Meyvenin İsmi : Magnetism Magnetism no Mi Onaylandı. Meyve insanlara etki edemez. meyve gücünü kullanmadığın sürelerde kolların hep nötr durumda. kollarını ve herhangi bir nesneyi yüklemek vakit almakta. Ve gerçekten meyvenini çok fazla zayıf yönü var.
Meyvenin özellikleri : Meyveyi yiyen kişi doğadaki manyetizmayı kontrol edebilir. Aslında manyetizma çok geniş bir alan olsada (sadece mıknatıs olarak düşünmeyin kütleçekim, canlısal manyetizma..) bu gücü şöyle basitleştirmeyi düşünüyorum;
-Dünya (+) yüklü, insanlar (-) yüklü. (Yerçekimini bu kadar basitleştirdim :D) -Zıt kutuplar birbirini çeker, aynı kutuplar birbirini iter. -Bu meyveyi yiyen kullanıcının sağ eli yüksek derecede (-), sol eli yüksek derecede (+) yüklüdür. Kollarındaki yükü hızlıca nötrleyebilir yada arttırabilir ancak yük işaretini değiştiremez. -Meyvenin verdiği güç sayesinde Vegas doğada var olan manyetizmayı odaklanarak arttırabilir. Mesela normal bir insanı (-) yüklü olarak almıştık ancak sol elin (+) kutbuyla etkileşemeyecek, birbiriniçekemeyecek kadar az yüklüdür. -Odaklanarak karşıdaki insanın(vb.) kutuplaşma derecesini arttırabilir. Zaten yüklü olduğu (-) yükü arttırır. -Çekmek veya İtmek istediğine göre elindeki yük oranını ayarlar. -Odaklanma süresi ne kadar artarsa o kadar çok yük ile yükler. Ne kadar yük okadar güçlü çekiş-itiş gücü.. -Dokunarak kutuplaştırma çok daha hızlı ve çok daha fazla yük ile yükleme olanağı sağlar. -Dokunarak zıt kutuplada yükleyebilir ama daha çok zaman alır.
Not: Bu meyve biraz imba gibi gözüksede 1-2 açığı var. Onu bulmakta rakibime kalıyor tabii.:D
Örnek rp: (Geçmiş)
Heryer bembeyaz, adeta cennette gibiydik, sanki bir bulutun üstünde piknik yapmaya gidiyorduk. Ben, annem ve daha yeni tanışmış olduğum babam. Herkes birbirine sıcak ve içten bir gülüşle, sevecen ve mutlu gözlerle bakıyordu. Onlara: "Bundan sonra hep birlikte, her zaman çok mutlu olucaz dimi?" diye soruyordum. Sonra heryer aniden kararıyordu. Önce gözümü kırptığımı düşünüyordum ancak bir göz kırpma anına göre çok uzun sürmüştü. Sonra aniden parlayan kıpkırmızı birşey dikkatimi çekiyor ve yüzüme doğru geliyor. Yüzüme çarpan bu sıvı yüzünden gözümü kapatıyorum ve açtığımda ise annemin kanlar içinde yüzünü ve o deminki gülüşünün aniden göz damlalarıyla birlikte mutsuzluğa dönüştüğünü görüyorum. Donakalıyorum. Hiçbir şey yapamıyorum. Hiçbir şey.. Annemi tutmaya çalışan babamında göğsünden bir kılıçla birlikte aynı kırmızı parlak sıvı fışkırmasını izliyorum. Sonrada öksürerek yerdeki birikintiyi bulandırıyordu. Heryer kan içindeydi ve ben hiçbirşey yapamıyordum. Bu olanları görmemek için gözümü bile kapatamıyordum. Sonra yerdeki kan artıyor ve bir sel haline geliyordu. Sel üzerime gelirken sessizliğimi bozabilmeyi başarıyor ve insanın içini tırmalayan bir çığlık atıyordum...
