Yorucu geçen bir günün ardından sonra yine erkenden uyumuştum.Ama gece yine uykum bölünmüştü bu sefer tuvalet sıkıntısı değildi bu sefer lanet ihtiyarın attığı yumruğun acısıydı.Doktorun yaptığı ilaç etkisini kaybetmiş gibi görünüyordu ama bu acı benim gibi biri için fazla birşey sayılmazdı.Saat erkendi dinç olabilmek için tekrar uyudum ve sabahın olmasını bekledim.
Acılarım olmasına rağmen güzel bir uyku çekmiştim saat 6:00 olmalıydı çünkü reis içeriye girmişti.Tayfanın diğer üyeleri hazır olda reisten görevlerini bekliyorlardı yine beni sona bırakacaktı galiba diye düşünürken bende yatağımdan çıkıp sıraya girdim.Reis yine rutin bir şeklide görevleri dağıttı.Bana geldiğinde ise yüzünde bir gülümseme ile yumruğumun tadı nasıldı diyede takılmadan edemedi.bende ona yaralarınız ağrıyor mu şeklinde bir gönderme yaparak skoru eşitledim.
Dün dilenciler adasın hakkında bir görevden bahsediyordun bugünkü görevim nedir büyük bir merakla sizi dinliyorum.Vereceğiniz görevi en iyi şekilde yerine getireceğimden şüpheniz olmasın Reis
Reisle yatakhede yine tek başına kalıyorsun ''Görevi adaya ayak bastığımızda vericem adaya varasıya kadar adaya neden gidiyoruz adada niye 15 gün kalıyoruz önce bunları açıklayayım'' diyor ve güverteye çıkana kadar konuşmuyor güverteye çıktığınız an başlıyor konuşmaya ''Adaya gitme sebebimizden başlıyorum ilk, adaya gidiyoruz çünkü adanın koruması bugün bize gçiyor adada haydutlar çok fazladır ardı arkası kesilmez 30'a yakında korsan tayfası vardır adada bu 30 tayfanın içinde en güçlü olan tayfa bizim tayfamız ve her 15 günde adayı koruyan tayfa değişiyor şimdi sıra bize geçiyor 15 gün boyunca adayı koruyacağız adada niye bu kadar çok korsan var diye sorarsanda bu adayı dünya hükümeti daha bilmiyor ve orada 30 tayfa bizim ittifakımız'' diyor ve denize doğru bakıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Reisle yatakhede yine tek başına kalıyorsun ''Görevi adaya ayak bastığımızda vericem adaya varasıya kadar adaya neden gidiyoruz adada niye 15 gün kalıyoruz önce bunları açıklayayım'' diyor ve güverteye çıkana kadar konuşmuyor güverteye çıktığınız an başlıyor konuşmaya ''Adaya gitme sebebimizden başlıyorum ilk, adaya gidiyoruz çünkü adanın koruması bugün bize gçiyor adada haydutlar çok fazladır ardı arkası kesilmez 30'a yakında korsan tayfası vardır adada bu 30 tayfanın içinde en güçlü olan tayfa bizim tayfamız ve her 15 günde adayı koruyan tayfa değişiyor şimdi sıra bize geçiyor 15 gün boyunca adayı koruyacağız adada niye bu kadar çok korsan var diye sorarsanda bu adayı dünya hükümeti daha bilmiyor ve orada 30 tayfa bizim ittifakımız'' diyor ve denize doğru bakıyor...
Demek dünya hükümetinin bilmediği bir ada kulağa ilginç geliyor neden bu kadar çok korsan tayfası olduğunu açıklıyor.30 a yakın korsan tayfası acaba bunalrın kaptanlarından kaç tanesi benden güçlüydü heyecanlanmaya başlamıştım.Ama bu ada bana tanıdık bir adayı hatırlatıyordu.İnşallah orası değildir.
15 gün adayı korumak kulağa hoş geliyor ayrıca tuvalet temizlemekten de iyidir.Üstelik tayfa üyelerinden de bir süre uzak kalacaktım.Adayı kimlerden koruyacaktım. büyük ihtimalle haydutlar adada başıboş dolaşıyorlardır ve onlardan adayı korumak gerekiyordu.Neyse reis ben hazırım yola çıkabiliriz.
Elveda Limker dah güçlü bir şeklide geri geleceğim.
Adam heyecanlı birine benziyordu ve sorduğum soru üzerine"Merhaba! Ben Gokudera istersen bana G. diyebilirsin. Bu arada evet şeytan meyvesi yediğim doğru Washi Washi no mi yedim. Artık ben de bir kartal adamım genç adam."diye yanıtladı.
Adam kırmızı saçlı biriydi saçları ilk göze çarpan özelliğiydi.Diğer bir özelliği ise sırtındaki yay ve oklardı.Bir okçu olabilirdi diye düşündü idrisovic bu çocukta iş vardı.belki ileride iyi işler yapabilirdik.
Demek şahin adam ha ilginç bir yeteneğin varmış.Bu işte seninle beraber olacağız dikkatli ve güçlü olmalısın.Görevimiz 3 tane haydutu yere sermekti ve sen bu iş için iyi bir ortak olabilirsin.Ama önce bu haydutlar hakkında güçleri ve yerlerini Reisten öğrenmeliyiz dedim. ve reisin yanına gittim.
Evet Reis şu kırmızı şahin adam ile tanıştım.Çocuk da gerçekten iş var ve benim ortağım olabilecek bir seviyede.Haydutlar hakkında senden biraz bilgi alıp görevimizi hemen bitirmek istiyorum.
Rp out:gm rp bekleniyor.
