One Piece Rpg

Members Login
Username 
 
Password 
    Remember Me  
 

Topic: Yeni Tayfa'nın Kaptanı

Post Info
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 19, 2013
Yeni Tayfa'nın Kaptanı
Permalink   
 

Hay sokayım ya. Nasıl masada uyuya kaldım. Neyse oklarım girmemiş bir tarafıma. Ama her tarafım ağrıyor. Sokayım rüyasız bir gece daha. Uçurumdan düştüğümden beri rüya göremiyorum. Belki daha öncesinden de göremiyordum. Nihayetinde hatırlamıyorum öncesini. Ne olurdu ben de rüyamda hatunları filan görseydim. Tanrı her şeyi esirgiyor benden. Lanet olsun. Of of of. Sırtım, omzum filan hep ağrıyor. Güzelim yatakta yatmamanın faturası hep bunlar. Biraz egzersiz yapmam lazım.

15 dakika sonra

Sanırım bu kadar yeter. Ağrı gitti. Ayrıca yoruldum. Bir duş alıp saldırıya hazırlanayım. Odadan çıktım, etrafa bakındım. Koca gemide bul bakalım banyoyu şimdi. Kih Kih, Yanlışlıkla Kaptan'ın odasına girerim belki. Sexy bedenimi görsün de dibi düşsün...



__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 20, 2013
Permalink   
 
Güverteye çıkmayı başarabildim demek, yanlışlıkla kaptanın odasına girmeyi umuyordum. Mal mal dolaşan bir kaç korsan hariç güverte boş. Banyomu yapıp çıkayım boşken bari. Sıraya kalmayalım sonra. Soğuk suyla, tüm hücrelerimi yerinden oynatacak buz gibi duş. Daha ne isterim. Belim hala ağrıyor gerçi ama masada uyumaktan değilde, şehirde olan olaylar neticesinde olduğunu düşünüyorum. Sokarlar bu kadar acıya da dayanamıyorsam Tanrı olmak çok uzak bana. Çıkayım artıkta laf etmesinler. Yeneyim sonuçta.
Oh be. Mis gibi deniz havası. Şeytan meyvem olmasa dalardım denize. Ama mal mal izlemekle yetiniyorum.
Ha! "Eğlenceli olacağına eminim." Mal bunlar ya. Sarhoş sarhoş saldırımı yapacak. Ölmese bile ben öldürürüm. Bu adamlara mı güveneceğim koyayım böyle işe.
Hop. Neden yumruk attı bana yavşak. İyi atlattım ama yere düştüm. Piç kurusu. Karizmam çizildi. Tekrar geliyor. Kırmızı derili pislik. Güçlü olduğuna şüphe yok. Meyve yeteneğimi kullansam mı? Ne olacak bu durumda ölmekten iyidir. Attığı yumruğa, yumruğumda karşılık verip, yumruk selamı yapıcam. Temas ettiğim anda meyvemle Çelik üretip kolunu sarıcam. Kolundaki demir kütlesinden yavaşlayınca tekrar dokunabilirsem zincir çıkarıp etrafını sararım. Şu an için başka çarem yok gibi. Silahım odamda. Lanet olsun...

-- Edited by Hagane Kai on Sunday 20th of January 2013 06:19:50 PM

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 20, 2013
Permalink   
 
Hahaha. Mükemmel. Çelik zırhımı direk kıyafetlerime aktarabileceğim. Hem de ağırlık olmayacak. Kaptan-chan'ı daha çok sevdim. "Mükemmel bir teknik. Çelik zırhımı kıyafetlerime aktarabileceğimi söylüyorsun yani." Ayrıca grand line'dan gelme bir adam. Güçlü olmasına şaşmamalı. Dev adamın bu kadar sağlam olmasıda bunun yüzünden demek. O zaman bu herifleri yenmek istiyorsam kıyafet olmayan bir yere saldırmam lazım. Yüz uygun. Ama bu çirkin herifin yüzü de sert olmalı. O şu an sorun. Onu yenmek için bir yol bulmam lazım. Tamamen çelikle kaplasam bile ne kadar dayanır çelik? Ama eğer elini ve ayağını çelikle sarıp denize atarsam boğularak ölür. Ya da ağzından içeri çelik akıtabilirim. " Öncelikle Kaptan-chan' bana zırh versin. Sonrada şu lanet adayı basalım. "