"Hııııh hooooh hıııh hoooh.." Çığlık atarak uyanmış ardından nefes nefese doğrulmuştum. Nefes alış verişimin iyiye gittiğini hissettiğimde ise kendimi bırakıp yan bir şekilde kafamı koyup bacaklarımı hafifçe kendime çekerek anne karnındaki pozisyona benzer bir pozisyon alıyordum. Üzerimde örtü olsada üşüyordum. Kalbim üşüyordu. Anne karnındaki sıcaklığı hissedebilmek için alıyordum bu pozisyonu. Ama işe yaramıyordu. Sanırım hayatım boyunca bu soğukluğu hissedicektim. Boş boş duvara bakarak yatıyordum. Hiçbir şey düşünmeden. Sadece bakıyordum. Çünkü birşeyler düşünmek istemiyordum. Düşünürsem ağlardım. Artık ağlamak istemiyordum. Ağlamaktan yorulmuştum. Hıçkırmaktan boğazım acıyordu. Öfkemi çıkartacağım hiçbirşey yoktu ortada. Korsanlar ölmüştü. Marinelerin çoğu ölmüştü. İntikam almak isteyeceğim biriside yoktu. Babamı daha yeni bulmuştum, daha onun hakkında öğrenmek istediğim çok şey vardı. Annem ise hayatımın ilk gününden beri yanımdaydı. Artık ikiside yoktu. Gidebileceğim hiçbir yer yoktu. Güvenebileceğim hiçkimse yoktu. Sırtımı dayayabileceğim hiçbir duvar yoktu. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu...
Geçmişi yada geleceği düşünmek istemiyordum. Sadece üzüntümün yerini artık öfkem almalıydı. Bu durumdan başka çıkar yol yoktu. Denizcilerden nefret ediyordum. Korsanlardan nefret ediyordum. İkisini elinde bulunduran dünya hükümetinden de nefret ediyorum. Halk, sadece korsanlardan korksada denizciler ve dünya devletinin onlara yaptıklarıda bir o kadar acımasızca. Ama halk bunu göremeyecek kadar aptal. Korsanlar, Dünya Devleti gibi insanlardan faydalanamayacak kadar çok gösterişçi olduğu için aptal. Denizciler Dünya devletinin, korsanlar peşinde koşan, itleri olduğu için aptal. Dünya devleti insan canına, insan tarihine önem göstermediği için aptal. Ben bu olanları bile bile izleyecek kadar aptal olmayacağım. Birisinin bu düzeni değiştirmesi gerek. Dünyaya bir eşitlik gerek. insanlar bir grubun taraftarı olduğu sürece eşitlik söz konusu olamaz. Çünkü her dönem bu gruplardan bir başkası başa geçecek ve bir diğeri devirmek için çalışacak. Herkes insanları yönetmek isterken kimse özgür olamaz. Bir grup farklı düşünen insan, dünyayı yönetemez. Bu dünyaya barış isteyen birisi lazım, eşitlik isteyen birisi lazım. İnsanları ve onların hayatlarını önemseyen, onları yönetmek istemeden, onların yöneticisi pozisyonunda birisi lazım. Bu dünyaya benim gibi birisi lazım. Ama daha güçlü birisi..
Yeni hayat felsefemin temellerini atmış, yatağımdan kalkmıştım. Sonra odada bir sandık gördüm. Üzerinde bir not vardı. "Babanın korsan gemisinde buldum, umarım değerli birşeydir. Senin olması sanırım biraz neşeni yerine getirir. Sevgilerle amca.". Amca benimle dalga geçiyor olmalıydı. Tamam bana bakacak kadar iyi bir insandı sağolsun, ancak korsan gemisinde bulduğu bir hazineyi bana vericek kadar iyi niyetli olduğunuda zannetmiyorum. Sandığı açtığımda içinde ilginç bir meyve vardı. Üzerinde halı deseni tarzında bir desen vardı. Üzerindede "Zaaaa" yazılı bir not vardı. Amcanın bana altın bırakmayacağını tahmin ediyordum. Belkide içindeki altınları alıp benimle dalga geçmek için içine bir meyve koydu. Bilemezdim ama bu ilginç şekilli meyvenin tadını merak ediyorum bu yüzden sanırım yiyeceğim."Haaaarşçfhh"(meyve ısırma efekti)
Özellikleri: kullanıcısının vücudunu shurikenlere dönüştürmesine , shuriken yaratmasına ve kontrol edebilmesine yarar. Fakat henüz meyve gücü düşük olduğu için kullanıcı tam olarak milyon tane shurikene dönüşememektedir. gücünü parmaklarında toplamak için talim yaptığından sadece ellerini sert shurikenlere dönüştürebilmekte vücudunun diğer kısımları çok yavaş dönüştüğü için kavgada pek de bi işe yaramamaktadır. ayrıca vücudunun diğer yerlerinden sert shurikenler değil yumuşak et kıvamında shurikenlere dönüşebilmektedir şimdilik. fakat elinde nerdeyse 7 saniyede bir yoktan bi shuriken var edebilmektedir. bu shurikenlerin fırlatma gücü kullanıcısının alışkanlıklarına bağlı olduğu için kullanıcısın fırlatma gücüyle hemen hemen aynıdır.
