Kaptanın emri üzerine yatağa gidiyordum. Biraz daha burda kalırsam evim gibi hissetmeye başlayacaktım. Kaldığım odada sadece bir yatak vardı. Yatağa yattığımda yarını düşünmeden edememiştim. Kaptan bana yeni bir adam ayarlayacaktı ardından onunla yine bugünkü gibi küçük maceraya girecektim. Şimdi farkediyorum da bugün baya yorulmuşum. Uzun süredir savaşmıyordum. Burada takılmam Sis Korsanlarına katıldığımda olacak gerçek savaşlar için bir antremandı benim için. Okumu ve yayımı hemen ulaşabileceğim bir yere koyduktan sonra kendimi uykuya bıraktım.
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber kalkan diğer korsanların sesi beni de uyandırmıştı. Lanet olsun kim bu saatte kalkar lan diyerek mızmılanıyordum. Yavaştan yataktan doğruldum. Günü ilk ışıklarıyla selamladım bugünün güzel geçmesi umuduyla. Oklarımı ve yayımı sırtıma aldım. Üstümde kokmuş 2-3 gündür değiştirmediğim kiyafetler vardı. Kendimden tiksiniyordum ama bu adada bu şehirde benim yaptığım normal bir davranış gibiydi. Ne de olsa burası dilenciler şehriydi. Odamdan çıktım ve herkesin toplandığı lobi gibi olan odaya geçtim. Bir çok korsan vardı burada. Fakat bir çoğu ise gece çalıştıkları için uyuyordu. Oradaki masalardan birine oturdum ve kaptanın gelmesi için beklemeye başladım.
-- Edited by Rayleigh on Thursday 9th of August 2012 09:32:45 PM
Kaptan geldiğinde yanında 1 metre boyunda bir çocuk vardır çok küçük kaptan onun başını okşayarak ''Bu senin bugünkü ortağın onun adı Shouta o burdaki en bilgili kişidir savaşmayı bilmez ama köydeki her haydutu her korsanın ana sığınağını kaç tane adamı olduğunu hangilerinin güçlü olduğunu bilir ve onun gözleri paha biçilmezdir bir kişiyi karşısında gördüğü anda onun gücünün büyüklüğünü öğrenir ve gücünü kullandığında zayıf noktasını görür bu sayede o pha biçilmez bir arka oyuncu olur ama ona zarar gelirse bilki seni öldürürüm'' diyor ve çocuk gelip seni elini tutuyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Fazla zaman geçmeden kaptan gelmişti. Yanında 1 metre boylarında küçük bir çocuk vardı. Bir an onun kaptanın çocuğu olacağını düşündüm. Fakat bir korsanın neden çocuğu olurdu ki? Çocuğunu tehlikeye sokmak istemezdi hiç bir anne baba. Kaptan ben bunları düşünürken çocuğun başını okşayarak "Bu senin bugünkü ortağın onun adı Shouta o burdaki en bilgili kişidir savaşmayı bilmez ama köydeki her haydutu her korsanın ana sığınağını kaç tane adamı olduğunu hangilerinin güçlü olduğunu bilir ve onun gözleri paha biçilmezdir bir kişiyi karşısında gördüğü anda onun gücünün büyüklüğünü öğrenir ve gücünü kullandığında zayıf noktasını görür bu sayede o paha biçilmez bir arka oyuncu olur ama ona zarar gelirse bil ki seni öldürürüm"dedi. Çok tırsmıştım böyle birisinin sorumluluğunu almak bana fazla gelirdi. bunu kaptana söylemeliydim. Hem dün olan olaylardan sonra çocuğun başına bir şeyler gelme olasılığı çok fazlaydı. Fakat çocuk gelip elimi tutunca birden kendime güven gelmişti. "Hay hay kaptan!" derken hazır ola geçtim denizci selamı vererek. Sonra normal pozisyonuma gelerek "Çocuğa bir şey olmasına izin vermem rahat ol" dedim. Shouta çok küçüktü. Fakat kaptanın söylediğine göre gücü çok önemliydi. Şeytan meyvesi yediğinden şüphelendim. Çünkü böyle bir güç normal olamazdı. "Hey Shouta, ne zamana hazır olursun?" dedim.