-- Edited by idrisovic on Tuesday 7th of August 2012 04:15:56 PM
Adaya kadar sorunsuzca gidiyorsunuz adaya geldiğinizde sana görevini anlatıyor ''Burada ki 3 tane haydut bizim korsan tayfamızda olan kişilere saldırdı senden onları yenmeni istiyorum ama senden daha güçlüler büyük ihtimalle o yüzden sana bu adadaki tayfamızdan birini ayarladım oda şeytan meyvesi kullanıyor hadi beni takip et'' diyor ve yürümeye başlıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Sorunsuzca adaya varmıştık.Olamaz bu ada bu ada korsanaların saldırısına maruz kaldığım ada.Burada arkamda birsürü leş bırakmıştım.Ayrıca adada beni görüp de öldürmek isteyen birçok kişi bulunmaktaydı. Adaya çıktığmızda reis görevimin 3 haydutu avlamak olduğunu belirtiyordu.Bu haydutlar güçlü olmasalar bizim tayfaya saldırmaya cesaret edemezlerdi.ayrıca reis onların benden güçlü olduklarını söylüyordu bakalım görecektik.Diğer bir elemendan bahsetti hem de şeytan meyvesi yemiş birinden. Diğer adama ihtiyacım olacak mıydı gerçekten adamlar o kadar güçlü müydü?İnşallah diğer adam ayağımın altında dolaşacak bir tip olmaz da rahat rahat görevimi yaparım.Neyse reis yürüyüp şeytan meyvesi yiyen adamın mekanına doğru gidiyoruz.
Bir sığınağa gidiyorsunuz içeride ki herkes gülüp eğleniyordu ama reis içeri girince herkes ciddileşti ortamdaki gerilimi hissedebiliyordun ve reis gidip oradan bir adamla konuştu ve adam birini alıp yanına geldi ''Siz tanışın benim reisle konuşmam gerekiyor'' diyor ve uzaklaşıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Bir sığınağa ulaşmıştık içeride herkes gülüşüyordu ama bizim ihtiyar içeri girince herkes ciddileşti bu adam bu kadar otoriter miydi diye sordum kendi kendime.Reis bir adamla konuştu.Adam birini alıp yanıma geldi ve bu adamla tanışmamı söyledi. Kimdi bu adam Reisin bahsettiği şeytan meyvesi kullanıcısı çocuk bu muydu acaba neyse ben tanışıyım da sorumluluk üzerimden gitsin. Selam ben idrisovic sis korsanlarının yeni üyesiyim.Gomu gomu no mi şeytan meyvesini yedim ve lastik adam oldum.Galiba sende şeytan meyvesi yemişsin reisten öyle duydum.Senin ismin ve yeteneğin nedir genç adam?
Reis ten biraz bilgi almak için bir masaya oturmuştuk.Bize adamlar hakkında 3 poster gösterdi ve konuşmaya başladı.'Bu üç adamı yakalayıp öldürün bu adada yaşıyorlar onlar haydut ama kimse onlar hakkında birşey bilmiyor onları kendiniz bulup öldürün niye diye sorarsanızda tayfamıza savaş ilan ettiler ve öldürüp karşılık vermeliyiz''diyerek konuşmasını bitirdi.
Posterlere baktım üç isim ve ödülleri vardı.
Porche: 10 000 000 Beli (Kadın) Monster: 8 000 000 Beli (erkek ve çok iri yapılı Monster Lakabı) Airu: 7 000 000 (Kadın)
ikisi kadındı bu dahada ilginçti 10 milyon ve 7 milyon beli iyi bir ödüldü acaba bu ödülleri hangi yeteneklerine bağlıydı.Neyse hnasıl bir yetenekleri olursa olsun bu adamlar artık ölüydü.Çünkü sis korsanlarına karşı savaş ilan etmişlerdi.Ve onları öldürme şerefi bana düşmüştü.Ama adamlar 3 kişiydi biz ise 2 kişi bu bize biraz sıkıntı çıkarabilirdi ama buna hazırlıklı bir şeklide onların yanına gidecektik.Hem yanımdaki kırmızı çocuk da boş biri değildi iyi bir planla onları yenebilirdik.
Hey Şahin çocuk bu adamlar çok güçlü görünüyor.Buna karşı koyabilecek bir gücün var gibi ama çok dikkatli olmalıyız.Kendini buna hazırla yoksa sonun ölüm olur ssenin ölümün benim de ölümümü hızlandırır.
Reis onların nerede oldukları hakkında bir bilgilerinin olmadığını söylemişti.Bu çok kötü olmuştu nerede olduklarını bilmiyorduk etrafta onları aramakda çok dikkat çekerdi.Birşeyler düşünmeliydik.Adamların nerede olduklarını bulmak için yerde ve havada bir arama yapmalıydık.
Hey şahin sen uçuş yeteneğinle bu adamlara havadan bir göz at.Adamları görürsen ya da adada garip bir yer görürsen hemen bu sığınakta buluşalım.Ben de adada dolaşıp bu adamlar hakkında bir bilgi bulabilir miyiz diye etrafı sorup soruşturuyum.Haydi kolay gelsin deyip etrafta adamşarı aramaya koyuldum.