Örnek rp : Lucky tapınaktan ayrılırken hocasının ona verdiği mektubu ilk kamp yerinde açıp okudu. içinde bir haritayla beraber bir not buldu . Notta " Yalnızca senin hakettiğin şey haritada işaretli yerde. tapınağın gizli girişleride haritada gösteriliyor git ve onu al ardından ye. senin kadar iyi bir öğrencim olduğu için çok şanslıyım ben gidip bir kanun koruyucusu olacağım. Bir öğrencimin beni geçtiğini öğrenirlerse tapınak zaten beni kovacaktı onun için ben kendim ayrılıyorum . Umarım bir dahaki karşılaşmamızda senin düşmanın olarak durmam. Ama eğer öyle olursa da bana merhamet etmeyeceğini bilerek huzur içinde öleceğim." yazıyordu. Luckyertesi gün bütün gün meditasyon yapıp dinlendi. Karanlık çökünce hocasının odasına giren gizli geçite ddoğru ilerledi. Bir çalılığın altından başlayıp hocasının silah dolabının diğer tarafına açılanbir tüneldi bu. dolabı itip odaya girdi. Ana salona gelip ana salondaki büyük ejderha heykelinin burnuna bastırdı . Heykel yana kayıp aşağıya doğru bir merdivan açığa çıktı. Lucky merdivenden inip gizli olan daha küçük bir başka salona geldi. Salondaki özel raflardan sadece birisi doluydu. Rafın altında ilk satırda"shuriken shuriken no mi" yazıyordu. Raftaki gümüş rengi meyveyi tam alacakken meyvenin yanındaki notu gördü notta " 18 yaşına gelince Ember'a verilecek" yazıyordu. lucky sinirlenip kağıdı bir kenara fırlatıp meyveyi yedi .
Merdivenlerden yukarı çıkınca sesler duydu geldiği yoldan gerisin geri koşarak uzaklaştı . Hocasının kapısının olduğu koridorda bir öğrenci onu gördü . Lucky çocuğa yatağına dönmesini söyledi . fakat çocuk onu dinlemedi . Çocuk birden onun üzerine doğru koşmaya başlarken sırtından kılıcını çıkarıp Lucky' e doğru salladı. Lucky " Özür dilerim ama keşke büyüklerinin sözünü dinlemen gerektiğini sana daha iyi öğretselerdi " diyerek işaret parmağını çocuğa doğrulttu işaret parmağı 3 kenarlı bir shuriken şekline gelip çocuğa doğru tüm hızıyla fırladı. Çocuğun boğazını kesip koridoru kanlar içinde bırakarak Lucky 'nin eline geri döndü. Lucky heyecanını bastıramayıp "KAWABANGA BEBEK" diye bağırarak gizli geçite doğru koştu. Dolabı arkasından çekerken kulağına koşuşturan hocaların ve öğrencilerin sesi geliyordu. Hocasının ondan istediği son şeyi yapmış olmanın mutluluğuyla kampa doğru ilerlerken hiç suçluluk duymaması ona garip geldi ama zamanla buna da alışacaktı .