-- Edited by Hagane Kai on Sunday 20th of January 2013 09:25:32 PM

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Dışarı çıktığında güvertede aylaklık eden bir kaç korsan görüyoryun, sabahın hala erken saatleri. Pek aldırış etmeden banyoya doğru gidip duş alıyorsun. Tekrar güverteye döndüğünde geminin artık tamamen durduğunu fark ediyorsun. Denizin ortasında beklemeye başlamıştınız. O sırada güvertedeki korsanlardan biri sana sesleniyor: "Hey yeni gelen! İşte bu gün saldıracağımız ada. Çok eğlenceli olacak hehehe." Adamın dünden beri içtiği belli, muhtemelen bu gün ki savaştan sağ çıkmıyacak. Sonra arkandan bir anda sana doğru çok sert bir yumruk geliyor, reflekslerin çok sağlam olduğu için kendini yere doğru savurup kurtuluyorsun. Hemen tekrar ayağa kalkıp karşındaki adama bakıyorsun. Bu Geminin 2. kaptanı, şu tuğla adam. Ve bu sefer sana doğru çok sağlam bir sağ yumruk ile geliyor. karnını hedef almış durumda...



__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Adam tipine hiç yakışmayan bir şekilde sırıtarak ayağa kalkıyor. "Bir saat sonra kaptan uyanır, sonra saldırı ile ilgili toplantı yaparız. Aslında toplantıları biz üç kişi olarak yaparız normalde. Ama şu şeytan meyven işe yarar gibi duruyor. Bir saat sonra toplantıya sen de katılabilirsin." Sonra güvertede turan bir fıçının kapağına işaret parmağı ile hafifçe vuruyor ve kapat kırılıyor. Fıçıyı tek eli ile kavrayarak kafasına dikiyor, "Aslında saldırıdan önce sarhoş olmak aptallıktır, Ama bu kadar içkiden bir şey olmaz, İstersen sen de bir fıçı aç." Diyerek yan tarafta duran onlarca rom,şarap,sake fıçısını gösteriyor. Daha sonra elindeki fıçıyı boş bir şekilde yere indiriyor, adam gerçekten iyi içici. Bu sırada belki kavga çıkar diye etrafınıza toplanan sarhoşlar dağılmaya başlamışlardı. Neredeyse hepsi kendi aralarında şeytan meyvelerinden bahsediyorlardı. Tuğla herif gözüne bir tanesini kestiriyor, Sonra tıpkı kuş avlar gibi elindeki fıçıyı bir anda adama fırlatıyor. Arkası dönük olan adam fıçının çarpması ile önce güvertenin karşı tarafındaki korkuluklara çarpıyor, sonra da komik bir şekilde oradan sekip suya düşüyor. Tuğla herifin suratında yine o sırıtmayı görüyorsun. Diğer tayfa üyelerinin de bir kısmı gülmekten yerlerede yuvarlanırken bir kısmı da korkuluklardan suya düşen adamla dalga geçiyorlar...



-- Edited by Rayleigh on Monday 21st of January 2013 01:39:32 AM

__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Adamın yumruğunu kendi yumruğunla karşılıyorsun. Adamın saf gücünün senden çok fazla olduğu kesin ilk çarpışmada elinin sızladığını hissediyorsun. Ama daha sonra planın devreye giriyor ve adamın kolunu demirin ile sarıyorsun. Demir kısa sürede dirseğine kadar geliyor. Ardından kolunu kaplayan demir tabakanın içinden fırlayan demir zincirler adamı sarıyor. Bir anda şeytan meyvesinin gücüne maruz kalan adam kendini senden bir kaç adım geri çekiyor sonra kollarını hızla iki tarafa açarak kendini saran demirleri kırıyor. "Şeytan meyvesi ! Sen bir şeytan meyvesi mi yedin ?"