-- Edited by idrisovic on Tuesday 7th of August 2012 09:27:29 PM
Dün kaptan işe çıkmamı benimle bugün özel bir işi olduğunu söylemişti. En son o okçuyu avlamıştım. Fakat hala parasını alamamıştım. Ama ödülüm olan oklar gerçekten çok işime yarayacaktı. Üstüne bir de Berry'den 600 000 beli gelmişti. İyi paraydı. Dün hiçbir işe katılmama rağmen canım sıkılmamıştı. Kendimi geliştirmek için bütün gün antreman yapmıştım yine. Bugün ise sabah erkenden kalkmıştım kaptanın benim için ne gibi özel iş bulduğunu merak edip. Biraz daha sabret birazdan gelirler demişti. Aradan 1-2 saat ya geçti ya geçmedi. Elinde baltası olan bir herif kapıdan içeriye girmişti. O sevecen korsanların hepsi birden gerilip oturdukları yerde sessizce beklemeye başlamışlardı. Kaptan beni yanına çağırdı bir yandan o baltalı adamın yanına giderken. Yolda "Sana bahsettiğim iş bu. Hatta başından beri de istediğin iş bu. Sakın kötü bir kelime edeyim deme" dedi. Birden huzuru bozan adamın yanına geldiğimizde de "Sana bahsettiğim kişi bu" dedi baltal vikinge benzeyen herife. Olamaz ona benden mi bahsetmişti. Benim bu adamla ne işim olurdu ki? Hem bu da kimdi? Neden herkes ondan korkuyordu ? Bu soruları kendi kendime sorarken arkasından bir herif çıkagelmişti. Olamaz bu o evet bu o. Bu yolculuğa çıkma sebebim tam karşımda duruyordu. "Selam ben idrisovic sis korsanlarının yeni üyesiyim.Gomu gomu no mi şeytan meyvesini yedim ve lastik adam oldum.Galiba sende şeytan meyvesi yemişsin reisten öyle duydum.Senin ismin ve yeteneğin nedir genç adam?" dedi. İdrisoviç benle tanışmak istiyordu. 5 000 000 beli odüllü herif ayağıma kadar gelmişti. Ne kadar da büyük bir insanım ben diye düşünmeden edemedim. "Merhaba! Ben Gokudera istersen bana G. diyebilirsin. Bu arada evet şeytan meyvesi yediğim doğru Washi Washi no mi yedim. Artık ben de bir kartal adamım genç adam." Daha önce kendime hiç böyle bir şey söylememiştim. Garipti fakat çok şekil duruyordu.
Reis masaya oturmanızı söylüyor ve masaya 3 tane poster koyuyor ''Bu üç adamı yakalayıp öldürün bu adada yaşıyorlar onlar haydut ama kimse onlar hakkında birşey bilmiyor onları kendiniz bulup öldürün niye diye sorarsanızda tayfamıza savaş ilan ettiler ve öldürüp karşılık vermeliyiz'' diyor...
Posterler: Porche: 10 000 000 Beli (Kadın) Monster: 8 000 000 Beli (erkek ve çok iri yapılı Monster Lakabı) Airu: 7 000 000 (Kadın)
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Vikingli adamdan bilgi almak için bekliyordum. Bir masaya oturdu ve 3 tane poster çıkartarak konuşmaya başladı. "Bu üç adamı yakalayıp öldürün bu adada yaşıyorlar onlar haydut ama kimse onlar hakkında bir şey bilmiyor. Onları kendiniz bulup öldürün. Niye diye sorarsanız da tayfamıza savaş ilan ettiler ve öldürüp karşılık vermeliyiz" diyerek konuşmasını bitirdi.
Posterlere baktım üç isim ve ödülleri vardı.
Porche: 10 000 000 Beli (Kadın) Monster: 8 000 000 Beli (erkek ve çok iri yapılı Monster Lakabı) Airu: 7 000 000 (Kadın)
Aralarından ikisi kadındı. acaba yetenekleri neydi. Monster da çok iri yarı duruyordu. Bunu İdrisoviç alır artık. Bir de bunlar tayfa mıydı yoksa ayrı ayrı takılan 3 kişi miydi. Bunları öğrenmek için İdrisoviç'in reis dediği adama sormam lazımdı. Ancak sis korsanlarına savaş açmaları çok mantıksızdı. Hele 3 kişi ne yapabilirlerdi ki koca tayfaya? Bir dakika sis korsanlarına yamuk yapan herifleri ben avlayacaktım. Ne yani katılmak istediğimi söylemeden onlara mı katılmıştım. "Şimdi ben sis korsanlarının bir üyesi miyim?" diye sordum idrisoviç'in deyimiyle reise. Bu arada İdrisoviç "Hey Şahin çocuk bu adamlar çok güçlü görünüyor.Buna karşı koyabilecek bir gücün var gibi ama çok dikkatli olmalıyız.Kendini buna hazırla yoksa sonun ölüm olur senin ölümün benim de ölümümü hızlandırır." Belli ki bana fazla güvenmiyordu. Zaten ilk başta tanıştığı adama da güvenmemesi lazımdı. "Sen hazır olduğun sürece benim için endişe etmene gerek yok. Bu arada kartalım ben kartal" diyorum son cümlede biraz sesimi yükselterek. Ardından "Hey şahin sen uçuş yeteneğinle bu adamlara havadan bir göz at.Adamları görürsen ya da adada garip bir yer görürsen hemen bu sığınakta buluşalım.Ben de adada dolaşıp bu adamlar hakkında bir bilgi bulabilir miyiz diye etrafı sorup soruşturuyum.Haydi kolay gelsin " Bak yine dedi "Kartalım ben kartal anla artık lastik kafan çakmıyor mu ?" dedim biraz sinirle. "Uçuş ve görüş yeteneğimle bir şeyler yapmaya çalışırım. Zaten bir kaç iz sürme numarası da biliyorum. Hiç kimseye sataşma bugünlük adamların yerini öğrensen de. Bu işi beraber yapacağız. Akşam olunca burda buluşuruz." dedim. Daha sonra reise bakarak onay vermesi için bekledim.