__________________
İlk forum rp deneyimim olcak yardımlarınızı bekliyorum
Kullanan kişi karşısındakine ses dalgalarını kullanabilme özelliği verir. Karşısındakine ses dalgalarıyla saldırabilir. Fakat sadece kendi yarattığı ses dalgalarını yönetme gücü vardır.
RP :
Balıkçı patronu öldükten sonra Darius balık işini devam ettirmiştir. Patronunun ölümünün şokunu bir süre atlatamayan Darius, sürekli kendini suçlamış ve daha güçlü olabilseydim patronu kurtarabilirdim demiştir hep. Box a devam eden ve bir yandan da denize olan tutkusu ve geçimi için balıkçılığa devam eden Darius, artık hayatının bir amacı olduğu için kendini çok daha güçlü hissetmektedir. Kendini geliştirmeye daha çok asılmış, ve sürekli daha güçlü olmak için çok çalışmıştır. 18 yaşına bastığında, box hocası artık ona öğreteceği bir şey kalmadığını söylemiş ve daha çok çalışmanın sonucunda onun yeteneğinin amacını karşılayabileceğine inandığını söylemiştir. Günlük antrenmanından sonra balık avlamak için tekrar denize açılan Darius, hocasının verdiği gazında etkisinde hedefini biraz daha büyütüp South Blue de her zamankinden biraz daha açılıp daha büyük bir balık yakalamak istemiştir. Küçük salı ile oltasına takılmasını beklediği avını beklerken büyük bir fırtınaya yakalanmıştır. Denizlerde çok açılmadığı için denizin doğası konusunda pek bir bilgisi olmayan Darius ne yapacağını kestiremeden salı alabora olmuştur. Fırtınanın hırçınlığıyla baş başa kalan Darius, bir süre sonra yorulacağını anlayıp dalgalarla uğraşmamak için suyun altına dalmıştır. Bu sırada denizin dibinde parlayan garip bir cisim görmüştür, ona doğru yüzen Darius, onu aldıktan sonra fırtına 1-2 dakika içinde durmuştur. Bunun tesadüf olmadığına inanan Darius, korsan olmaya bir kat daha heveslenmiştir ve bunun sadece efsanelerde duyduğu şeytan meyvelerinden bir tanesi olabileceğinden şüphelenmiştir. Kimseye haber vermeden Darius patronundan kalan dükkanına gitmiştir ve bulduğu şeytan meyvesini, yani '' Oto Oto No mi '' yi bu sayede yemiştir...
Meyvenin özellikleri : Operasyon meyvesi. Bu meyve kullanıcıya açtığı alan içierisinde herşeyin yerini değiştirmek ve neredeyse her şeyi kesmesini sağlamaya yarıyan bir meyvedir. Uzaklık farketmeksizin bu alan içerisinde kullanıcının bir parmağını oynatması, alan içierisinde bir şeyi taşıması için yeterlidir. Ayrıca kılıcını sallamasıyla her şeyi kesebilir..
Meyve adı : Seiryoku Seiryoku no Mi (Enerji Enerji meyvesi)
Meyvenin özellikleri : Enerji türleri arasında geçiş yapmayı sağlayan bir şeytan meyvesi.Yiyen kişiye ; ses,ışık,elektrik,rüzgar,su gibi enerji çeşitlerini kullanmasını sağlar.
RP : Issız bir adada uyuyordum.O gün hava açık ve güzeldi.Uyandığımda ağacın arkasındaki meyveyi gördüm ağaçtan düştüğünü sanıp yedim.Fakat bu meyve çok tatsızdı.Fakat karnımda gurulduyordu ve yemeye devam ettim.Adaya gelirken kayığım battığı için yüzerek gelmiştim.Diğer ada da yakın olduğundan yüzerek gidecektim.Fakat denize girdiğim an güçten düştüm ve bilincimi yitiriyordum.Neler olduğunu anlamamıştım.Sonra aklıma ,"Hey!Duydun mu ? Şeytan meyveleri diye gizemli bir güç varmış!Onu yiyene eşi benzeri olmayan bir güç veriyormuş!Fakat yiyen kişi artık yüzemezmiş!" geçen adada ki konuşmalar aklıma takıldı.Ve bu meyvenin şeytan meyvesi olduğunu düşündüm.Neler olduğunu pek anlamasamda bir şeytan meyvesi yediğimi sonunda anlamıştım.Hemen denizden çıkıp kendime bir sal yaptım.Ve macerama meyve kullanıcısı olarak devam edecektim.
