One Piece Rpg

Members Login
Username 
 
Password 
    Remember Me  
 

Topic: Valery Kalien

Post Info
Member
Status: Offline
Posts: 21
Date: Jan 17, 2013
Valery Kalien
Permalink   
 

Karakter İsmi   : Valery Kalien

Yaşı   : 19

Görünüm :

f2n0xh.png

Marine/Korsan   : Korsan

Deniz   : South Blue

Tayfası   : -

Kişiliği   : 

Orta boylu,balık etli,yumuşak yüz hatlarına sahip,gözleri menekşe rengi,saçları gece moru olan çekici bir kızdır. Valery,yaşıtlarının aksine ilerleyişine düşünceleriyle yön veren,kararları net ve akıllıca fikirlere sahip olan bir kızdır. O,hata yapanı ciddi bulmaz ve güveni kırılır. Karşısındakini tanımadıkça herkesten şüphe etmesini amaç edinmektedir. Toplumdaki karmaşalar,katliamlar onu küçüklüğünden beri etkilediği için ciddi bir kimliğe bürünmüştür ve bu durumun kişiliğine etkisi büyük bir ölçüdedir. Duyguları vardır asla bitirilmemiştir fakat bastırılmıştır. İyinin yok olduğuna inanmaktadır. Hata yapmak ona göre değildir. Valery çevresince belirli kavramlar tarafından tanınır: bilgi,güç,erdem.

Geçmişi   :

Yoksul bir ailenin çocuğuydum ben. Küçük bir kasabada yaşamamızı sürdürmeye çalışıyorduk. Babam bizi geçindirmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Annem çalışmıyordu,evde tüm gün benimle birlikteydi. İlk arkadaşlarım annem ve babam oldu. Sıradan bir gündü bizim için yine ve annem bana oynayabileceğim oyunları öğretiyordu. Akşam olmak üzereydi ve babamın eve dönüşünü beklemeye koyulduk. Çünkü açlık vardı ve bunun sonlanması gerekiyordu. Ne kadar vakit geçiyorsa üstünden o kadar artıyordu bu his. Kapı çalındı. Sanki çalışında bir telaş,bir endişe,bir acelecilik vardı. Annem kapıyı açtı. Arkasındaydım. Gelen babamdı ve ter içindeydi. Elinde çok sayıda ekmek vardı.  Aceleyle ‘’ Nina çocuğu al ve çıkın,buradan gitmemiz gerekiyor.Hemen.’’ Annem, beni  kucağına aldı. Evimizden hiç böyle ayrılmamıştık. Babam ve annem bir süre koştular. Sokak ayrımında babam bizden ayrıldı. ‘’Siz gidin ben size yetişirim. Çocuğa iyi bak Nina.’’dedi. Annem ne olduğunu bilmez halde babamdan uzaklaştı. Artık farklı sokaklardaydık. Bir an kahkahaları duyduk. Denizciler babamın etrafını sarmıştı. İçlerinden birisi babama doğru yaklaşıp,bir çok laf etti ve gülüşmeye başladılar. Annemle sadece izliyorduk. Babamın neden orda olduğunu anlayamıyordum.  Seslenmek istediğim an annem eliyle ağzımı kapattı. Bu benim yuttuğum ilk ağlayıştı. Bir süre sonra ortaya çıkan kişi babamın gövdesine uzun bir kılıç geçirdi. Vücuduna hayat veren kaynak yerlerle bütünleşiyordu. Anneme meraklı gözlerle baktığım zaman iyi şeyler olmadığını gördüm. Babam yere yığıldı ve denizciler gülmeye devam ediyorlardı. Annem beni daha da kendine bastırarak koşmaya başladı. Onlardan uzaklaştığımızı fark ettim. Arkama baktığımda bize yaklaştılar. Annem çığlıklarla daha da koşmaya başladı. Bir an takıldı ve düştük. Canım yanmıştı ve annemin de canının yandığından emindim. Ama o gülümseyerek ‘’Valery lütfen durma,git.Kaç çabuk.Ben seni bulacağım.’’dedi. Anlayamamıştım. Olaylar çok hızlı gelişiyordu. Kaçtım. Annemden uzaklaştım. Başka bir caddeye sapmak üzereyken annemin çığlıklarını duyduğum sırada hızımı daha da arttırdım.Ağladım ve sadece kaçtım. Sesi gelmiyordu. Saklandım. Kuytu bir köşeye geçtim. Onları arkada bıraktım. Zorundaydım. Sürekli uzaklaştım. Günler böyle geçti. Ne yapacağım nereye gideceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Artık yalnızdım. Çok açtım. Aklıma babam ve bize getirdiği ekmekler geldi. Bir şeyler yemem gerekiyordu. Sokakta yürürken bir dükkanın camından taze ekmekleri gördüm.Almalıydım.İçeri girdim. Adam beni görmemişti.Ekmeklerinden çaldım.Fakat fark etti ve beni şikayet etmiş olmalıydı ki denizcilerle önümü kesti. Beni tartakladı ve vurdu. Denizciler benim küçük olduğumu ve yetimhaneye verilmemin daha uygun olacağını düşündüler.Fırıncıyı bir daha gördüğümü hatırlamıyorum.