__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 
"Tanrı ismimi ve meyvemi seçti. Ben Hagane Kai. Hagane Hagane No mi yedim." Bu saatten sonra saklamanın anlamı yoktu. Ama yumruk çok güçlüydü. Karşılık vermek akıllıca değildi gibi ama planım işe yaramıştı. Hesaba katmadığım tek şey bu hayvani güçtü. Çelik zincirlerimi bile parçaladı. "Peki ya sen? O yumruk, çeliğimi parçalaman ve kırmızı çirkin suratın. Sende mi meyve yedin? Yoksa sertlik tayfanızın bir özelliğimi?" Diye sordum dev adamı kastederek. Bu kadar güç aşırı fazlaydı. Dev adamın çizilmediğini de hesaba katarsak özel bir teknikleri olabilir. Buna ulaşmam çok önemli şu an için. Daha önemlisi neden bu adam birden bire saldırdı bana. Kaptanın emri mi? Öldürmek isteselerdi uyurken saldırırlardı. Beni denemek mi istiyorsunuz? İşte tüm sırlarım. Cevap beklemek en mantıklı seçenek...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Bu arada güvertedeki sarhoşlar da belki kavga çıkar diye sizi izlemeye geliyorlar. Adam yere oturup sırtını korkuluklara yaslıyor. "Hayır, Şeytan meyve'si değil. Uzun zaman önce grandline'daydım ve denizciler arasında bir deney için seçildim sonra da işte bu hale geldim. Neyse, sabahları küçük bir kavga yapmadan kendime gelemem ben. Senin gibi birini bulmam iyi oldu. Ahh Bu arada şeytan meyvesinin ne olduğunu bilmen güzel. Onlardan bir tane de kaptanda var. İlginç bir yeteneğe sahip. Şeytan meyvesi ile bazı cisimlerin özelliklerini farklı cisiimlere aktara biliyor. Bu sayede benim sertliğimi tayfanın kıyafetlerine aktarabiliyor. Savaştan önce bunu senin içinde yapacağız. Ama sen ne kadar güçlüysen elbisede ona kadar sert olabilir. Yani şu cılız heriflerde pek bir işe yaramıyor."



__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 
Aptallar amaçları ne bunların. Ne biçim yere düştüm. Neyse en azından asıl konseye alındım. Üst grupta takılmak iyidir. Ayrıca kendimi gösterirsem direk Kaptan'ın kalbinde yer bulabilirim. Bir fırsatını bulunca taş herifi öldürüp 2. Adam oldum mu? Benden iyisi yok. Ama bu tayfaya ne kadar ilerleyeceğime karar vermeliyim. Gambler korsanlarına tekrar saldırmalıyım. O orospu çocuklarını öldüreceğime yemin ettim. O gözlüklü piç ve simba katlağı. Devletten olsa kaç yazar lan kaltak. Bütün olayınızı bozucam. Pis anarşistim lan. Rahatlattı iç haykırış. İyiydi iyi. Şimdi bu dingilleri siktir edip köşe oturayım. Kaptan-chan'ı ağırdan satıcam. Bakalım neler olacak...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 
Yeter lan. Ne uykucuymuş kaptan. Sıçarım gidip uyandırıcam. Erken kalkan yol alır lafını hiç duymadı herhalde. Ada halkının bizi farketmesini bekliyor herhalde. Her ne kadar açık denizde olsakta eğer biz adayı görüyorsak, ada da bizi görüyordur. En basit fizik kuralı. Ee direkte sallanan eşeğin kuyruğu gibi bayrakta yardımcı olmayacağına göre.
Uyandı sonunda tipsiz. Dua et kaptansın lan. Yoksa dönüp bakmazdım ya neyse. Duşa girecekmiş. Yakında birlikte gireceğiz o duşa. Şu an için sabırlı olmak iyidir. Kaptanın uyanmasıyla, "sıradan" mürettebat odalarına çekildi. Güvertenin ortasına konulan 4 sandalye ve masa toplantının orada yapılacağının göstergesiydi. Taş adam ve dev adam otururken. Taş adam benim şeytan meyvemi anlatıyordu bir yandan da eliyle bana oturmamı işaret etti. Biliyoruz ak oturucaz. Hemen de anlatmasan olmaz. Bok var sanki. Bekle kaptan bir gelsin. Karı gibi adam. Uyuz oldum tayfaya. Yavşaklar. Kaptan hemen gelsinde saldırı başlasın. Sıkıldım artık...