Sorumun ardından Shouta bana bakıp büyük bir gülümsemeyle "'Ben her zaman hazırım sen istediğin zaman çıkarız" dedi.Aslında onun hazır olmamasını istiyordum. Sonuçta küçük bir çocuktu, sorumluluğu bana aitti ve o hazır olmadığı için savaş da o kadar gecikecekti. Fakat hazır olduğuna göre Shouta'nın bilgilerini kullanmalıydım. Arkadaşları olmayan, zayıf ama iyi para edicek birisini bulabilirdi. "O zaman plan yapmaya başlayalım. Kimi yakalayacağız?" diye sordum. Kaptan da yanımızda durduğu için dikkatli konuşmalıydım. Çocuğa karsı çok sevecen davranıyordu. Ters bir hareket yaptığımda beni bu adada yaşatmazdı büyük ihtimal.
Çocuk gidip hemen masadaki posterleri alıyor 10 kadar poster var elinde ilk postere bakıyor ve ''Bu adamın çok arkadaşı var olmaz'' ikinci postere baktığındagözleri ışıldıyor ''Bu adam her zaman tek takılır çok dayanıklı değildir ama aşırı derecede hızlıdır onu koşarken gözle görebilen kişi nadirdir ama ben onu görebiliyorum adam limanın o tarafta tek başına yaşıyor okla savaşırsan işe yaramaz belki bacağından vurup biraz yavaşlatırsın ama ikinci defa vuramassın onu yumruklarınla indirmelisin'' diyor ve posteri gösteriyor...
Racer:5 000 000 Beli
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Çocuk sorumun üzerine masadaki posterlere bakmaya başlıyor. Elinde 10 kadar poster vardı. Elindeki ilk postere baktıktan sonra "Bu adamın çok arkadaşı var olmaz" İkinci postere baktığında gözleri ışıldıyor. Artık emindim şeytan meyvesi yediğinden. Normal birinin gözleri ışıldamazdı değil mi ? Bu adam her zaman tek takılır çok dayanıklı değildir ama aşırı derecede hızlıdır onu koşarken gözle görebilen kişi nadirdir ama ben onu görebiliyorum adam limanın o tarafta tek başına yaşıyor okla savaşırsan işe yaramaz belki bacağından vurup biraz yavaşlatırsın ama ikinci defa vuramassın onu yumruklarınla indirmelisin" dedi ve posteri bana gösterdi. Racer:5 000 000 Beli Yakın dövüş benim eksiğim bir konuydu. Hele adamın hızlı olması beni iyicene zorlardı. İlk atağı ben yapıp ayağına vurursam hızı düşerdi. Hatta Haru Katsu tekniğini de yaparsam ayağını bir daha kullanamazdı. Ama yumruk yumruğa dövüştüğüm gün 4-5 yıl öncesiydi. O da bir bar kavgasındaydı. Okumu çekip adamı vurmak yerine kozlarımızı karşılaştırmıştık. Fakat ağır yenilgiyle çıkmıştım o kavgadan. "Diğer posterlere de bakalım eğer diğerleri uygun değilse bunu alırız" dedim.
Çocuk bu cevabını duyunca biraz üzüntüyle tekrardan posterlere bakıyor son posterde birini gördüğünde hafif bir sırıtışla ''Bı adam bir ok kullanıcısı her zaman tek takılır ve ne zaman nerede olduğu belli değildir ama hergün yarım saatliğine şehir merkezindeki bara gider bir badak kahve alıp orda oturup içer ödülünün sebebi ise eski bir korsan olması'' diyor ve posteri sana gösteriyor...