Posterleri alıp yola koyulmuştum.İlk uğradığım yer bar olmuştu.Bara gittim oradan bir sonuç çıkmamıştı.Sonra diğer yerlerde de adamları sorup soruşturdum ama sonuç hüsrandı.Kimse bu adamların nerede olduğunu bilmiyorlardı.Adeta hayalet olup kaybolmuşlardı.İnş. şahin çocuk birşeyler bulmuştur yoksa elimiz boş döneceğiz. Adamlar hakkında hiçbir bilgi bulamadan karargaha dönmüştüm.Karargahta bizim kırmızı çocuk da oradaydı.Ona sorduğumda oda birşey bulamadığını söylemişti.Nerede bu lanet olası herifler.Sanki yer yarıldı da yerin içine girdiler.Tek çaremiz yine reisti.Adamlar hakkında hiçbir bilgi bulamamıştık.Ayrıca başka bir adamda bize yardım etmek istiyordu ama bu adamı tanımıyordum.Bizim şahin çocuk tanıyor gibi duruyordu. Kaptan önümüze bir harita koyar ve adamların en son göründüğü noktayı gösterir.Demek burası onların göründüğü son yerdi.Araştırmalarımızı bu noktanın etrafında sürdürmeliydik.Hey şahin çocuk: Bugün istiharet edelim yarın bu noktanın etrafında aynı şeklide daha detaylı bir arama yapabiliriz.Fazla acele etmemixe gerek yok bu adamlar elbet bir açık verecekler ve biz de bu açığı bulduğumuz an onları diğer dünyaya göndereceğiz.
Bu sözlerden sonra odama gidip güzelce bir uykuya daldım.
-- Edited by idrisovic on Wednesday 8th of August 2012 08:34:39 PM
Rp out:gm ne istiyorsun benden:D Rp in:Yatmak için bana şahin çocuğun odasını vermişlerdi.Neyse bu çocuğa alışmıştım.Şahin çocuğun odasına girdiğimde garip birşeyle karşılaşmıştım.Odada sadece bir yatak vardı.Oda bizim kızıl çocuğa aitti.Bu da demek oluyprduki yerde yatan ben olacaktım.Lanet olası ihtiyar hala benden intikam alıyordu kendi güzelim odada güzelim yatakta yatarken bana böyle bir rezillik yaşatıyordu.Neyse bunada şükür yatacak yerim var hiçyoktan. Şahin sen yatağında yat senin rahatını bozmak istemem.Bende şuracıkta kıvrılıp yatacağım.Sabah ilk iş aramaya gideceğiz iyi dinlenmen gerekiyor yarın zor geçecek.Adada 15 gün kalacağız onun için yatak sorununu halletmemiz lazım ileride. Bu laflardan sonra (tuvalete gitmiş karnımı doyurmuş şekilde)şahin çocuğa iyi geceler deyip uykuya dalıyorum.
-- Edited by idrisovic on Wednesday 8th of August 2012 09:16:08 PM
Rp out : İlk ben yazayım dedim daha uyuyor çünkü Rp in: Sabah olmuştu. Artık erken kalkmaya alıştığım için çoğu zaman aynı saatte kalkıyordum. İdrisoviç ise hala uyuyordu. Ne kadar tembel di şu plastik kafa. Kapı çaldı gelen Kirito idi ve ağzından bir kaç cümle döküldü" 'Keşke benimde böyle bir arkadaşım olsa hep başkasını düşünen seni düşünüp yerde yatmış 1 saat sonra onları aramaya çıkacağız hazırlanmaya başlayın" dedi. Ne demezsin çok mükemmel arkadaş şu plastik kafa. "Senin en iyi arkadaşına ne oldu ki?" dedim. Ardından "Ben onu uyandırırım birazdan geliriz içeriye. " dedim. Elindeki ekmekten bir ısırık alıp dışarı çıkmıştı. Şu an odada ben ve şu paket lastiği vardı. Acaba nasıl uyandırsam. Kulağına kuş tüyü mü soksaydım yoksa üstüne su mu dökseydim. fakat bunların sonuçları ağır olurdu o yüzden normal kaldırmaya karar verdim. "Hey İdrisoviç kalk seni tembel teneke" dedim bir yandan onu sarsarak.
-- Edited by Gokudera on Wednesday 8th of August 2012 10:14:05 PM
Güzelce yatıyorken birden bir elin beni dürttüğünü fark ettim.Uyandığımda ise bu herifin dün gece horlayan şahin çocuk olduğunu gördüm.Tamam kalktık daha fazla dürtme.Yerde yatmam ve bu çocuğun horlamasına rağmen iyi uyumuş sayılırdım.Bugünkü görev için hazırdım. Hemen kalktım.Birkaç hareket yapıp uyuşan kol ve bacaklarımı açtım.Sonra göreve çıkmak için şahin çocuk ile buluşacak ve o noktaya doğru bir arama görevine gidecektik.
Etrafa baktığımda karargahtaki herkesin uyanık olduğunu rutin işlerini yaptığını görüyordum.Bizim şahin çocuğu henüz ortalarda görememiştim.Acele etse iyi olacak kaybedecek fazla vaktimiz yok. Hemen kahvaltımı yaptım.Tuvalete gittim ve görev için hazırlıklarımı tamamladım.En son kapıdan çıkarken Ejder pullu eldiveni mi de giyerek Hazırlığımı tamamladım ve şu şahin çocuğu beklemeye koyuldum.
Rp out:Kirito gelecek mi göreve
-- Edited by idrisovic on Wednesday 8th of August 2012 10:03:58 PM
-- Edited by idrisovic on Wednesday 8th of August 2012 10:05:54 PM
Bütün aramalarınıza rağmen elinize geçen hiç bir şey yok akşam buluştuğunuzda kaptandan ve reisten yardım almaktan başka çareniz kalmamıştır ve Kiritoda iyileşmiştir size yardım etmek ister kaptan önünüze bir harita koyar en son bulundukları noktayı gösterir...
Spoiler
Kırmızı:Sizin bulunduğunuz nokta. Sarı:Adadaki barlar. Beyaz:Şehrin merkezi. Yeşil:Limandaki gemiler. Siyah:Sis Korsanlarının gemisi. Turuncu:Dağlık bölgeler. Mavi:En son görüldükleri yer.