Meyve adı : Seiryoku Seiryoku no Mi (Enerji Enerji meyvesi)
Meyvenin özellikleri : Enerji türleri arasında geçiş yapmayı sağlayan bir şeytan meyvesi.Yiyen kişiye ; ses,ışık,elektrik,rüzgar,su gibi enerji çeşitlerini kullanmasını sağlar.
Meyve adı : Seiryoku Seiryoku no Mi (Enerji Enerji meyvesi)
Meyvenin özellikleri : Enerji türleri arasında geçiş yapmayı sağlayan bir şeytan meyvesi.Yiyen kişiye ; ses,ışık,elektrik,rüzgar,su gibi enerji çeşitlerini kullanmasını sağlar.
Meyve statı vermeden meyve kullanamazsınız...
RP 'mi yazdım ve meyve stadı verdim.Editlediğim mesajda link var oradan girip bakabilirsin.
Meyve adı : Seiryoku Seiryoku no Mi (Enerji Enerji meyvesi)
Meyvenin özellikleri : Enerji türleri arasında geçiş yapmayı sağlayan bir şeytan meyvesi.Yiyen kişiye ; ses,ışık,elektrik,rüzgar,su gibi enerji çeşitlerini kullanmasını sağlar.
Meyve statı vermeden meyve kullanamazsınız...
RP 'mi yazdım ve meyve stadı verdim.Editlediğim mesajda link var oradan girip bakabilirsin.
Meyve rakiple temas edilerek kullanılır. Temas anında kullanıcı ve kişi arasında bir bağ oluşur. Dişinin kafasına ne kadar yakın bir bölge ise nüfus o kadar kolay olur...
Kullanıcının zihni ile karşıdanki kişinin arasında bir bağ oluşur. Bu bağ ile karşıdaki kişinin anılarına elişilir ve bu anıların zamanı değiştirilerek zihin oyunları oynanmasını sağlar. Tabi bu konsantrasyon ve meyve üstündeki seviye ile ilgili olarak süre değişir. Başlangıç için anılara erişilmesi 1 dakika sürer.
örnek rp geçmişte mevcut efendım...
-- Edited by Hazel Getsuhime on Wednesday 16th of January 2013 09:52:06 PM
Meyvenin adı: MEMO Memo no Mi Onaylanmadı (Örnek Rp Lazım)
Meyve türü: Paramecia
Nasıl kullanılır?
Meyve rakiple temas edilerek kullanılır. Temas anında kullanıcı ve kişi arasında bir bağ oluşur. Dişinin kafasına ne kadar yakın bir bölge ise nüfus o kadar kolay olur...
Kullanıcının zihni ile karşıdanki kişinin arasında bir bağ oluşur. Bu bağ ile karşıdaki kişinin anılarına elişilir ve bu anıların zamanı değiştirilerek zihin oyunları oynanmasını sağlar. Tabi bu konsantrasyon ve meyve üstündeki seviye ile ilgili olarak süre değişir. Başlangıç için anılara erişilmesi 1 dakika sürer. Ne kadar süreceği ve ne kadar süre ile etkili olacağı rp içerisinde belli olur.
Meyvenin İsmi : Shinkei Shinkei No mi ( Sinir Sinir meyvesi. )
Meyvenin Özellikleri : Sinir sinir meyvesidir, karakterin kendi sinirlerini kontrol etmesini, yani istediği gibi hızlandırmasını veya yavaşlatmasını sağlar, dokunduğu kişinin sinirlerinide ufakta olsa kontrol edebilir, kendi sinirlerini kontrol etmesi sayesinde daha hızlı düşünebilir, daha hızlı hareket edebilir, ya da algıların daha duyarlı kılar. Kullanımı karakteri yoran bir meyvedir.