Deliora: 3 000 000 Beli
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Çocuk bu cevabımı duyunca üzülmüş gibiydi. Fakat başka seçeneğim yoktu bu benim için zorlu rakip olurdu. Bile bile ölmeye ya da çocuğu ölüme zorlayamazdım. Shouta tekrar posterlere bakmaya başladı. Son postere kadar hiç bir şey bulamamıştı. Umudumu kestiğim anda son posterde hafif bir sırıttı. "Bu adam bir ok kullanıcısı her zaman tek takılır ve ne zaman nerede olduğu belli değildir ama hergün yarım saatliğine şehir merkezindeki bara gider bir badak kahve alıp orda oturup içer ödülünün sebebi ise eski bir korsan olması" dedi ve posteri bana gösterdi. Deliora: 3 000 000 Beli Bu adam benim için biçilmiş kaftandı. Hiç arkadaşı yok bu dünkü duruma düşmemezi sağlar. Aynı zamanda okçu olması da okçuluk yeteneklerimi karşılaştırır. Korsan olduğu için benden daha deneyimli olması lazım fakat okçu buldum mu kaçırmak istemezdim. Bu denizlerde okçu az bulunuyordu. Bu yüzden ilgimi çekmişti. "Ne zaman yola çıkıyoruz?" dedim bu adamı seçtiğimi belirterek.
Shota " Saat 3 te burda olursan bugün yakalayabiliriz " dedi. Sonra kaptanın elini tutarak uzaklaştı. Saat daha 11'di saat üçe kadar ne yapacağımı bilmiyordum. Burda oturup saati bekleyebilir ya da dışarı çıkıp gezebilirdim. Fakat nedense tehlikeyi kendime çekiyormuş gibi hissediyordum. Burda oturmam daha mantıklıydı. Masada oturan adamların yanına giderek " Burda antreman yapacağım bir alan var mı ?" diye sordum.
Adamlar sana bir kapı gösteriyor gittiğinde orada kocaman bir bahçe var çoğu yer ağaçlarla kaplıydı ufak bir alanda da spor aletleri vardı burda dilediğince çalışabilirdin...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Sorumun ardından adamlar bana bir kapıyı işaret ederek "Orada aradığını bulursun" dediler. Gerçekten bu herifler korsan gibi durmuyorlardı. Tüm sorularıma cevap verip aynı zamanda yardımcı oluyorlardı. gerçekten iyi bir çalışma ortamı vardı. Adamların gösterdiği kapıya gitti. Kapının ardında büyük bir bahçe vardı. Çoğu yer ağaçlarla kaplıydı. Ufak bir alanında ise spor aletleri vardı. Saat 3 e kadar burda çalışabilirdim ancak kendimi fazla yoramazdım. Deliora problem çıkartabilirdi. İlk önce spor aletlerinde biraz çalışabilirdim. Sonraki çalışmak istediğim konu ise koşarak hedefi tutturmak idi. Dün adam okumu eliyle tutmuştu bunu daha önce görmemiştim. Patlayıcı olmasa yaşamıyor bile olabilirdim. Aynı zamanda diğer adam ise çok çabuk oklarımdan kaçmıştı. Bu yüzden isabetli ve hızlı oklar için çalışmalıydım. Daha sonra uçarak ok fırlatacaktım. Bu da kılıç kullananlara karşı üstünlük kurardı. Çalışmaya başladım.