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Reisten izin aldıktan sonra "Plastik kafa hadi ben kaçar" dedim ve göklere doğru uçmaya başladım. Tamamen şahine dönüşmüştüm insanlar bakın uçan adam sabri demesinler diye. Tüm adayı baştan sonra iki kez taramıştım. Fakat o piçlerin izine rastlamamıştım. Hiç bir bilgi edinememiştim. O lastik beyinli benden fazla bir şey bulursa gece de olsa yolculuğa çıkıp bir şeyler bulmak zorundaydım. Sığınağa geri döndüğümde hiçbir şey bulamadığını söylemişti. Haha ezik seni. Sanki ben çok şey bulmuştum ya. Artık tek çaremiz vardı kaptandan yardım istemek. Bu arada Kirito da bize katılmak istiyordu. Katılırsa gücümüz çok artardı. Zaten onun gibi yoldaş bulmak çok zordu. " Hey plastik kafa haritaya bak bunlar heriflerin bulunma olasılığının yüksek olduğu yerleri gösteriyor. Anladın mı?" dedim. O ise söylediklerimi takmamış gibi " Her şahin çocuk bugün istiharet edelim yarın bu noktanın etrafında aynı şeklide daha detaylı bir arama yapabiliriz.Fazla acele etmemize gerek yok bu adamlar elbet bir açık verecekler ve biz de bu açığı bulduğumuz an onları diğer dünyaya göndereceğiz" dedi. Kendinden fazla emindi. "Tamam, bu gece iyi dinlen odan yoksa eğer benim odamda kalabilirsin" dedim
Rp out: deliora ödülü için yazmayayım dedim. Siz söyleyin imzama eklerim
Rp in : İkiniz aynı odada kalacaktınız zaten başka oda seçme şansınızda yoktu ama bbir sorun vardı oda tek kişilik ve tek yatak ya sıkış tepiş bir yatağa yatacaktınız yada biriniz yerde yatacaktı tayfanın adada kalma süre 15 gün ve bu ilk gün şimdiden istemediğiniz şeyler başınıza geliyor zaten reis en güzel odayı kapmıştı kaptanda en güzel odalardan birindeydi ama siz tek kişilik odada kalıyorsunuz çok büyük bir talihsizlik diye düşünüyorsunuz ve nasıl yatacağınıza karar veriyorsunuz...
Rp out: Reisle Kaptan farklı kişiler rplerinizi okuyorsanız biliyorsunuzdur zaten bilmiyen varsa açıklarım...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Lastik kafa ile aynı odada kalıcaktık teklif ettiğim gibi. Fakat tek yatak vardı. Unutmuştum ben bu olayı. Odaya girdiğimizde idrisoviç'in yüzü şaşkın bir ifadeye bürünmüştü fakat hemen toparlanıp "Şahin sen yatağında yat senin rahatını bozmak istemem.Bende şuracıkta kıvrılıp yatacağım.Sabah ilk iş aramaya gideceğiz iyi dinlenmen gerekiyor yarın zor geçecek.Adada 15 gün kalacağız onun için yatak sorununu halletmemiz lazım ileride" dedi. İyi çocuktu aslında idrisoviç fakat hala şahin diyor. Vuracaktım oku ayağına o zaman görecekti şahini tersten. "Aynen iyi dinlenmeliyiz İdrisoviç. Şu etrafındaki bezlerden kendine yatak yapabilirsin" dedikten sonra o mükemmel yatağımın keyfini sürmeye başladım.
Bezlerden yaptığın yatak senin için rahat değildi hemde hiç yerdeki tahtaların biri yüksek biri alçak bunu hissedebiliyordun ve yarım saate yakın yattığın yerde yuvarladıktan sonra tam uykuya dalacaktın ki bir horlama sesiyle irkildin çok yüksek değildi ama senin aklını başından alıyordu uyuyamıyordun artık kafan tamamen dağıldı uykudan uzak yerde yatıyorsun...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
LAnet olsun tam uyuyacaktımki birden bir horlama sesi geldi.Bu şahin çocuk da mı horluyordu.Aklıma bizim Edwardın borazan horlaması geldi.Bu çocuğun horlaması onunkine görer bir ninniydi.Edward beni iyi birşeye alıştırdı.Yoksa bu çocuğu öldürebilirdim. Yer gerçekten çok rahat sayılmazdı ama yatılacak bir seviyedeydi.Bezden yaptığım yatak bir nebze olsun rahattı ama bir yatak kadar olamazdı.Şahin çocuğa bugün katlanıp yarın başka bir oda bulmalıydım.Benim kaderimde niye horlayan insanlar oluyor. Biraz geçtikten sonra nihayet uykuya dalmıştım.Şahin çocuk ise hala uyuyordu.Zaten uyanması için bir sebep de yoktu.Güzel yatak horlamayan bir oda arkadaşı daha ne isteyebilirdiki.Neyse sabah ola hayrola
Rp out:Bütün gün uçtun yoruldun zaten meyvede çok ilerlemiş değilsin bu yüzden birazcık horlama kattım...
Rp in:Sabah olmuştu Gokudera kalktığında idrisovic mışıl mışıl uyuyordu ve kapı çaldı gelen Kirito idi ve ağzından bir kaç cümle döküldü ''Keşke benimde böyle bir arkadaşım olsa hep başkasını düşünen seni düşünüp yerde yatmış 1 saat sonra onları aramaya çıkacağız hazırlanmaya başlayın'' diyor ve elindeki ekmekten bir ısırık alıp dışarı çıkıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Uyanmıştı sonunda idrisoviç. Kalktı ve hazırlanmaya başladı. O sırada ben de oklarımı ve yayımı sırtıma almıştım bile. O değişik eldivenlerini giydikten sonra hazır olmuş gibi beni bekliyordu. Ben de zaten hazırdım. Yanına gelerek "Hadi gidelim. Bizi içeriden bekliyorlar" dedim. Bu gün bir şey bulma umuduyla yürüyordum salona giden ince koridordan. Fakat bir şey bulsak bile 2 kişi nasıl yenecektik ki 3 kişiyi. Hele toplam ödülleri 25 milyon olan kişileri. Belki Kirito bize katılabilirdi. Evet o katılırdı büyük ihtimal. Çok hevesli gözüküyordu bu işe karşı. Hem de onun kılıç yetenekleri sayesinde bu işten rahatça sıyrılabilirdik. Kısa sürede içeriye gelmiştik.