Örnek RP :
Bir başıma kalan ben,işlerimi bitirdikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Fakat bir anda vazgeçtim. Başka ortamda olmak belki bana bir bakıma iyi gelebilirdi. Eve sapmadan kasabamızdaki iskeleye doğru yürüdüm. Hava çok güzel ve sakindi. Keşke ben de böyle olabilseydim. Nerdeyse her şey üst üste gelmişti. Kayıplarım fazlaydı. İlerdim,iskele hiç değişmemişti. Adımımı attığımda tahtalar sanki acılarını yüzlerine vurmuşum gibi ağlıyor gibiydiler. Birkaç adım daha attıktan sonra oturmak,denize karşı olmak istedim. Onunla konuşmaya ihtiyacım vardı. Oturdum. Eşyalarımı yanıma koydum. Darius’un,babamın burada benimle olmasını isterdim. Denize baktım ufuklarında kaybolmak beni kendisiyle sürüklemek.. Belki benliğimi alırdı. Vaktin geçtiğini anlayamadan uyuyakalmıştım. Rüya görüyor olmalıydım.Bana dokunan bir şeyi hissettim. Tam olarak algılayamıyordum,bana dokunuyordu. İyice kendime geldiğimde her yanım uyuşmuştu. Ayaklarımı hissettim ve kalkmaya yeltenirken,gözüme çarpan bir yabancı vardı. Denizin içinde,orta yaşlı bir kadın vardı. İncelediğimde uzuvlarının yosunlarla kaplı olduğunu ve teninin soluk olduğunu fark ettim.Onun dışında bir insan gibiydi. Hızla iskelede oturduğum yere doğru yüzmeye başladığında biraz daha belirginleşti, ve o an gözlerime inanamadım, bu gerçekten efsanelerdeki ve peri masallarındaki o şey miydi, bir denizkızı mıydı ? Evet, yanılıyor olamazdım, bu bir denizkızıydı, inanılmazdı ... Bir süre bakıştık. Gerçekten şaşırmıştım. İyice yaklaştı ve artık aramızda çok az bir mesafe vardı. Bana bakıp: ‘’ Burada öylece oturarak babanı geri getiremeyeceğini bilmen gerek.’’ Babamı nereden tanıyordu? Bana hiç söz etmemişti. Acaba bilmemem gereken bir şey miydi? Bana bakarak devam etti: ‘’Baban bana seni anlatırdı. Çok bilgeydi. Babanın sana anlattığı her şeyi ve her sözü kesinlikle dinlemelisin, çocuk.’’ Ben de ona:’’Sözünden çıkmamayı bilen birisi için bunları hatırlatman gerekmiyor,bayan.’’ O:’’ Evet,olabilir elbette..., hahahah, baban çok zeki olduğunu söylediğinde haksız değilmiş ... Dinle çocuk, sana bir hediye getirdim, sorularına cevap verecek kadar çok vaktim yok, bir şeytan meyvesi, herhalde ne olduklarını biliyorsundur, bu kutunun içinde, bu sinir sinir meyvesi, sinirlerini kontrol etmeni sağlıyan bir meyve, ileride işine çok yarıyacağına eminim. '' Gerçekten şaşırmıştım ve ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu, fakat bu kadın babanı nerden tanıyordu, neden bana bunu getirmişti, amacı neydi ? Ben:’’ Senle yeni tanıştık ve bunu yememi mi bekliyorsun?’’ dedim. ‘’ Babanı tanımam ve seni bulmam bana güvenmen için yeterli bir gerekçe değil mi, bir gün tekrar karşılaşıcaz, çocuk.’’dedi. Meyveye baktım. Kafamı kaldırıp tam soru soracaktım ki bana tek bir kelime dahi etmeden derinlere dalıp gitti. Şeytan meyvesini yedikten sonra onunla bir gün tekrar karşılaşıcağıma ve ne olup bittiğini öğreniceğime emindim ...