-- Edited by Hagane Kai on Monday 21st of January 2013 05:11:57 PM

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Az sonra kaptan da gelip dörtlüyü tamamlıyor. "Günaydın, Beyler.. Guldo şu emanet yanında mı ?" Guldo ceketinin içinden bir hançer kını çıkarıp mananın üstüne koyuyor. "İşte kaptan, yalnız ne işe yaradığını henüz anlamadım." Guldonun sorusu üzerine taş adam da atlıyor: "Evet, şimdi tam olarak neyin peşindeyiz ?" Kaptan kız: "Bu kın bir işe yaramıyor, bize lazım olan şey bunun içinde olması gereken hançer. Ve o da şu adada." Taş adam bu sefer hançerin ne işe yaradığını soruyor: "Peki hançer ne işimize yarıyacak ?" Kız soruya cevap vermeden önce masada oturan seni fark ediyor. "Adım ne demiştin ? Okçu çocuk."



-- Edited by Rayleigh on Monday 21st of January 2013 05:42:48 PM

__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

RP-out: Meyvenin adı Haga Haga No Mi, meyve isimlerinde sadece ilk iki hece kullanılır,

RP-İn: Yaptığın hareket kaptanı çok etkiliyor, muhtemelen ismini gerçekten bir daha unutmayacak. Yaptığın gülü sağ eli aldıktan sonra, sol elini cebinden çıkarttığı bir satranç taşına değdiriyor. Senden aldığı çelik gül bir anda renkleniveriyor. üst tarafı kırmızı dalları ise yeşil... Ama daha enteresanı gülün artık adeta bir çiçek bahçesinde yeni koparılmış gibi koktuğunu fark ediyorsun. Kaptan bu adeta gerçek gibi duran gülü masaya koyduktan sonra senin soruna cevap veriyor: "Bronz bir hançer.. Makayuke adında bir korsana ait, korsan marineler tarafından yakalanmış. Şimdi hançer ya bir marinenin elinde, ya hapishane yetkililerinde ya da bir şekilde hala korsanın yanında. Bunu bilemiyorum bu yüzden hepsi elden geçirmeliyiz." Bu sırada tuğla herif sorusunu tekrarlıyor. "İyi de ne işimize yarıyacak bu hançer ?" "Aslında bizim hiçbir işimize yaramaz öylesine bir hançer. Ama başkalarının içine yarayacak, ve biz de bununla bir takas yapacağız." Bu sefer Guldo giriyor araya: "Ne karşılığında ?" "Bir Harita. Grandline'a giden bir harita... Şimdi kimler nerelere saldırmak istiyor ?"



-- Edited by Rayleigh on Monday 21st of January 2013 06:59:50 PM

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 
Out: Tamam. Tuğla adamda olduğu gibi etkileme amaçlı öyle söylerim yine.
İn: Grand line ha? Nihayet. Kaptanın bu kadar arzulu olması hoşuma gitti. Ayrıca sonunda çelikten kalbe girebildim. Şu cebinden çıkardığı taşın tek olduğunu sanmıyorum. Taş adamın söylediğinden anladığım kadarıyla, satranç taşında gül özü vardı. Çelik Gül'ün gerçek güle dönüşmesi, hatta gerçek bir GÜL gibi kokması, mükemmel. Kim bilir daha neler gizlemiştir o taşlara? Şah'ın içinde nasıl bir güç var? Ayrıca bu yetenek, mükemmel kullanışlı. En sonunda öldürmek zorunda kalmayabilirim sanırım. Onun ve benim yeteneklerimizin birleşimi neredeyse efsanevi.
"Ben karargaha gidebilirim. " diye girdim söze aynı anda işaret parmağımın ucunda bir anahtar figürü oluşturarak. "Hücredeyse onu almak benim için çok zor olmaz." Diye devam ettim. Muhtemelen hançer karargahta bir yerdeydi. Onu bulmak ise benim görevimdi.

