Hava o kavurucu sıcaklığını , hafif bir esintiyle dağıtmış . Güneş yavaş yavaş batmak için eteklerini toplamaya başlamıştı . Martılar ötüyordu bu engin denizin üstünde , sanki bir mesaj vermeye çalışıyorlardı . Martılara kulak kesildim . Ne demek istediklerini anlamaya çalışacak kadar sıkılmıştım . Bunun saçma olduğunu biliyordum ama deniyordum umutsuzca . 3 gündür kıyıdan yaşlı birinin verdiği küçüçük tekneyle seyahat ediyordum . Karaya basmayalı sanki 3 asır olmuş gibiydi . Hava 3 gündür mükemmeldi rüzgar vardı . Gücümü kullanmama gerek yoktu . Bende sırtımı yaslayıp, hayatta en çok sevdiğim şeylerden birini yapıyordum . Uyuyordum , bugün kaç saat uyumuştum ? 10 , 12 . Hayır bugün hiç uyuyamamıştım. Martıların ötüşü beni rahatsız etmeye başladı . Artık bir şey söylediklerine emindim ve onları takip etmeye , 3 gündür dokunmadığım o kürekleri çekmeye karar verdim . Artık biliyordum bu huzurlu günün sonunda , bu ufkun sonunda beni bir macera bekliyordu ...
-- Edited by Rayleigh on Thursday 19th of July 2012 03:50:17 PM
Kürekler asılıp, bir on dakka boyunca çekiyorsun. Sonunda kürek çekmekten yorulduğunda, kürekleri bir kenara koyp kafanı küreklerden çekmiştin. KArşıya bakmanla bir ada çok yaklıştığını görmüştün. Şöyle göz hesabıyla aranızda 3 dakika falan var. Bundan aldığın gazla yorgunluğunu unutup adaya kadar kürek çekiyorsun. Küçük kayığını koca koca korsan geilerinin yanına çekmiştin. Çok fazla korsan gemisi olması senin için hazine niteliğinde. Kasaba ise kalabalık gelişmiş bir kasaba gibi duruyor.
3 günlük deniz seyahatinden sonra karaya ayak basabildiğim için içimde hafif bir mutluluk, aynı zamanda da hafif bir endişe baş gösterdi. Evet, adaya gelebilmiştim ama param yoktu . Bu durum ne kadar can sıkıcı olsa da şimdilik moralimi bozamazdı . Adada bir tur yapmaya karar verdim. Bu kadar gelişmiş bir yerde ilgi çekici bir şeyler olabilir diye düşündüm. Yürümeye başladım , ada her yönüyle canlıydı. Ticareti gelişmiş , tüccarlarla dolu . Verimli bir bitki örtüsü var . Yani korsanlar için müthiş bir kaynaktı ve tabikide benim içinde öyle . Bir yandan bunları düşünüp bir yandan da adayı turluyordum ki gözüme bir tabela takıldı. Tabelanın yanında doğru giderken, cıvıl cıvıl olan insanlar birden durdu , bana soğuk ve şüpheci bakışlar atmaya başladılar . Ne kadar aldırmak istemesemde çok soğuk bakıyorlardı . Genede tabelaya doğru yürüdüm, yürüdüm . Yürüdükçe, tabelaya yaklaştıkça insanlar bana daha soğuk bakıyorlardı . Bu tabelaya olan merakımı daha da arttırıyordu . Acaba ne var o tabelada diye düşünüyordum .En sonunda tabelaya vardım. Tabela , başına ödül konulmuş korsanları gösteriyordu . Tabeladaki bütün aranan posterlerini hunharca aldım ve yürümeye başladım . İnsanların şüpheci bakışları sanki meraklı bakışlara dönmüştü artık benim kim olduğumu merak ediyorlardı .
