?" (kabul ediyorum biraz saçma ama ancak bu geldi aklıma) diyorum ve Atsuronun cevabını bekliyorum.

Rp out:Ne zamanlar online olabilirsin ona göre gireyim.

İnekleri taşımak yarım saatimi almıştı sıra atlardaydı yine bu herif bana ters ters şeyler söylemişti artık iyice sinir olmuştum ama atlar benim pek vaktimi almadı hemen 15 dakikada bitirdim ama canım çok sıkılmışdı. Hemen tavuklara yönelecektim ama adam birden fırladı. Yok efendim neymiş onları tek tek götürecekmişsim yoksa kaçarlarmış kaçmamaları için kestirme yol gerekiyormuş filan filan. İyice canım sıkılmaya başladı bende sonra ne kadar vaktimi alabilirki düşüncesi ile tek tek tavukları taşımaya başladım. Çita formundayken hızlıydım ve hızlı bir şekilde taşıyordum. Biraz daha alıştıktan sonra tavukları ikişer ikişer götürmeye başladım bu arada adama bakıp duruyordum bana yine birşey diyecekmi diye ama adam hiç istifini bozmadan öylece samanların üstünde yatıyordu. Sonra aklıma Windin bana seni eğitecek kişi bir hayvana dönüşüyor dediği geldi. Dayanamayıp sordum "Efendim eğer kızmassanız birşey soracağım Wind bana seni eğitecek kişi senin gibi bir hayvana dönüşüyor demişti. Sizin dönüştüğünüz hayvan hangisi." dedim ve adamın sorumu cevaplamasını bekledim bu aradada tavukları taşıyordumki adam kızmasın.

Adama sorumu soruyorum bana "Ben bir hayvana dönüşüyorum bu doğru ama hangi hayvana dönüştüğümü bende bilmiyorum sadece bir köstebek türü olduğunu biliyorum ve tavukları ben bitiririm sen otur ve dinlen." diyor. Aslında bu benim çok işime geliyor hem dinlenirim hemde eğitmenimin yeteneklerini görürüm derken Atsuro birden köstebeğe dönüşüyor ve bir tünel kazıyor. Hayatımda böyle muazzam bir tünel görmemiştim. Benim bildiğim kadarıyla köstebekler sadece yerin altında olurlar ama Atsuro yerin üstündede durabiliyordu. Böyle güçlü bir meyve kullanıcısının beni eğitmesi süper olacaktı. Şaşkınlıkla izliyordum ve sonra Atsuroya seslendim "Efendim demekki bana demek istediğiniz kısa yol buydu." Sonra biraz daha durup ayağa kalktım çita formuna geçtim ve "Efendim ben buraya eğitim için geldim yatmaya değil. Bence yeterince dinlendim artık geriye kalan tek şey tavukları tünelden geçirmek ve sanırım bu görev bana ait. Lütfen şuraya uzanıp beni izleyin." dedim ve eğitmenimin bana işi vermesi için can atmaya başladım. Ne de olsa eğitimdeydim. Çok çalışıp azim etmeliydim.

Tavukları kümese yerleştirmem benim yaklaşık 20 dakikamı filan alıyor ama bu beni yoruyor fakat yorulduğumu anlamıyorum çünkü eğitim gününü sabırsızlıkla bekliyordum. Atsuroya döndüm ve bana yine nasıl bir görev verecek diye düşünürken Atsuro bombayı patlattı. Bana hadi hızını gösterdin sırada gücün var. Senden tünelime yumruk atmanı istiyorum tarzında şeyler diyor. Bu aslında benim hoşuma gitmiyor değil çünkü kendimi Atsuroya kanıtlamam gerekiyordu. Hafifce bir yumruk attım ve tünel resmen çelik gibiydi.
Atsuroya bakmadan devam ettim ama gittikçe yumruklarımı hızlandırıyordum. Böyle 10 dakika filan devam ettikten sonra Atsuroya döndüm ve "Efendim... Ben sabaha kadar uğraşırım ve bir yolunu bulup bu tüneli bir şekilde yıkarım." diyorum. Sonra birkaç saniye durduktan sonra Atsuronun gözlerinin içine bakarak "Efendim bu tüneli tek vuruşla yıkmanın yolunu kesinlikle biliyor olmalısınız. Ya bana bunu öğretin size gücümü ispatlayayım yada sessiz kalın size azmimi ispatlayayım." diyorum ve yumruk atmaya devam edip Atsuronun ne diyeceğini merakla bekliyorum.

Off rabbim sen bana ne zorluklar daha göstereceksin çok merak ediyorum. Bu adam şimdi bana evden daha sert olan duvarı yıkmamı söylüyor. Bana bazı konuşmalar yaptı. Benim yıkmam için başka bir tünel daha yapıyor. Banada dönüp 24 saat içinde yık diyor. Off bu seferki görev daha bir zordu. Hemen işe koyulmam gerekiyordu ama belirli bir yumruk darbem olmadan yıkamazdım. Atsuronun bana dediklerini hatırladım. ''O duvarı yıkmak bir evi yıkmaktan daha zordur ben bile zorlanırım onu yıkarken önce vücudunu çelikten daha sert hale getirmek için Tekkai ardından hızını almak için Soru'' demişti bana. Bu tekniklerde neyin nesiydi. Bunları çözmem gerekiyordu sonra aklıma Atsuronun benim yanımda birden belirmesi geldi. Hız ile alakalı olan şeydi sanırım bu. Evet sanırım yanıma soru ile gelmişti. Tekkai de neydi acaba. 2sinide çözmem gerekiyordu. Bu adam bu kadar güçlü yumruk atabiliyorsa illaki bir taktik biliyor olması gerekiyordur. Biraz durdum ve sonra en mantıklı olan şeyin Atsurodan yardım istemek olduğunu düşündüm sonra Atsuroya döndüm "Efendim özür dileyerek söylüyorum. Az önce gördüğünüz gibi bir sürü yumruk attım ama çizik bile yapamadım. Sanırım 24 saat içerisinde ben bu tüneli yıkamam ama siz bana az önceki tünelin bir tarafından girip diğer tarafından çıkan yumruğu nasıl attığınızı öğretirseniz 24 saat değil 1 dakikada bile bu tüneli yıkabilirim. Çok özür diliyorum efendim ama sanırım siz bana bu tekniği öğretmeden ben bu tüneli yıkamacağım diyorum." sonra gücümü toplayıp birden 2 elimle yumruk atıyorum ama tünelde bir çizik bile olmuyor sonra Atsuroya dönüp "Efendim gördüğünüz gibi." diyorum.