-- Edited by Hagane Kai on Monday 21st of January 2013 07:41:27 PM

-- Edited by Hagane Kai on Monday 21st of January 2013 07:50:43 PM

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 

Kaptan gülümseyerek çıkarttığın topları başka bir satranç taşı ile yüklüyor. Daha sonra da senin ve diğerlerinin kıyafetlerini sertleştiriyor. "Başka bir şey yoksa artık başlayabiliriz çocuklar." Tuğla adam odaların bulunduğu tarafa doğru çok yüksek bir sesle bağırıyor. "Hayvan herifler ! Hemen buraya gelin ! İşe yaramaz böcekler ! Hemen Güverteye doluşun !" Bir anda onlarca hatta yüzlerce mürettebat güverteye doluşuyor her biri kendi işini bildiği için büyük bir koşuşturma içinde yerine gidiyor. Bu sırada Tuğla adam hala etrafa bağırarak emirler yağdırıyor. "Pislik herifler ! Top bataryalarını doldurun ! Kayıkları hazırlayın ! Geminin duruşunu kontrol edin !" Bir kaç dakika sürmeden her şey tamamlanmış oluyor. Gemi şehre iyice yaklaştırılmıştı. Kaptan Valentine gemi tamamen sessizliğe büründüğünde gür bir sesle emir veriyor. "Ateş !" ve gemide bir onda top mermileri ateşlenmeye başlıyor. Aklına bir önceki adadayken bir anda saldırıya uğrayışınız geliyor. Geminin yanında çok sayıda kayık hazırlanıyor.. Dört tanesi sizin için büyük kayıklar. Diğerleri daha küçük muhtemelen 20 civarı kayık var. Kayıklarla hala top atışı altında olan şehre ilerliyorsunuz. Size yakın tarafta; Liman, Ormanlık alan ve birde çarşıya giden bir alan gözüküyor. Adaya nereden çıkacağını belirlemen gerekiyor..



-- Edited by Rayleigh on Monday 21st of January 2013 09:50:52 PM

__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 21, 2013
Permalink   
 
Yarım saat kadar köşede oturup bekliyorsun, sonra güvertenin arka ucundaki odalar kısmından kaptan çıkageliyor. Güvertenin ucundan saldırının yapılacağı adaya bakıyor, sonra da duşa giriyor. Kaptan uyanınca tuğla herif ve dev adam toplantı için hazırlanıyorlar, güverteyi boşaltıp ortasına bir masa koyuyorlar. Sarhoşlar ve diğer mürettebat odalarına çekiliyor. Dört sandalye koyuyorla masaya. Tuğla adam ve Dev oturunca iki sandalye boş kalıyor biri senin biri kaptan için.. Tuğla adam bir yandan senin şeytan meyveni diğerine anlatırken diğer yandan da sana eliyle gel otur işareti yapıyor.

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
İsmimi hatırlamıyorsam demek şımarık. Unutmamanı sağlayacağıma emin olabilirsin. Meyve yeteneğimde bir gül yapıp "Hagane Kai" dedim. Gül'ü uzatıp. "Hagane Hagane No mi yedim. Ayrıca ok kullanıyorum." Diye de ekledim. Şimdi unut bakalım şıllık. Kih Kih. O değil de şu hançer neyin nesi acaba. Bu kadar önemli olduğuna göre ben bulmalıyım. Sanırım tahmini olarak nerede olduğunu söyleyeceksin Kaptan-chan. Ve senin için onu ben bulucam. Ya da kendim için mi demeliyim? Senin üzerinde iyi bir etki bırakmazsam istediğimi elde edemem o yüzden şu an için kölenim canım. İyi değerlendir bu şansı. En sonunda zaten öldüreceğim seni. Şimdi şu soruya cevap ver bakalım, "Hançer'i arayacağımız spesifik bir yer var mı?"

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 

Tuğla adam sana bakıp: "Karargaha tek başına girebilecek misin ?" diye soruyor, Guldo ise karargaha saldıracak birini bulduğu için seviniyor:"Öyleyse ben de marine lojmanlarına saldırırım" Kaptan da kendisine oyalanacak bir iş buluyor: "Ben de meydanı yağmalayabilirim öyleyse. Bu arada, bu adama canlı ihtiyacım var. Hançeri bulamazsak onu konuşturmamız gerekebilir."