Saat 3e gelmişti ve çocukla birlikte yola çıktınız yolda ilerlerken çocuk sana ''Abi senin adın ne?'' diye soruyor çocuk biraz konuşkan gibi duruyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Uzun bir çalışmanın ardından kendimi tatmin etmeye başlamıştım. Bu antreman çok güzel gelmişti. Saate baktığımda neredeyse 3 oluyordu. İçeri geçtim ve odada yemek varsa yeyip Shouta yı beklemeye başladım. Saat tam 3 olduğunda buradaydı. Beraber yola çıktık. İlerlerken "Abi senin adın ne?" diye sordu. Çocuk konuşkan birisine benziyordu. Be benim için gayet iyiydi bir de onun utangaçlığıyla uğraşmak zorunda kalmayacaktım. Çocuğun başını okşayarak "Ben Gokudera istiyorsan G. diyebilirsin. Ve bu arada abi demene gerek yok" diyorum seven bir şekilde. Biz yola çıkmıştık fakat nereye gideceğimizi bilmiyordum. Madem bu çocuk her şeyi biliyordu söylesin bakalım "Biz şimdi nereye gidiyoruz ? "
Çocuk bu sorun karşısında düşündü ve ''Şehir merkezindeki bara gidiyoruz 5e kadar orda oluruz adama 5 buçuktan 6 ya kadar orda oturuyor yani bizde orada oturucaz tabi paran varsa paran yoksa köşede bir yer de bekliyeceğiz'' diyor ve önüne bakıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Çocuk bu sorumun karşısında düşündü ve "'Şehir merkezindeki bara gidiyoruz 5e kadar orda oluruz adama 5 buçuktan 6 ya kadar orda oturuyor yani bizde orada oturucaz tabi paran varsa paran yoksa köşede bir yer de bekliyeceğiz" dedi ve önüne bakmaya devam etti. "Dünkü adamın ödülü alamadım daha malasef ve şu an yanımda 1000 beli var istersen bir şeyler alabiliriz" dedim. Tamam anladım fakirim ama bu akşam zengin olabilirim. "O zaman anlat bakayım bu adam ile benim arasındaki güç farkını?" Kaptanın söylediğine göre tek bakışta adamın gücünü ve zayıf noktasını öğreniyormuş. Bana çok yardımcı olacaktı.
''Adamın fotoğraftaki halinden güçlerini anlayamam barda gücünü ve oku attığı hızı söyleyebilirim savaşa girdiğinizde ise oku attığı andan itibaren zayıf noktasını görebilirm aranızdaki güç farkı sadece bildiğim kadarıyla dağlar kadar değil ama yinede o senden üstün eğer zayıf noktasını gördüğümde iyi nişan alırsan onu rahatça yakalayabiliriz'' diyor ve bara yaklaştığınızı söylüyor ...
Saat 4:30
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
''Adamın fotoğraftaki halinden güçlerini anlayamam barda gücünü ve oku attığı hızı söyleyebilirim savaşa girdiğinizde ise oku attığı andan itibaren zayıf noktasını görebilirm aranızdaki güç farkı sadece bildiğim kadarıyla dağlar kadar değil ama yinede o senden üstün eğer zayıf noktasını gördüğümde iyi nişan alırsan onu rahatça yakalayabiliriz'' dedi ve bara yaklaştığımızı söyledi. O zaman savaşta ve barda gücünü öğrenmek zorunda kalacağım ama Shouta'yı savaşa götürmeyeceğim. Zayıf noktasını nasıl öğrenebilirim ki o zaman. Buldum barda onu ok atmaya zorlayacağım ok atarken öğrenebilirdi Shouta. Saat 4.30 du. Dediği gibi 5 te barda olacağız muhtemelen. "Shouta kaptan seni nerden tanıyor ve bu işe nasıl bulaştın?" diye soruyorum vakit geçsin diye.
Shouta gülerek cevap veriyor ''Kaptan aslında benim babam ve babam beni kırsal bir yerde büyüütü o yüzden gözlerim çok keskindi uzağı çok rahatça görebiliyordum sonra babam buraya katıldı ve benide yanına aldı oradaki eğitimlerim sayesinde artıkkim ne tür saldırı yapıyor herşeyi ezberledim ardından uzağı görme gücümü kaybwetmeye başladım ve bu gücü elde ettim artık herkesin zayıf noktasını tek saldırıda görebiliyorum'' diyor ve barın kapısının önünde duruyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Shouta gülerek ''Kaptan aslında benim babam ve babam beni kırsal bir yerde büyüütü o yüzden gözlerim çok keskindi uzağı çok rahatça görebiliyordum sonra babam buraya katıldı ve benide yanına aldı oradaki eğitimlerim sayesinde artıkkim ne tür saldırı yapıyor herşeyi ezberledim ardından uzağı görme gücümü kaybetmeye başladım ve bu gücü elde ettim artık herkesin zayıf noktasını tek saldırıda görebiliyorum'' dedi. Demek bu gücü seytan meyvesiyle elde etmemişti. Aynı zamanda tahminim doğru çıkmıştı. Shouta kaptanın çocuğuydu. Bu yüzden ona o kadar değer veriyordu. Eğer Shouta'nın başına bir şey gelirse ben bitmiştim. Kesinlikle ve kesinlikle savaşa sokamazdım onu. Biraz daha yürüdükten sonra barın kapısının önünde durdu. "Burası mı?" diye sordum. Demek gelmiştik. Şimdi yapmamız gerekenler Deliora'yı bekleyip Shouta'nın onun gücünü öğrenmesini sağlamaktı. Ve onu savaşa sokamayacağım için Deliora'ya ok attırmam lazımdı. Barın kapısını açıp "Hadi gel" dedim. İçeri girip herhangi boş masaya oturduk.