-- Edited by rebeccaztre on Friday 18th of January 2013 04:54:26 PM
Meyvenin İsmi : Sokudo Sokudo No Mi [Sokudo = Hız]
Meyvenin özellikleri : Sokudo Sokudo No Mi Kullanıcıya Fazlasıyla Hızlı Olma Özelliği Tanır. Bu Hızla Hortum Oluşturulabilir , Su Üzerinde Koşulabilir. Dövüşte Rakibin Üzerine Koşarak Saldırılabilir. Fakat Tek Kötü Yanı Bu Meyvenin Kullanım Süresi Yarım Saat , Dinlenme Süresi İse 1 Saattir.
Örnek rp: Babası "İshi Shatsu" Korsan Tayfasının 1. Kaptanı , Annesi Bir Denizci Üssünde Görevlidir. Babası , Annesinin Denizci Üssüne Saldırdığı Sırada Annesini Görür ve Ona Aşık Olur Fakat Annesi , Babasına Yüz Vermez Babası , Annesini Kaçırır. Ve Annesi Hamile Kalır Bu Çocukto "Sogedo" dur. Annesi Bu Durumdan Hoşnut Olmaz ve Gece Gemiye Ait Bir Sandal İle Kaçar . Annesi East Blue'da Bir Adada Onu Doğurur ve Doğum Sırasında Ölür. Onu Bir Kaç Maymun Bulup Besler. Daha Sonra Bir Korsan Gemisi O Adaya Gelir ve Sogedo 10 Yaşında Yeni Bir Tayfaya Katılır. Bu Tayfanın Gemisinde Ganimet Kamarasından Çalar ve "Sokudo Sokudo no mi" yi Yer. Ve Kendine Hakim Olamadan Çok Hızlı ir Şekilde Hareket Edebildiğini Görür Bu Yeteneği İle Gemiden Kaçar ve Kendi Nakamasını Kurmaya Karar Verir.
Meyvenin İsmi : Sokudo Sokudo No Mi [Sokudo = Hız]
Meyvenin özellikleri : Sokudo Sokudo No Mi Kullanıcıya Fazlasıyla Hızlı Olma Özelliği Tanır. Bu Hızla Hortum Oluşturulabilir , Su Üzerinde Koşulabilir. Dövüşte Rakibin Üzerine Koşarak Saldırılabilir. Fakat Tek Kötü Yanı Bu Meyvenin Kullanım Süresi Yarım Saat , Dinlenme Süresi İse 1 Saattir.
Örnek rp: Babası "İshi Shatsu" Korsan Tayfasının 1. Kaptanı , Annesi Bir Denizci Üssünde Görevlidir. Babası , Annesinin Denizci Üssüne Saldırdığı Sırada Annesini Görür ve Ona Aşık Olur Fakat Annesi , Babasına Yüz Vermez Babası , Annesini Kaçırır. Ve Annesi Hamile Kalır Bu Çocukto "Sogedo" dur. Annesi Bu Durumdan Hoşnut Olmaz ve Gece Gemiye Ait Bir Sandal İle Kaçar . Annesi East Blue'da Bir Adada Onu Doğurur ve Doğum Sırasında Ölür. Onu Bir Kaç Maymun Bulup Besler. Daha Sonra Bir Korsan Gemisi O Adaya Gelir ve Sogedo 10 Yaşında Yeni Bir Tayfaya Katılır. Bu Tayfanın Gemisinde Ganimet Kamarasından Çalar ve "Sokudo Sokudo no mi" yi Yer. Ve Kendine Hakim Olamadan Çok Hızlı ir Şekilde Hareket Edebildiğini Görür Bu Yeteneği İle Gemiden Kaçar ve Kendi Nakamasını Kurmaya Karar Verir.
Meyvenin özellikleri :Reaza Reza no Mi yani lazer lazer meyvesi bu meyveyi yiyen kişi lazer üzerinde hakimiyet kurar. Savunma ve saldırı özellikleri vardır. Kılıç ve mermilerden etkilenmez.İki tür savunması vardır. Kalkan ve hologram. kılıç ve merimler vb. için kalkan lazeri devreye girer ama çok güçlü bir saldırı gelirse kendini saydamlaştırım holograma döndürebilir. Lazerden kılıç gibi somut nesneler oluşturabilir. Elerini tabanca gibi yapıp lazer silahı gibi kullanabilir.