Kirito idrisoviçle tanışıyor o sırada Gokudera'da geliyor ve Kirito aklındaki planı anlatıyor ''En son görüldükleri yer kuzeydoğu tarafında ve orada bir dağlık alan var o dağlık alanda aramalıyız ama asla ayrılmamalıyız çünkü onlar gerçekten çok güçlüler size katılma nedenimde zaten bu onların çok güçlü olması 3'e 3 bir karşılaşmada şansımızla kazanabiliriz ama ikiniz olsaydınız asla sağ dönemezdiniz eğer onlarla karşılaşırsak Porche bir kılıç ustası onu bana bırakabilirsiniz ve Airu bir Flintcloack kullanıcısı G. o senin olacak ve idrisovic sana monster kalıyor dayanıklılığı çok yüksek kolay kolay yere serilmeyen bir adam umarım kimseye zarar gelmez hadi gidelim'' diyor ve yürümeye başlıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
KApıda beklerken kirito isminde bir adam gelmiş ve göreve katılacağını söylemişti.Adam baya güçlü görünüyordu.Bu görevde bize katılması iyi olurdu.İşte bizim şahin de geliyor.Şimdi ekip hazırdı 3 kişilik bir ekip olmuştuk.Kirito konuşmaya başlayıp planı anlatıyordu.''En son görüldükleri yer kuzeydoğu tarafında ve orada bir dağlık alan var o dağlık alanda aramalıyız ama asla ayrılmamalıyız çünkü onlar gerçekten çok güçlüler size katılma nedenimde zaten bu onların çok güçlü olması 3'e 3 bir karşılaşmada şansımızla kazanabiliriz ama ikiniz olsaydınız asla sağ dönemezdiniz eğer onlarla karşılaşırsak Porche bir kılıç ustası onu bana bırakabilirsiniz ve Airu bir Flintcloack kullanıcısı G. o senin olacak ve idrisovic sana monster kalıyor dayanıklılığı çok yüksek kolay kolay yere serilmeyen bir adam umarım kimseye zarar gelmez hadi gidelim'' diyor ve yürümeye başlıyor...
İyi plandı.Bu adamı sevmiştim.Demek monster bana düşüyordu.Görünüşe göre adam kaslı ve dayanıklı biriydi ama tamda benim dövüş stilime uygun bir adamdı.Lastik olmam sayesinde fazla bir ağrı hissetmiyordum ayrıca yakın dövüş konusunda da oldukça iyiydim.ÜStüne bir de şu mükemmel eldiven eklenince bu adamı yenebilirdim.Dikkatli olmak zorundaydım 8 milyon beli boş bir adama verilmezdi.
Plan hazırdı ekip tamamdı. kuzeydoğu tarafındaki dağlık alanı aramaya koyulduk bakalım bu lanet haydutlar neredeydi.
Ve eski dostum Kirito yanımıza gelip planını anlatıyor. Anlaşılana göre İdrisoviç de planı benim kadar sevmişti. Gerçekten şu Kirito işini biliyordu. Onları nerede arayacağımızı ya da ayrılmamız gerektiğini söylerken adeta lider gibiydi. Eğer tayfam olsaydı ilk alacağım insandı Kirito. Hem güçlü hem de işini bilen bir insandı. Ama geçen seferki gibi yaralanmasa iyi olurdu. Kılıç ustasını tek başına çok rahat alırdı bana göre. Ama neler olacağını kimse bilemezdi. Monsterı da düşündüğüm gibi lastik kafa alıyordu. Şeytan meyvesiyle güzel işler başarabilirdi. Bana ise keskin nişancı kız kalıyordu. Artık kendimi ve yeni oklarımı deneme vakti gelmişti. Keskin nişancılığım da bu adada kaldığım süre boyunca çok fazla gelişmişti. Artık oklarım benim heyecanım gibi durduluramazdı. Ne olursa olsun onu yenecektim. Diğerlerinin de yeneceklerine şüphem yoktu. Hatta şu lastik ben yenilirsem ölümüne dalga geçerdi benimle. "Bu güzel bir plan Kirito her zamanki gibi. "dedim. Ve artık zamanı gelmişti yola koyulmanın vakti. Herkes hazırdı. Kimse kimseyi bekletmeden yola çıkmıştık
-- Edited by Gokudera on Thursday 9th of August 2012 11:45:25 AM
Etrafımıza bakarak yavaş yavaş ilerliyorduk. Bir yandan korku bir yandan da dövüşme heyecanı kaplamıştı beni. Artık çıksalar da dövüşseydik diye düşünürken ağaçtan biri seslendi "Hey, Siz galiba bizi arıyorsunuz sis korsanlarından gelenler" ve bir kılıç sesi gelmişti. Hiç zaman kaybetmeden başlamışlardı dövüşe. Kirito "Siz kendinize dikkat edin hadi ilerleyin ben bu kaltağı hallederim" dedi. Düşündüğüm gibiydi. Onlarda bizi bekliyordu. Peki biz ne olacaktık av mı avcı mı bunu ilerliyen vakitler gösterecekti. Çok geçmeden diğerleri de yüzlerini göstermişti. Monster ve Airu."Demek saklanmaktan vazgeçtiniz" dedim. Monsterı lastik çocuk Airu'yu da ben halledecektim. Yenilme gibi lüksüm yoktu. Airu iki flintcloak'ını çekmişti. Artık savaşın başlamasına sayılı saniyeler vardı. Elimdeki oku gerdim ve Auri'ye nişan aldım fakat direk olduğu noktaya değil de olası kaçacağı noktaya doğru. Monster tarafına kaçarsa arkadaşını tehlikeye atardı. Havaya zıplarsa kurtulması çok zordu ve dengesini kaybedebilirdi. Kaçacağı en iyi nokta diğer taraftı. Okumu fırlattım. Okum havada süzülürken "Haru Katsu" diye bağırdım. Okdan sıyrılırsa patlama nedeniyle topallayabirdi. O zaman da diğer okumla onu bekliyor olacaktım.