Bar ufak tefek yıkıntı bir bar değil duvarlardaki motifler herkesin ilgisini çekiyor barmenin olduğu yerde türlü türlü içkiler var ve çok büyük bir bar masaya oturunca bir garson çağırıyor ve bir meyve suyu istiyor sanada içeceğin bir şey var mı diye soruyor ve ''Burada herşey vardır istediğini söyle'' diyor ve arkadaki panodaki yazıları görüyorsun...
Meyve Suyu 100 Beli Sake 250 Beli Bira 300 Beli vb.
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Barın içerisine girdiğim an dünkü barla alakası olmadığını anlamıştım. Ufak tefek yıkıntı bir bar değildi. Duvarlarındaki motifler ben dahil herkesin ilgisini çekiyordu. Barmenin olduğu yerde türlü türlü içkiler vardı. Masayı oturunca garson çağırıp meyve suyu istedi ardından bana da içeceğim bir şey olup olmadığını sordu. Sanki ben ona değil o bana ısmarlıyordu. Küçücük bir çocuktu ama gerçekten iyi yetiştirilmişti. "Burada herşey vardır istediğini söyle". İşte yine aynısını yaptı bırakıp paranın onun ödemesine izin mi versem diye düşünürken arkadaki panoyu ve üzerindeki yazıları gördüm. Meyve Suyu 100 Beli Sake 250 Beli Bira 300 Beli İyi meyve suyu ucuzdu isterse bir kaç tane daha içebilirdi. Ben ise sake mi alsam bira mı alsam kararsızdım. Ancak sake almaya karar verdim. Artık ava çıkınca sake içecektim bu benim geleneğim olmuştu. "Ben de bir sake alayım " dedim. Artık sırada beklemek kalmıştı. İlk içecekler daha sonra ise Deliora...
Deliora içeri girdi kahvesini aldı ve içmeye başladı o kadar yavaş içiyordu ki sırtında oku olan bir adamdı boyu senden biraz uzun ve omuzları çok geniş biriydi yayı ne büyüktü nede küçük tam orta boy bir yaydı okları senin oklarından çok daha kaliteliydi ve çocuk bedenini iyice süzdükten sonra konuştu ''Adam senden uzun ve omuzların çok geniş bu yüzden ok karşılaşmasındaçok uzak olursanız bu adam seni rahatça öldürebilirarnızdaki mesafe 20 metreden fazla olmamalı ok atışını görürsem nasıl yeneceğinide söyleyebilirim'' diyor ve meyve suyundan içiyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Uzun bir bekleyişin sonunda Deliora içeri girmişti. Kahvesini aldı ve yerine geçti. O kadar yavaş içiyordu ki kahveyi, o kahveyi bitirene kadar bir başkasını avlayabilirdim. Sırtında oku olan bir adamdı. Demek benim gibi oda yanından ayırmıyordu oklarını. Boyu benden biraz daha uzun ve omuzları genişti. Yayı ne büyük ne de küçüktü tam orta boy bir yaydı ve okları o oklara sahip olmak için tüm paramı verirdim benimkilerden kat kat kaliteliydi. Çocuk bedenini iyice süzdükten sonra "Adam senden uzun ve omuzların çok geniş bu yüzden ok karşılaşmasındaçok uzak olursanız bu adam seni rahatça öldürebilirarnızdaki mesafe 20 metreden fazla olmamalı ok atışını görürsem nasıl yeneceğinide söyleyebilirim" dedi ve meyve suyundan içmeye devam etti. Uzun mesafeli dövüşte demek o kazanırdı. O zaman 20 metre kadar yakınlıkta durmam yetecekti. Şimdi sıra ona ok attırmaktı. "Birazdan ok atabilir iyi izle" dedim ve barmenin yanına gidip bir meyve suyu daha istedim. Amacım onun üzerine yanlışıkla dökmüş gibi yapıp sohbete çekmekti. Eğer kızacak olursa da bir yolunu bulup ona ok attıracaktım. Evet eminim ona ok attıracaktım. Ve planı uygulamaya koydum.