Denizciler tarafından yetimhaneye verildim.Çocukluğum burada geçmişti.Kimseyle konuşmuyordum.Arkadaş olamıyordum.Yaşadıklarım bunda etkili olmuştu.Ama ilgimi çeken bir çocuk vardı.Yüzü bir kez bile asık olmayan bir çocuk. Oysa yetimhanenin anlamı benim için hüzün ve geçmişin acılarının çekildiği başka bir şey değildi. Benimle konuşmuyordu. Ben de onunla konuşamıyordum. İzliyordum. Her hareketi ilgimi uyandırıyordu. Bana güç veren yanı oldukça fazlaydı. Olayların şokunu atlatamıyordum, aklımdan çıkmıyordu bir türlü, ve bir kaç sene bu şekilde geçti. 8 yaşındaydım. Kendimdeki ayırt edebilme gücünü elime almaya başladım.Hayatı, biraz kabullenmiştim artık, ve benim ilham kaynağım çoğunlukla o çocuk olmuştu. Yetimhane, görevliler, arkadaşlarım, yapılan kötülükler veya iyilikler artık garip gelmiyordu.

Her Pazar yapılan ailelere evlatlık olarak çocuk verilme olayı için kapı önünde dizilmiştik.Genellikle zengin aileler gelirdi. Bu kez yaşlı ve hayatın yükü altında,acının ne demek olduğunu bilen,güler yüzlü bir adam gelmişti.Hepimize tek tek baktı. En son tek bir kişinin üstünde gözlerini gezdirdi. Kararını verdi. Görevliyle konuştu. Kalanlar geldiğimiz yere geri döndü. Seçilen bendim. Uzun zaman sonra tuhaf duygular içerisindeydim.  Beni seçmişti. Darius aklıma geldi. Ne yapacaktım? Ne yapacaktı. Beni seçmişti. O kalacaktı. Gidiyordum. Onu bırakmamayı ,ilhamımın benimle olmasını istedim.Bir kez daha yalnız kaldım. Belki onun gibi olamayabilirdim ama deneyebilirdim. Hayatla ilk sınavım başlamıştı.

Seneler böyle geçti. Balıkçıyla çok iyi anlaşıyorduk. Bana çoğu konuda fikirlerini vermişti. Yine zaman geçip giderken 13 yaşına bastım. O gün doğum günümdü. Balıkçılarla kutladık. Kapımız çalındı ve bir erkek çocuk sesiydi. Merak edip baktığımda benden biraz daha uzun esmer bir erkekti. Tanımıştım. Bu oydu.Darius..

Kendisine iş verilmesini istiyordu.Balıkçı babam kabul etmedi. Hiç değişmemişti o günden beri. Kabul etmeyişine üzüldüm. Reddedildiği halde suratı asılmadı ve ortamdan ayrıldı. Sevinme ve üzülme duygularını bir arada yaşarken babamın yanına gidip onu işe kabul etmesi için yalvardım. Nerden tanıdığımı sordu. Sadece tanıdığımı söyledim. Israrcı tavrım karşısında kıramayıp kabul etmek zorunda kaldı. Buna inanmak çok güçtü,bu kaderdi. Emindim. O bana, Yüce Kami’nin bir hediyesiydi. Her şeyi atlattığıma emindim ama neden onunla gidip konuşamıyordum?