__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
"Elimden geleni yaparım" dedim. Gerçekten de yapıcam elimden geleni. Karargaha tek başına girmek zor olabilirdi tabi ama işe yaramazlar topluluğu yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca iyi bir plana ihtiyacım var. Merak ediyorum da "Valentine-chan o taşlardan birinde bomba yeteneği var mı?" Meyve yeteneğimde 10 tane kadar küçük Çelik top yapıp koydum masaya. Eğer varsa bu çok işime yarar. "Ayrıca kıyafet içinde desteğine ihtiyacım olacak. Şimdiden çok teşekkür ederim." Bu ikisi ile sanırım karargaha girmek pek zor olmaz. "Ayrıca adamı canlı getirebilirim ama sorun çıkarırsa ayakları ve kolları olmayabilir. Bu sorun olmaz sanırım." Dedim şeytani bir gülümsemeyle.

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
Out:Ricam gül, sertleştirme ve bomba özellikli taşlar hangileri?
İn:Düşündüğüm gibi Kaptan'da bomba için taş varmış. 10 tane bombam var ama ne kadar etkili bilmiyorum. Bunu denemeden kullanmamam lazım. Gitmeden önce okumu almayı unutmamam lazım. Uzak mesafe saldırılar en büyük silahım.
Odama gidip geldiğimde tüm tayfa toplanmıştı bile güvertede. Taş adamın tayfa üzerindeki etkisi etkileyici. Herkes yerine geçmişti. Toplar doldurulmuştu ve herkes emir bekliyordu. Kaptan-chan ateş dediğinde yoğun top atışı başladı. Beni çatıya uçursan top atışını hissettim tekrar. Sırtıma bir ağrı geldi. Top atışları devam ederken kayıklar hazırlanıyordu. 4 tanesi büyük bizim için toplam 24 kayık vardı kayıklara yerleşip harekete geçtik. 3 seçenek vardı önümde, ya Liman'dan gidip direk marine'e karşılaşacaktım, ya ormandan gidip yolu uzatacaktım, ya da çarşıya gidecektim. En mantıklı görünen yol çarşıydı. " 2 kayık benle gelsin" dedim. Bombalardan birini çıkarıp okuma çelikten bir tel yaparak bağladım. Ve yayını çekip limana yolladım oku. Hem ne kadar etkili olduğunu görecektim hem de limanı temizleyecektim...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
Limana doğru attığın bombanın tesiri gemiden gelen top atışları arasında pek farkedilmiyor, ama anlayabildiğin kadarı ile standart bir el bombasından biraz daha az tesirli bir silah... Bir süre sonra gemiden gelen top atışları tamamen durduruluyor. Bu sayede korsanların adaya çıkabilmesi için imkan sağlanmış oluyor. Anlaşılan bu Chess Korsanlarının klasik bir saldırı tekniği... Çarşıya doğru giden bölgeye yaklaştığında çevrede çok da fazla insan kalmadığını görüyorsun. Sağ tarafında 200 Metre kadar ilerde Kaptan Valentine de kıyıya çıkıyor. Senin yanında 2 kayıkta toplam 14-15 kişi var. Onun yanında ise bunun beş katından fazla korsan var. Kıyıya ilk çıktığında çarşının bulunduğu alana 100 metre kadar uzaktasın önünde şerit halinde evler dizilmiş. Senin tam önündeki iki ev, ve onların arkasındakiler top atışları ile parçalanmış durumda. Harabelerin arasından Çarşı alanına toplanmış denizcileri denizcileri görebiliyorsun. Sayıları 200'den fazla. Bu sırada senin 50 metre kadar uzağında kıyıya doğru ilerleyen ( yani sana doğru gelen ) yirmi kişilik bir başka denizci grubu var..

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
Lanet bomba çokta güçlü değilmiş. Ama hiç yoktan iyidir. Gemide top atışını kestiğine göre kıyıya çıkaniliriz. Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki bu bombardıman tayfanın klasik saldırası. Bombardıman ve korku... İnsanlar kıyıdan yok olmuştu. Arkamdan gelen 15 değersiz çöpe baktım. Sağ tarafta kaptan arkasında 100'lerce adam kıyıya çıkmıştı bile. Onun yaralanacağını sanmıyorum. Ben kendi işime bakayım. Çarşı etrafında toplanan 200 kadar denizci savaşa hazırlanıyordu. Ama hepsi ölecekti. Bana doğru gelen 20 tane vardı. Bomba kullanıp hepsini bir seferde dağıtabilirdim ama bombalarımı kullanmak istemiyorum. Okumu çektim ve nişan aldım. Bana yetişmeden indirebildiğim kadarını indirmeliyim. "Arkamda durun pislikler. Bize saldıracak mesafeye gelene kadar önüme geçmeyin. Yoksa arada kalırsınız!" diye bağırdım.