Out:Brook gm benim planlarım tekkai filan öğrenmeye yönelikti ve uzun zamandır rp yazamıyorum o nedenle bu birazcık küçük olacak kusura bakma
İn:Atsuroyu duyduğumda onun benden birşeyler beklediğini anlıyorum ama ney bekliyor olabilir düşünüyorum düşünüyorum ama bir türlü aklıma birşeyler gelmiyor. Biraz daha beyin fırtınası yapıyorum ve benden ne istediğini anlıyorum. O bende bir potansiyel görmüş olmalı ve bu potansiyelle bu tünele yıkabilirim ama bunun için ne yapmam gerekiyor bilmiyordum. Sonra biraz daha düşündüğümde 2 seçenek aklıma geliyor bunlar:
1-)Tünelin kesin bir zayıf noktası olmalı,
2-)Tüneli yok etmek için gerekli bir vuruş var ve ben bunu yapabilirim.
İlk düşündüğümü aramak için yola koyuluyorum ve tünelin her yerine vurabileceğim en sert şekilde yumruk atıyorum bu sırada çita formuna geçiyorum ve daha hızlı yumruk atıyorum.

Deniyorum deniyorum yine birşeyler olmuyor ama ne yapmam gerekiyor hala anlamış değilim ancak bir şekilde yapmam gerekiyordu. Atsuro bana güvenip bu görevi verdiyse yapacağımı biliyordur. Tünelin her yerini deniyorum ancak yine bir zayıf nokta bulamıyorum ve bulamıyacağım gibi geliyor. Ne yapsam ne etsem diye düşünürken ikinci planım aklıma geliyor. İkinci planı yerine getirmek için gücümü toparlamam gerekiyor ve bunu başarmam zor. Süre fazlaydı ancak onunda bir sonu gelecekti biraz dinlenirsem birşey olmaz diyordum sonra aklıma başka birşey geliyor Atsuronun bana verdiği cezayı şimdiden yaparsam hem cezadan kurtulmuş olurdum hem de eğer tüneli yıkmayı başarabilirsem 2 kat başarılı olmuş olurdum o yüzden ilk önce cezayı tamamlayıp sonra biraz dinlenip yeniden tünel görevini yapmaya başlayacaktım ki cezayı bir kez daha gözden geçirdim ve hiç hoş olmadığını gördüm. Sonrasında ise ölen korsan arkadaşlarım aklıma geldi ve bir şekilde kendimi güçlendirmem gerektiğini anlıyorum sonrasında ise hemen yola koyulup bütün işleri tamamlamam gerekiyor. İşte bunları düşünürken aklıma kaptanım Muslu geliyor ve içten içten düşünüyorum "Acaba Muslu ne yaptı görevlerini yerine getirebildimi yoksa oda benim gibi zorlu görevlerlemi uğraşıyor." diye düşünürken onunla tekrar buluşup çok güçlü olup DeLiLer Korsan Tayfasını yükseklere çıkartma sözümüz aklıma geliyor ve çita formunda hemen at ve ineklerin pisliklerini temizlemeye başlıyorum.

Elimden geleni yapıyordum ama gerçekten çok zor bir durumdu. Hem pislikleri içerisindeyim iğrenç bir durum hemde çok kötü kokuyor. Herşeye katlanıyorum ve görevimi tamamlıyorum. Sonrasında ise duvarı yıkmaya çalışıyorum bu duvarı yıkmam kolay olmayacak o yüzden tek noktaya saldırmam gerekir o yüzden sürekli aynı yere saldırıyorum ve sonuda küçük bir çatlak yapmayı başarıyorum demekki işin sırrı buradaymış. Saldırılarıma devam ederken yorgun düştüğümün farkına varıyorum ama vazgeçmemem gerektiğinide biliyorum sonra 30 dakika sonra duvarda büyük bir çatlak yapıyorum ama duvar gibi bende yorgun düşüp uyuyakalıyorum.

Uyku her zaman iyidir fakat burnunda dışkı kokusu olunca biraz kötü oluyor ama benim bu zorluklara katlanıp bir şekilde bu görevi tamamlamam gerekiyor bu nedenle planım aynı yere daha güçlü saldırılarla saldırmak olacaktı. Ama uyuyordum. Uyku benim için çok iyi olacaktı çünkü güçsüz düşmüştüm ve duvarı yıkamasam bile cezamı gerçekleştirmiştim. Umarım Atsuro gelmeden uyanırımda çatlağa daha çok güçlü ve hızlı şekillerde saldırıp duvarı yıkmayı başarabilirim.