Babama yetimhanedeki zamanlarımı ve onu anlatmıştım. Sanırım Darius olduğunu anladı ve bizi tanıştırmadı.  Ne yapmam gerektiğini tamamen bana bıraktı. Ama yüzümü bile gösteremiyordum ona.

Yarın gelip başlayabilirsin dedi babam.Sabah oldu ve ilk aklıma gelen o oldu. Kalktım,babama kahvaltıda yardım ettim ve dışarı çıktım. Dışarda etrafa bakındığımda onu gördüm. Elleri cebinde yine sallana sallana bu tarafa doğru geliyordu.  Yüzümde ister istemez bir tebessüm oluştu. Dalıp gittim ve bana yaklaştığını fark etmedim. Beni fark etti ve yüzüme baktı. Çok utanmıştım. Ne yapacağımı bilemedim. Beni tanımış mıydı? Bana biraz baktı ve hiçbir şey olmamış gibi uzaklaştı. Hatırlamıyordu. Sevinmiştim. Beni tanımamasına şaşırmamıştım ona ilgi duyan bendim. Yolumdan çekildi ve içeri girdi. Babamla çalışmaya başladığı andan itibaren kendimi daha da güvende hissettim. Yıllar geçti ve 19 yaşında genç bir kızdım. Darius da büyüdü, hala babamın yanında çalışıyordu. Nerdeyse hiç karşılaşamıyorduk. Ben barda çalışıyordum.

İşim bittiğinde eve döndüm. Kimse ortalıkta görünmüyordu. Sanki evimiz sessizliğe bürünmüş gibiydi.Darius’u aramak istedim fakat babamı merak ettim. Endişelenmeye başladım. Odasına çıktım. Yerde yatıyordu. Gördüklerime inanamıyordum.Aklıma annem ve babam geldi. Babamın katledilişi.. Yanına koştum.Nefes almıyordu. O da bırakıp gitmişti beni.

Etraf dağınıktı. Babamı defnettikten sonra eve döndüm odasını toparladım. Bu sırada babama ait olan bir günlük buldum. Karıştırdığımda şu notu buldum: ‘’Kızım,bu günlüğün son sayfasında sona olan vasiyetim yazıyor. Yaşamım son bulduğunda lütfen oku.’’ Yazıyordu. Buldum ve okudum.

‘’ İlk geldiği günde seninle onun hakkında konuştuğumuzda senin gözlerini görmem onun güvenilecek biri olduğunu anlamama yetti.Seni ona emanet ediyorum.Kami ikinizi de korusun ve gözetsin. Seni seviyorum kızım.’’  Yeterince duygulanmıştım.

Darius’u arayacaktım, o da denize açılmak istiyordu, ben de öyle. Ona her şeyi anlatacaktım ve ikna edecektim, böylece beraber denize açılabilecektik. Delice bir şey yapmasından korkuyordum. İzini bulmak için ne yapmam gerekiyorsa üstesinden gelmekte kararlıydım...

 

Yetenek Statları :

Meyve : 2

 

Karakter Statları :

Güç : 6

Çeviklik : 8

Dayanıklılık : 4

Refleks :2



-- Edited by rebeccaztre on Thursday 17th of January 2013 08:50:48 PM

-- Edited by rebeccaztre on Thursday 17th of January 2013 08:51:47 PM

-- Edited by rebeccaztre on Friday 18th of January 2013 03:07:39 PM

-- Edited by rebeccaztre on Friday 18th of January 2013 03:08:42 PM



-- Edited by Rayleigh on Friday 18th of January 2013 03:18:29 PM

__________________

Bilgi,güçtür.

Güç6             Çeviklik:8


Dayanıklılık: Refleks:2

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 18, 2013
Permalink   
 
Onaylandı...

__________________
 
Page 1 of 1  sorted by
Quick Reply

Please log in to post quick replies.



Create your own FREE Forum
Report Abuse
Powered by ActiveBoard