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
Uzak mesafedeyken sana yaklaşana kadar 6-7 tanesini indire biliyorsun denizcilerden. Ama geri kalanlar sana yaklaşmış durumda. Hala ondan fazla kişiler etrafını sarmış durumdalar, Tam biri tüfeğini sana doğrulturken arkandaki korsanlardan biri kendini üstlerine atıyor. Bu herif sabah gördüğün sarhoş korsan. Kılıcını savurmaya çalışıyor fakat yere düşüyor. Denizciler tüfek mermileri ile yerdeki korsanın bedenini delik deşik ediyorlar. Bu sırada sen de hamlenin yapmak için vakit kazanıyorsun..

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 22, 2013
Permalink   
 
"Saldırsanıza lan pislikler!" Diye bağırdım. Değersiz piçler ölmemi mi bekliyorlar. Sabah ki sarhoş ta öldü mal. İçerseniz götünüzle böyle olur. Bu durumda bomba kullanmak zorundayım ama bu durumda bizim gerizekalılarda patlar. Her ne kadar değer vermesemde ileride ihtiyacım olacak. 10 taneden fazlalar ve etrafımı sardılar. Okumu bu durumda kullanamam. Hızım en büyük silahım şu anda. Hızlıca tüfekli olanlardan birinin yanına gidip önce onu yok etmeliyim. Elimde ufak sivri bir demir oluşturayım. Kalplerini deldim mi problem yok. Ayrıca kalkanım ne kadar kuvvetli bilmiyorum. Taş adam gücünle orantılı demişti ama ne seviyede denemeden bilemem. Sarhoş adam çok zayıf olsa gerek lanet bir mermiyi bile durduramadığına göre...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 25, 2013
Permalink   
 
Bir iki tanesine elindeki sivri demirle vurup birinin göğsüne isabet ettiriyorsun, bir başkasının sa boynuna denk geliyor. Arkadan seni desteklemek için gelen adamların da diğer heriflerin üstüne çullanıyor. Karmaşada bir iki tanesini daha aynı şekilde indiriyorsun. İlk parti denizciler tamamlanmış oluyor. Şimdi sıra ne yapacağına karar vermeye geldi...

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 25, 2013
Permalink   
 
Plan'ım işe yaramıştı ama korkudan ölecektim lanet olsun. Bu adamlara hiç güvenilmiyor. Çelik çubuğum sağolsun hallettim çoğunu. Gerçi kıyafetin sağlamlığını yine deneyemedim. Neyse, önümdekileri temizlediğime göre ne yapacağıma karar vermem gerekiyor. Denizcilerin dikkatini çekmeden karargaha ilerlemem gerekiyor. Denizci karargahına ulaştıktan sonra planım var. Öncelikle işe yaramazlardan birini kullanarak binaya bir tane bomba atıcam. Sonra içerideki ve etraftaki marine'ler onu kovalarken ben kalan 8 bombayı 8 farklı yerden içeri atıcam. Zindanlar en alt katta olmalı, yani hedef muhtemelen iyi olacaktır. Ondan sonra içeri dalabiliriz. Umarım ben bulurum hançeri. Hançer için mükemmel fikirlerim var. Kaptan-chan bana tamamen aşık olacak...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 26, 2013
Permalink   
 
Karargaha görünmeden gitmeyi tercih ediyorsun fakat karargahın yerini bilmediğin için ilk önce karargahı bulman gerekiyor. Çarşı tarafından kıyıya çıkmayı tercih etmiştin ama çarşıda 200 kadar denizci askeri var. Askerler şimdi diğer taraflardan gelen korsanlarla savaş halinde. Eğer 200 metre kadar düz ilerlersen harabelerin arasından çarşının tam ortasına çıkarsın, sağ tarafında 400 metre kadar uzakta liman var. Bu iki noktadan şehirdeki her yere geçiş olması muhtemel, çarşıda 200 adam olduğuna göre muhtemelen limana da bir o kadar asker yerleştirmiş olmalılar. sol tarafında ise mesafeyi bilmesen de bir şehir çöplüğü var. Yanındaki adamlar bir an önce saldırmak için sabırsızlanıyorlar. Denizcilerin rütbelileri ise daha kendilerini göstermiş değil.