İnsanların korkuyla baktığı korsanlar senin için şuan ekmek kapısı. Eğer dişine göre birini denk getire bilirsen uzun süre para derdin olmayacak gibi. Elindeki Posterlere hızla göz atıyorsun 4-5 kadar poster var ve sırasıyla şöyle:
Sen isim ve ödülleri ezberlerken arkandan "Fazla bakma yanlış anlaşılabilir"diye yaklaşan adamın sesiyle dikkatin dağılıyor. Arkana döndüğünde adamın bir korsan olduğunu sezmek için çok uğraşmıyorsun. Eski ve yırtık kıyafetler içindeki adam sana arkasındaki iki kişiyi göstererek kalan son iki dişiyle sırıtıyor: "Belki de bize bize biraz borç para vermek istersin, kaptan saber bu ara biraz paraya sıkışık."
492 bin belilik adam , Kaptan Saber . Şu sıralar paraya ihtiyacım olduğu aşikar. Kesinlikle bu fırsatı değerlendirmeliyim . En azından yemek yiyecek kadar param olur . Evet evet kesinlikle bu fırsatı değerlendirmeliyim. Saber'a en kısa yoldan ulaşılacak bir yol bulmalıyım . Korsanların dediğini yaparsam beni Saber'a götürebilirler mi acaba? Hayır hiç param yok ki . Ne yapmalıyım ? Ne yapmalıyım ki şu adamlar beni kaptanlarına götürsün .
Üzgünüm Rp de konuşmaları yapamayacağımı bilmiyordum neyse öğrendiğim iyi oldu :D
-- Edited by Pyskos Lysromnia on Sunday 1st of July 2012 04:37:34 PM
-- Edited by Pyskos Lysromnia on Sunday 1st of July 2012 04:49:32 PM
Hala bir hamle yapmadın ve korsanalar sana iyice yaklaştı şimdi başlangıçta sahip olduğun geniş alanı kaybettin beş kişi kadarlar ve En yakını sana iki metre uzakta...
-- Edited by Rayleigh on Sunday 1st of July 2012 05:43:39 PM
Bu iş canımı sıkmaya başladı . Karnımın açlığından söz etmiyorum bile . Kılıçımı çekemeyecek kadar karnım aç . Etraftaki insanlar dağılmaya başladı , benimde istediğim buydu zaten . Sıcak bir konuşma için 5 kişilik bir grup biraz fazla sanırım. Niyetleri belli , o zaman onlara verelim istediklerini . Biri kılıcını hafifçe çekmeye başladı onu izlerken diğerleride aynı şekilde kılıçlarını çekmeye başladılar yavaş yavaş . Bu sinirimi bozmaya başladı ve bu işe son vermek için meyve gücümü kullanmak istedim . Hem belkide böyle zorla kaptanlarına götürebilirlerdi beni . Her ne kadar aç olsamda kılıcımı çekmem gerekiyordu . Yoksa darbe alabilirdim . Kılıcımı hızlıca çektim ve onlarla savaşmaya başladım . Meyve gücümün bu savaşta bana oldukça yararı dokunacağına inanıyorum her ne kadar 5 kişilik bir grup olsalar bile . Meyvem böyle durumlar için bayağı kullanışlı . Beşi birden aynı anda tutarsızca bana saldırmaya başladılar . Neredeyse birbirlerini keseceklerdi . Bende rüzgarımla onların dengesini daha da bozdum.
-- Edited by Pyskos Lysromnia on Monday 2nd of July 2012 07:42:11 PM
Rüzgarın etkisiyle kulakları çınlamaya başlıyan korsanlar birbirlerini ve seni duyamıyorlar. telaşlanarak ölümüne üstüne çullanmaya başladıklarında ilki kılıcının tam önüne düşüyor. Ve kılıcın uzun zamandır pek bir şeey kesmemiş gibi artık vakti geldi diye düşünüyorsun...
Önüme düşen korsana tepeden tepeden bakarken hızlı bir şekilde kılıcımı ona savurdum . Kılıcımı savurmayalı uzun zaman geçti sanırım .Hele hele bir insana karşı . Zaten yeterince oynamıştım onlarla artık kılıcımı kullanmam gerektiğini biliyordum . Diğerlerinede kılıcımla karşlık verecektim artık .