-- Edited by Gokudera on Thursday 9th of August 2012 10:21:03 PM
Tekmemi atarken birden bir patlama sesiyle kendimi birden dağın tepesindeki boşluk bir arazide bulmuştum.Yaptığım saldırıda boşa gitmişti.Hemen toparlanıp ayağa kalkmıştımki birden üstüme ayının biri düştü.Bu ayı monsterdı altında ezilmiştim ama lastik olduğum için fazla bir hasar almamıştım.Lastik olmasaydım kesin ölmüştüm adam öküz gibi maşallah.Neyse hemen monsterın altından kaçtım ve savaş pozisyonumu aldım.Şimdi sadece ikimiz vardık diğer dövüşlerden uzakta kalmıştık.Şimdi diğer arkadaşlarımı düşünmeden rahatça dövüşebilirdim.Ama o patlamada neydi ve bu patlamaya kim sebep olmuştu.En son gördüğüm bizim kızıl oğlanın attığı oktu ondan sonra kendimi burada bulmuştum. Haydi bakalım koca oğlan seni görelim ilk saldırı hakkını sana bırakıyorum.Bunu yapmadaki amacım adamın geliş hızına ve dengesine bakıp onun zayıf noktasının olup olmadığını anlamaktı.Derken bizim ayı üzerime doğru geliyordu.Bende gardımı alıp öküzün gelmesini bekledim.Bakalım neler yapacaktı.
-- Edited by idrisovic on Thursday 9th of August 2012 10:39:37 PM
Dağlık alanlara bir şekilde gitmiştiniz ve ve orayı aramaya başlamıştınız hiç bir şey bulamamıştınız o sırada arkanızdan bir çıtırdı sesi gelmişti arkanıza dönüp baktığınızda hiçbir şey yoktu arkanıza bakıyorken yine bir çıtırtı geliyor ve yine bakıyorsunuz ve hiç bir şey yok kirito dairesel bir şekilde savaş pozisyonunuzda beklemenizi söylüyor ve yürümeye devam ediyorsunuz...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Ekiple birlikte dağa kadar ulaşmayı başarmıştık.Dağlık alanı arıyorduk ama bu sefer daha detaylı bir şeklide.Dağlık alanda biraz dolandıktan sonra arkamızdan bir çıtırtı geldi.Hemen arkamıza dönüp çıtırtı sesi gelen yere doğru baktık.Fakat hiçbirşey gözükmüyordu.Arkamıza bakmayı sürdürürken birden önümüzde de bir çıtırtı sesi duyduk.Bu sefer ön tarafa doğru bakındık ama yine birşey yoktu.Lanet olsun kim vardı yanımızda.Kirito hemen dairesel bir şeklide savaş pozisyonunda beklememizi ve yürümeye devam etmemizi söylüyordu. Ekip ile birlikte dairesel şekilde ilerliyorduk.Büyük ihtimal takip ediliyorduk ama bizi kim takip ediyorsa zaten ortaya çıkacaktı onun için acele etmemize gerek yok.Gokuderaya dönüp Evlat bunlar aradığımız haydutlar olabilir o yüzden çok dikkatli olmalısın hemde çok.En ufak bir hata bile hepimizin ölümüne sebep olabilir.Şimdilik ilerlemeye devam edelim.Adamlar elbet kendilerini gösterecektir.Sabırlı ve güçlü olmalıyız. Bu sözlerden sonra adamların hamlesini bekler bir şeklide ilerlemeye devam ettik.
Dağlık alana uzun bir yürüyüşten sonra varmıştık. Vardığımızda direk aramaya başlamıştık fakat adamlardan yine iz yoktu. Lanet olsun bu piçlerin onları aradığımızdan haberleri var mıydı acaba ? Belki de onlar buraya gelmemizi istemişlerdi ve burada bizi pusuya düşüreceklerdi. Bu yüzden tedbiri elden bırakamazdım. Ava gidip avlanmayalım şimdi. Bunları düşündüğüm sırada arkadan çıtırtı sesi gelmişti. Ahanda geldiler düşündüğüm çıkıyordu işte. Üçümüzde aynı anda bakmıştık arkamıza fakat hiç bir iz yoktu. Arkamıza bakmaya devam ederken bir çıtırtı sesi daha gelmişti. Şimdi sıçtık işte... Kirito yine hemen kontrolü ele alıp bize neler yapmamız gerektiğini söylemişti. Bir okumu elime aldım ve daha iyi görebilmek içinde gözlerimi aktifleştirdim. Bu arada lastik çocuk "Evlat bunlar aradığımız haydutlar olabilir o yüzden çok dikkatli olmalısın hemde çok.En ufak bir hata bile hepimizin ölümüne sebep olabilir.Şimdilik ilerlemeye devam edelim.Adamlar elbet kendilerini gösterecektir.Sabırlı ve güçlü olmalıyız." dedi. Ona katılıyordum. Artık en küçük bir sese bile tepki veriyordum. İyicene paranoyaklaşmıştım. Hiç bir şey söylemeden yürümeye devam ettim pür dikkat ilerlerken.