Meyve suyunu adamın üstüne döktüğünde büyük bir sinirle ayağa kalkıp ''Seni mal beyinli dikkat etsene biraz'' diyor ve masadan aldığı peçeteyle üstünü silmeye başlıyor üstündeki yeşil gömlek artık iğrenç bir renk olmuştu ve sana çok sinirli bir şekilde bakıyordu..
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Meyve suyumu adamın üstüne başarıyla dökmüştüm. Ve sonuç beklenebilecek bir tepkiydi. Büyük bir sinirle ayağa kalkıp "Seni mal beyinli dikkat etsene biraz" demese zaten onun eski korsan olduğundan süphelenirdim. "Üzgünüm kazayla oldu" dedim ve ben de peçete alarak onun üstünü silmeye çalıştım. Üstündeki yeşil gömleğe üzülmüştüm güzele benziyordu ancak onu zaten bir daha giymeyecekti. Bana çok sinirli şekilde bakıyordu. "Bir dakika siz okçu musunuz?" dedim okunu göstererek. Hem kızmasını biraz önlemek hem de okunu atması sağlamak amacıyla
Adam kafasını kaldırıp sırtındaki oku görür ve ''Evet okçuyum ve istersen bir düello yapalım '' der ve kahvesinin hala dumanı üstünde olmasına rağmen tek dikişte bitirir ve dışarı çıkmanı ister dışarı çıktığınızda 200 metre kadar uzaklıktaki 2 ağacı gösterir ve ''10 ok atacağız en çok vuran kazanır'' dedikten sonra sırtında bir ok alıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Adam sorumun üstüne kafasını kaldırıp sırtımdaki oku gördü ve "Evet okçuyum ve istersen bir düello yapalım" dedi. Kahvesinin hala dumanı üstünde olmasına rağmen tek dikişte bitirmişti. Tamam artistlik yaptın da mutlu mu oldun şimdi. Fakat istediğime ulaşmıştım ve ben teklif etmeden o etmişti. Bu güzeldi. Shouta'ya işaret verdim adamı izlemesi için ve adamla beraber dışarıya çıktık. 200 metre kadar uzaktaki 2 ağacı gösterip ''10 ok atacağız en çok vuran kazanır'' dedikten sonra bir ok aldı. Daha önce 200 metreden çok az ok atmıştım. Fakat ok atacağı için Shouta direk eksiğini görecekti. Yenilsem bile farketmezdi şu an. Zaten gözlerim sayesinde uzağa nişan almam problem değildi fakat germem biraz zor olabilirdi. Ben de sırtımdan bir oku çıkarıp " Önce sen başla bakalım ne kadar yeteneklisin" dedim. O atınca oku ben de gözlerimi aktif edip okumu fırlattım. Bakalım ilk okların hangisi bulacaktı hedefi?