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 26, 2013
Permalink   
 
Planladığım gibi gitmeyeceğini anlamak için Vegapunk olmaya gerek yok. 200 kadar askerler tek başıma savaşamam. En iyisi kaptan'ın yanına gidip savaş gücümüzü birleştirmek. Yeterince marine öldükten sonra, liman tarafından ilerliyebilirim. Rütbeli marinelerde ortaya çıkmış değiller. Acaba ne kadar güçlü adamlar var? Şeytan meyveleri var mıdır? Sol tarafa baktım. Çöplük ha? Oradan da ilerliyebilirim muhtemelen ama Kaptan-chan'dan uzak olmamalıyım. Ne olur ne olmaz, yenemiyecekleri biri çıkarsa karşılarına ben bir süre engelleyip kaçabiliriz. O yüzden liman tarafına gitmek daha mantıklı, bu arada okumla öldürebildiğim kadarını öldürmeliyim. Marin sayısı azaldığında tekrar bir grup toplayıp basarım karargahı....

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 26, 2013
Permalink   
 
Sağ tarafa doğru kıyıdan ilerlemeye karar veriyorsun. Yanında ki adamlar seni bırakıp doğruca çarşıya doğru koşuyorlar. Yalnız başına limana doğru ilerlerken sırtında bir ağrı hissediyorsun. Bir denizci tarafından vurulmuştun fakat yaralanmamıştın. Elbise seni korumuştu. Sanki havalı bir tüfekle vurulmuş gibiydin. Arkana döndüğünde sana korkan gözlerle bakan bir denizci askeri görüyorsun. Korkması gayet normal çünkü ateşlediği mermi senin takım elbisene bile zarar verememişti. 17-18 yaşlarındaki denizci askeri hala silahı sana doğru tutuyordu fakat korkudan elleri titriyordu.

__________________
Korsan
Status: Offline
Posts: 259
Date: Jan 26, 2013
Permalink   
 
Zırh sağlammış. Bedenimi delmesi gereken mermi sadece ufak bir sırt ağrısı verdi. Kaptan'ın meyvesi gerçekten çok faydalı. Şimdi beni öldürmeye çalışmak gibi bir hataya kalkışan şu lanet denizciyi öldüreyim. Elimdeki sivri çeliği kalbine sokmam yeterli olur sanırım. Yüzüme bir yere ateş etmeyi akıl etmeden hemen yanına gidicem. Acısız bir şekilde can verecek. Vaktim olsa derisini yüzerdim ama uğraşamam çöplerle. Ondan sonra Kaptan'ın desteğiyle limandan ilerleyip karargaha yürürüm. Taş adam ve Dev adamla birlikte rütbelileri indirebilirsek sorun çıkmaz. Ama ayrılırsak sıkıntı olabilir. Benden ayrılan pislikler ölmeseler bari...

__________________

 

 

 

Spoiler

Aranyorum.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 26, 2013
Permalink   
 

Çocuğu öldürüp limana doğru ilerliyorsun fakat limana geldiğinde kaptanın orada olmadığını görüyorsun. Aslında limanda olması da gerekmiyordu. Gemideyken çarşıda olacağını zaten söylemişti. Denizciler en ağır savunma birliklerini limana koymuşlar,400'den fazla marine var gibi duruyor. Daha da kötüsü bu sefer seni fark edip bir anda hepsi sana doğru hareket ediyor. Üstüne doğru bir yaylım ateşi başlıyor.



-- Edited by Rayleigh on Saturday 26th of January 2013 08:43:37 PM

__________________
 
Page 1 of 1  sorted by
Quick Reply

Please log in to post quick replies.



Create your own FREE Forum
Report Abuse
Powered by ActiveBoard