Kılıcının savrulmasıya önce yüzüne bir şeyin çarptığını hissettin. Sanki biri suratın su atmış gibiydi. Sonra ise yüzünden süzülen ıslaklığın farkına vardın. Karşıdaki adamın savruluşunu gördüğündeyse artık kan kokusunu alabiliyordun... Gücünü dengeliyememiş ve fazla abartmıştın adam iki parça halinde 5-6 metre kadar havada süzüldükten duvara çarptı... Diğer korsanlar bu hareketin karşısında korkup kaçmaya başladılar...
Püff , biraz fazla abarttım . Buradan bir şey çıkabilir diye düşünmüştüm ama mahvettim olayı . Gene meteliksiz kaldım . Neyse napalım belki intikam almak için beni ararlar. diye düşündüm ve bu arada kasabada dolaşmak istedim . Kasabada dolaşırken karnımın açlığı daha da artmıştı ve hafif uykum da gelmişti . Bir gölgelik bulup uyumak istedim ama bir şey farkettim etraf çok sessizdi , biraz fazla sessiz .
Bir müddet sonra o sakin rüzgar yüzünden uykuya daldın. Gözlerini yüksek perdeden çıkan sesler yüzünden açmıştın. "Bu mu lan eminmisiniz? Bu küçük piç mi ranzouyu talan etti." Konuşan adamı tanıyorsun, posterdeki adam bu. Kılcını kınından çıkartmış sanki parmağıyla seni işaret edermiş gibi kılıcıyla seni işaret ediyor. Bu sırada da sna değil yanındaki adamına bakıyor, burayı seni öldürmeye geldikleir kesin, adam sana bakmazken bu avantajı kullansan iyi edersin.
Yerimden aniden kalkıp , adama olan mesafemi hızlıca ayarlayıp. Black Sword- Black Wave saldırımı yaptım . Tüm gücümle yaptığım bu saldırı daha yeni uyuduğum ve gücümü az çok topladığım için her ne kadar aç olsamda güçlü bir saldırıydı .
Uykun ve açlığın yüzünden yaptığın saldırı saber'i ıskaladı fakat yanındaki adamın omzuna isabet etti. Saber şaşkın bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalıştı ilk başta ancak bu süre çok uzun sürmemişti yanındaki adamının tek kolunun olmadığını görünce bu saldırının onu öldüreceğini düşünerek iyice sinirlenmişti yanındaki altı adama emir vererek onları senin üzerine gönderdi bunlardan biri saber korsanlarından tabhei bu adamı aranıyor posterinde tanımıştın 50,000 lik bir ödülü vardı ve zorlu birine benziyordu. Adam elindeki çekici kafana doğru indirdi ancak elindeki çekiç ağır olduğu için adamda yavaştı bu arada tabhei nin saldırdığını gören korsanlar bir kaç adım geriye çekiliyor.
-- Edited by Shanks on Thursday 5th of July 2012 02:33:49 AM
Saldırısını kılıcımla savuşturacak şekilde hareket yapıyorum. Diğer 5 adamı meyve gücümle zapt etmeye çalışırken , tabhei 'e ard arda saldırılar yapıyorum .
-- Edited by Pyskos Lysromnia on Thursday 5th of July 2012 03:41:46 PM
Çok ağır bir şekilde kılıcımı kınına sokuyorum. Kendimden çok emin bir şekilde , sanki onları görmezden gelircesine . Sonra onlara doğru çok pis bir bakış atıyorum ve yürümeye başlıyorum . Saber'in benden uzaklaştığını görüyorum ve hızmı biraz daha arttırıp hafif koşmaya başlıyorum ona biraz daha yaklaştığımda meyve gücümü kullanarak onu yere düşermek için hamle yapıyorum bu arada gittikçe hızlanıyoum .
-- Edited by Pyskos Lysromnia on Thursday 5th of July 2012 05:35:10 PM
Saldırısını savuşturmak için hamle yaptım daha sonra onu ileriye doğru itmek için meyve güxümü kullandım ve onu meyve güxümle ağır bir atmosfere sokmaya çalıştım . Diğer korsanlar bu işe karışmadığı için bu adamın biraz ayarsız olduğunu sanıyorum o yüzden adamı dizginlemek için elimden geleni meyve gücümle yapmaya çalışıp , kılıcımla ard arda saldırılar yapıyorum .