Adamın attığı ok ağacın tam ortasından vurmuştu senin okun ise ağaca yetişmişti ama o vücudunda çok az hissettiğin rüzgar oku hafiften oynatmıştı ve okun ağacı çizmişti adam sana dönüp ''Bir sıyrıkta olsa vurdun olarak sayıyorum ama benim atışım gibi atsaydın gerçekten çok güzel olacaktı'' diyip okunu gösteriyor zaten gözlerin uzağı gördüğü için rahatça görebiliyorsundur okun yarısın ağacın içine girmişti o hızda atmak ççok zordu ama çocuk atışı görmüştü yani zyıf noktasını bulmuştu ve adam ikinci okunu alıp atmaya hazırlandı...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Adamın attığı ok ağacın tam ortasına vurmuştu. Lanet olsun okçuluk yetenekleri çok iyiydi. Bakalım benim atacağım ok nasıl gidecekti. Nişan alıp okumu fırlattım. Okum ağaca yetişmişti ama o saçlarımı çok az da oynatan rüzgar oku hafiften oynatmıştı. Okum ağacı çizmişti. Adam bana dönüp "Bir sıyrıkta olsa vurdun olarak sayıyorum ama benim atışım gibi atsaydın gerçekten çok güzel olacaktı" Okçuluk yetenekleri gerçekten çok iyiydi. Aslında çocuğu öldürüp onunla mı takılsam. Saçmalama... Fakat o hızda ok atmak çok zordu. Neyse ki çocuk onun ok atışını görmüştü rahattım artık. Adam ikinci okunu alıp atmaya hazırlandı. Ben de hemen ardından atacaktım yine " Bu sefer daha iyi olacak" dedim. Çünkü rüzgarı da hesaba katmıştım. O okunu yolladıktan hemen sonra ben de yollamıştım. Hadi okum benim canım okum bu sefer bana itaat et.
İkinci okları atıyorsun ve bu sefer ikinizde vuruyorsunuz ağacın biraz yan tarfaına olsa da vurmuştun adamsa ilk attığı okun hemen sağ tarafına atmıştı oku böyle okları atmaya devam ederken sen altıncı oku yine kaçırıyorsun ve 10-8 bir sonuç çıkıyor adam çok yetenekliydi orya attığı ilk okun etrafına bir daire yapmıştı diğer oklardan ama kaybetmek senin için önemli değildi çocuk onun zayıf yanını öğrenmiş olmalıydı...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
İkinci oklarımızı fırlattığımızda bingo bu sefer tuturmuştum. Adam ise çok yetenekli gibiydi. Oku direk diğer okun sağ tarafına atmıştı. Bu yarış böyle devam ederken altıncı oku yine kaçırmıştım. ve 10-8 bir sonuçla adam galip çıkmıştı. Adam çok yetenekliydi. Hatta şimdi farkediyorum adam ilk attığı okun etrafına bir daire yapmıştı. Yok artık bu kadar da değil diye düşünüyorum. Her neyse ne kadar yetenekli olursa olsun Shouta onu ok atarken görmüştü. Yani zayıf yönünü biliyor olmalıydı. "Tebrikler! Ödül neydi?" diye sordum. Pahalı bir şey olmasında seni avladığımdan kazandığım para yine sana gitmesin. Hem adamı kaçırmamam hem de adamın zayıf yönünü öğrenmek için Shouta'nın yanına gitmem gerekiyordu. Deliora'nın yanında Shouta'nın yanına gidemezdim. Çocuğu tehlikeye atmış olurdum. " Bu arada ben G." dedim.
Adam sana dönüp ''Güzel bir yeteneğin var G. bende Deliora tanıştığımıza memnun oldum eğer ödül için bir düello istediğimi sanıyorsan yanılıyosun ben sadece benim gibi yetenekleri olan insanları seviyorum bu yüzden seninle düello yaptım ve istersen yakın arkadaş olabiliriz'' diyor ve elini uzatıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Adam bana dönüp ''Güzel bir yeteneğin var G. bende Deliora tanıştığımıza memnun oldum eğer ödül için bir düello istediğimi sanıyorsan yanılıyosun ben sadece benim gibi yetenekleri olan insanları seviyorum bu yüzden seninle düello yaptım ve istersen yakın arkadaş olabiliriz" dedi. Cidden şaşırmıştım. "Gerçekten mi senle yakın arkadaş olmayı çok isterim" dedim. Elimdeki okumu göstererek "İkimiz beraber büyük işler başarabiliriz. Sen burda bekle sakenin parasını ödeyip geleceğim" diyorum. İçeriye geçip Shouta'ya "Zayıf tarafını öğrenebildin mi ?" diye sordum. Sonra içeceklerin parasını ödeyip "Hey Shouta sen şimdi git. Yolu biliyorsun değil mi ben akşama kalmadan gelirim" dedim. Artık zayıf noktasını öğrenmiştim (ilk sorduğumda cevabı verdiğini düşünerek yazıyorum) Şimdi onla arkadaşçılık oynayabilirdim.