Örnek rp:
Adadan ayrılalı ne kadar olmuştu bilmiyordum. Acemi bir işçilikle yapılan salımla denizlerde yol alıyordum. Erzağım hiç kalmamıştı. Birden salım sarsılmaya başladı. Büyük bir gürültü ile dev bir Deniz Kralı çıktı. Daha önce hiç böyle büyük bir görmemiştim. kılıcımla ona saldırmaya çalıştım ama nafile hem açlıktan tükenmiştim hemde çok büyüktü, vücudunu iyi dışarı çıkarmıştı ve ağzını açarak üzerime doğru kafasını hızla indirdi yabacak birşey yoktu... Beni yemişti ama hala hayattaydım çünkü onun dişinin kovuuna bile yetmemiştim. Gözlerimi açtığımda midesindeydim midesi sanki gemi mezarlığıydı. Sonra aklıma dank etti gemi varsa erzak ta vardır diye, hemen gemileri araştırmaya başladım birkaç çürük meyveden başka birşey yoktu. Geriye bir gemi kalmıştı geminin içine girdiğimde buzdolabına benzer bir dolap vardı çok iyice kapatılmış kılcımla uzun süre açmaya çalıştım en sonunda açmıştım, bir hayal kırıklığı daha küçük bir sandıkla bir kaç harita vardı. Dolabın yanına çöktüm. ve canavarın midesi bir anda sarsılmaya başladı hemen bir yere tutundum. O sarsıntıda sandık yere düştü ve açıldı ve içinden tuhaf bir beze sarılmış bir şey düşmüştü. Sarsıntı durduktan sonra sandıktan düşen şeyi almaya gittim bezi açtığımda garip bir meyve oldğunu gördüm içimden "Hadi Agma şimdilik haayatta kalmalısın" dedim ve yedim tadı iğrençti ama hayatta kalmalıydım. Orda uzun süre uzandım ve uykuya daldım. Uyandığımda iyice acıkmıştım dolapta başka bir yiecek var mı diye baktığımda bir kitap gödüm üzerinde "Meyve rehberi" yazıyordu ilk önce meyveler için açıklayıcı birşey sanmıştım taa ki kitabı elime alıncaya kadar kitabun üzerinde "Şeytan" yazıyordu yani Şeytan Meyvesi bir harita orayı örttüğü için görememiştim hemen kitabı incelemeye başladım resimlere bakarken gözlerime inanamamıştım aynı benim yediğim meyvelere benziyorlardı. Kitabı iyice araştırdım ve sonunda buldum Logia tipli bir meyveymiş adı ise Reaza Reza no Mi yani lazer lazer meyvesi bu meyveyi yiyen kişi lazer üzerinde hakimiyet kurarmış. Artık burdan kurulmalıydım gemilrdeki bütün barutları bir noktaya ketirdim ve fitili ateşledim ve booom midede bir delik oluşturdum mide asidi diğer iç organlara akmaya ve onları eritmeye başladı 2 saatlik bir kıvranmadan sonra canavar ölümüştü kılıcımı aldım canavarı yukarı doğrı kesmeye beşladım 1 saat boyunca hiç durmadan kestim ve sonunda oksijen..
Meyvenin özellikleri : Bu Meyveyi Yiyen Kişinin Bedeni Titanyuma Dönüşür . Tüm Cevherleri Bükebilme İstediği Şekle Getirip Kullanabilir. İsterse Onları Mermi Şekline Kullanabilir
Örnek rp: Ailemin İntikamını Almak İçin Denize Açılmaya Karar Verdiğimde anlam veremediğim bir şekilde fırtına çıktı fırtına çok kuvvetliydi en sonunda bir ada bulup oraya sığındım . Günlerce Bu adada mahsur kaldım aç ve susuz . Ağaçlarda meyve aradım fakat bulamadım . en sonunda sandık yada kutuya benzer birşey buldum .içinde mor renkte değişik kıvrımları olan bir meyve buldum . Aç olduğum için ne olduğunu düşünmeden yedim . Fakat Neler olacağından haberim Yoktu ...