Adamın saldırısını savuşturmaya çalıştı ancak aç ve güçsüzsün bu yüzden adamın saldırısını savuşturmaya çalışırken bileğini incittin. Meyve gücün adamın dengesini biraz bozdu ancak adam kendini çabucak toparladı ve yaptığın saldırılara karşılık vermeye başladı güçleriniz eşit gibi ancak adamın kullandığı çekiç ağır olduğu için hızı o kadar fazla değil bu yüzden yaptığın saldırı adamın vücudun da ufak tefek yaralara neden oldu ancak adam dayanıklı birisi bu yüzden hissetmemiş gibi ancak artık daha sinirli bu yüzden yaptığı hareketler tutarsızca ve düşünmeden saldırıyor ancak ayağındaki ağrı senin hareketlerini kısıtlıyor (rp out : Çeviklik -3) adam tüm gücüyle çekicini kafana doğru yukarıdan aşağıya doğru indiriyor.
Saldırıyı savuruyorsun ancak adamın yaptığı saldırı ayağının durumunu çok daha beter yapıyor ancak çabucak toparlıyorsun ve saldırını yapıyorsun adam tepki vermekte gecikiyor ve saldırın adamın koluna isabet ediyor adam bir kaç adım geri kaçıyor ve bir el hareketi yapıyor o anda arkadaki diğer 5 adam bir anda senin üzerine doğru atılıyor. Adamlar seni oyalar iken tabhei nin arkana geçtiğini fark etmiyorsun arkandabir ıslık sesi duyuyorsun tabhei göğsüne doğru bir saldırı yapıyor ancak saldırının isabet ettiği kolunu kullanamadığını fark ediyorsun bu yüzden saldırısı çok güçlü değil.
arkadaki beş adamı gücünle zar zor dur durabiliyorsun ancak tabhei yaptığın saldırılar karşısında şaşırmış durumda ve saldırılarına zar zor karşılık verebiliyor en sonunda elindeki çekicini düşürüyor ve saldırıların direkt adamın göğsüne isabet ediyor ancak adamı marine karargahına taşımanın zor olacağını düşünüyorsun ve son hamleni tabheinin kafasına yapıyorsun ve kafasını kesiyorsun bu arada arkanı döndüğün anda saber in kaçtığını görüyorsun ancak diğer 5 adam kaptanları kaçsın diye yem olarak kalmışlar. Gözlerindeki korkuyu fark ediyorsun bu senin için bir avantaj.
Adamı düşürmeye çalışıyorsun ancak aldığın yaralar buna engel oluyor. incinmiş olan ayağın şişmiş durumda ve saber in uzaklaştığını görüyorsun bu sırada diğer 5 korsan kaptanlarını kurtarmak için üzerine atılıyorlar dövüşmekten başka çaren kalmamış gibi görünüyor. sen adamlarla dövüşürken kaptan saber çoktan yelken açıyor ve uzaklaşmaya başlıyor göz ucuyla baktığında gemisinde daha yirmiye yakın adamın olduğunu görüyorsun bu öldüreceğin beş korsanda sana az da olsa para kazandıracaktır birde öldürdüğün 50,000 lik adam var bu para seni bir süre için idare eder.
Saber'ın kaçtığını görmek biraz koysada elim boş dönmediğim içinde mutluyum. 5 korsanla tüm gücümü kullanarak saldırıyorum meyve gücümü sonuna kadar kullanıyorum. Ayağımın şişliğini daha kötü yapmamak için korsanlara nefes aldırmayacak şekilde aynı zamanda ayağımıda zorlamayacak şekilde üst üste saldırılar yapıyorum korsanlara karşı.
Korsanlar güçsüz ve şokta saldırılarına karşılık veremiyorlar hepsini kısa bir süre içinde doğruyorsun. Tabheinin kafası hala bıraktığın yerde gidip onu alıyorsun ve marine karargahına doğru gidyorsun.
update
Yetenek statı +1
Karakter statı +1
-- Edited by Shanks on Friday 6th of July 2012 09:32:53 AM
-- Edited by Shanks on Friday 6th of July 2012 09:33:14 AM
neyse öğrendiğim iyi oldu :D 