Rp out: içeceklerin parasını söyleyin imzamdan düşeyim.
Rp in: Çocuk sana zayıf noktasını söylemişti ''2 tane zayıf noktası var biri sağ omuzu oku atarken sağ omuzu savunmasız kalıyor ve oku attıktan sonra ise kasıkları savunmasız kalıyor ama sendebir üst seviyede bu adam onu yenmen için sana bunu vericem'' diyor ve sana bir tüp verior içi gaz dolu ve içinde uyutucu bir gaz olduğunu söylüyor bunu açtığında nefesini tutmanın yeterli olacağınıda açıklıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Adamın yanına gittiğimde iki tane zayıf noktası ve bir de elimde zehirli gaz olan tüp vardı. Artık adam benimdi. İşte geldim nereye gidiyoruz? " diye sordum. Belli bir miktar ilerledikten sonra ve aynı zamanda muhabbet ettikten sonra şişeyi açacaktım. Nefesimi tutup onun içinin geçmesini bekleyecektim ki bu çok kısa sürerdi umarım daha sonra ise onu sırtlayıp sığınağa götürecektim. Direnmesi sonucu zayıf noktasını biliyordum. Bakalım planım işe yarayacak mıydı?
Şimdi tüpü açmanın tam zamanı. Cebimde tüpü açtığım anda nefesimi tutacaktım. Kuvvetli ilaçsa bayılması 1-2 saniye sürmezdi. Eğer uyumazsa zaten sersemlemiş olacaktı. Açıklılıklarını biliyordum. Tüpü normal konuştuğumuz zamanda açtım nefesimi tuttum ve olacakları izlemeye başladım.
Etraf gazla dolmaya başladı Deliora arkasına döndüğünde '' N.. Noluyo l.. lan '' diyor ve yere düşüyor ama gaz hala oradaydı nefesini artık tutamıyordun gazın çok güçlü olduğu ortadaydı bir saniyelik nefesi bile seni indirebilirdi adamı alıyorsun sokaktan çıkıyorsun ve nefesini aldığında gazdan çok minik bir miktarda içine çekiyorsun vebaşın dönmeye başlıyor ama yere düşmeyecek kadar az kokladın gazı başın döne döne ilerliyosun...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Etraf bir anda gazla dolmaya başlamıştı. Deliora arkasına döndüğünde '' N.. Noluyo l.. lan '' dedi. "Üzgünüm dostum" dedim. Gaz hala çevremdeydi. Nefesimi artık tutamazdım. Ve anlaşılan gaz çok güçlüydü. Bir saniyelik nefes bile alsam beni de uyutabilirdi. Deliora'yı alıp sokaktan çıkmaya çalısıyorum. Çıkarken nefes aldığımda o gazdan çok minik bir miktarda içime çekmiş olacağım ki başım dönmeye başlamıştı bile. Başım dönüyor ama yere düşmüyordum. Kanatlarımı çıkarttım. Kimseye çarpmadan ve en kısa zamanda sığınağa ulaşmak istiyordum. Ödülümü aldıktan sonra çok rahatlayacaktım. Aynı zamanda şimdiden ödülümü kazanmıştım. Adamın kaliteli oklarını kendime almak ayıp olmazdı heralde. Upps düşüyordum lan. Bu ilaç ne kadar da güçlüymüş. En kısa zamanda sığınağa ulaşmalıyım. Uç gokudera uç
Hiç bir sorun olmadan sığınağa varıyorsun ve kapının önünde bayılıp kalıyorsun kalktığında yatağındası ve oklar tam karşında duruyor o kaliteli mükkemel oklar onları kazanmıştın ve oklarının yanında parada vardı bu Berrynin parası olmalıydı kalkıp saudığında 600 000 Beli vardı yani adam 6 milyon Beliye satılmıştı bu seni mutlu etti ve bir Delioranın parası vardı onuda yarın alırdın büyük ihtimalle zaten gece olmuştu
Uprage: Karakter Statı +1 Yetenek Statı +1
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.