İlerlerken ağaçtan birisi sesleniyor ''Hey, Siz galiba bizi arıyorsunuz sis korsanlarından gelenler'' diyor ve bir kılıç sesi geliyor Kirito çoktan Porche ile savaşa başlamıştı ve ''Siz kendinize dikkat edin hadi ilerleyin ben bu kaltağı hallederim'' diyor ve savaşa devam ediyor o sırada Monster ve Airu'da ortaya çıkyor Monster idrisoviçle karşı karşıyadı ve Airu Gokkudera ile onları bulmalırı biraz çabuk olmuştu Monsterında elinde bir eldiven vardı kahverengi ve içi dolu olduğu bie eldiven zaten Airu'da iki Flintcloak'ını çekmişti artık savaş başlayacaktı...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
İlerlerken adamlar bizi fazla bekletmemişti.ağaçtan biri çıkıp''Hey, Siz galiba bizi arıyorsunuz sis korsanlarından gelenler''diyor ve kirito ile savaşmaya koyuluyor.Kirito baya çabuktu ne ara savaşmaya başlamıştı bu adam gerçekten güçlüymüş diye düşünürken bize doğru ''Siz kendinize dikkat edin hadi ilerleyin ben bu kaltağı hallederim''diyerek seslendi.Tamam kirito sen o kaltağı al biz kalan ikisini biz hallederiz.Kalan iki haydutta ortaya çıkmıştı planladığımız gibi monster karşıma dikilmiş bekliyordu.Evet uzun zaman sonra ciddi bir dövüş yapacaktım.Diğer kaltakta bizim kızıl çocukla kapışacaktı.Eşleşmeler tamam şimdi sıra aksiyonda.
Evet monster gel bakalım koca oğlan neyin varmış görelim ama elindeki eldiven garip görünüyordu.Monsterın hızını ölçmek için monstera doğru bir tekme attım.Bakalım bu adam hızlı mıydı.Ayrıca gücünü de bilmiyordum fakat sahip olduğu vücuda bakarak güçlü olduğunu söyleyebilirdim onun için gücünü denemek için bir test yapmama gerek kalmayacaktı.Hadi bakalım koca oğlan görelim gücünü
Haru Katsu saldırısı herkesi şaşırtmıştı ama Airu boş durmuyor ve ateş ediyor ateş ettiğinde oku vuruyor ve ok patlıyor Herkes bir tarafa dağılıyor Airu ve Gokudera geldikleri yöne doğru uçuyorlar İdrisoviç ve Monster ise dağın tepesindeki boşluk araziye uçuyorlar ve idrisoviçin saldırısıda boşa gidiyor patlama yüzünden gokudera ve Airu Karşılıklı duryorlar İdris oviç ise düşmüştü tam ayağa kalkacakken Monster üstüne düşer ve altında ezilir ama lastik olduğu için zarar vermez...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Görünüşe bakılırsa Haru Katsu saldırım herkesi şaşırtmıştı. Fakat lanet olası orospu da ateşe başlamıştı. Ve okumu vurmuştu. Okum havada patlamıştı lanet olsun. Bundan sonraki oklarımda daha dikkatli olacağına emindim. Patlamanın etkisiyle karşılıklı durmuş birbirimize bakıyorduk. Neler yapacağımızı ve birbirimizi nasıl gafil avlayacağımızı düşünüyordum. Uçmam burada işe yaramazdı. Bu yüzden sadece okçuluk yeteneklerimi gösterecektim. Okumu çektim ve bu okum ipli oklardan birisiydi. Eğer yine kaçacağa yöne atarsam çelik ip onu kesebilirdi. Ya da hızlı koşarsa ona dolanabilirdi. Sonra ise ıskalasam bile ardı ardına oklarımı gönderecektim.Şimdi saldırımı yaparken açık vermemek için düşünmem lazımdı. Tabancaları çok hızlı ateşliyordu. Nişancılığı da iyiydi orospunun. Çevikliğimle kurtulmam biraz zor olabilecek gibiydi ama denemem lazımdı. Şarjörü bitince işler değişecekti ama. Her ne kadar hızlı ateş etse de o zaman yavaşlayacaktı. Fakat ben yavaşlamayıp ardı ardına saldırılar yapmaya devam edecektim. İlk çelik ipli okumu yolladım.
İlk olarak İdrisoviçin tarafına bakıyoruz saldırıyı yapan adam bu sefer karşı tarafın saldırmasını istiyordu Monster bunu seve seve kabul etmişti üstüne doğru koşmaya başladı ve Gāo sǐwáng dedikten sonra bir anda kayboluyor ve tepeden bir ses geliyor ''Her zaman heryerden saldırabilirm dikkatli ol''diyor ve tepeden yani hiç beklemediğin yerden sana saldırıyor...
Gokuderanın Tarafı: Airu durmadan ateş ediyordu hem mermilerden kaçmalıydın hemde saldırmalıydın ve uçman imkansız tepende ağaçlar dolu ve bir yerlerden yankı yaparak gelen kılıç sesleri duyuyorsun bunlar Kiritonun kılıcını sesleri olmalıydı ama bunları düşünecek vaktin yoktu çelik ipli okunu fırlattın ve Airuyu ıskaladın ama Airu konuşmaya başladı ''İplerine görebiliyorum kızıl çocuk'' diyor ve Flintcloackların şarjörünü tam 4 saniyede değiştiriyor yani sadece 4 saniyelik bir açık veriyordu ve saldırısını yaptı Hēisè de zǐdàn kaçmaktan başka şansın yoktu...
Hēisè de zǐdàn:12 mermiyi çapraz bir şekild müthiş bir hizada atar ve mermiler çok hafiftir ufak bir rüzgarla bile hareket eder...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Evet bizim öküz üzerime doğru geliyordu.Evet hazırdım 1 adım 2 adım o da ne adam Gāo sǐwáng dedikten sonra kayboldu.Ardından adamı arar bir şeklide sağa sola baktım fakat üzerimde bir sesin geldiğini fark ettim.Bu bizim öküzdü ve heryerden saldırabileceğini söyleyerek üzerime doğru bir saldırı girişiminde bulunuyordu. Adam üzerimden geliyordu.kaçabileceğim çok yer vardı ama neredeyse zamanım kalmamıştı.düşün düşün düşün.Hemen zaman kaybetmeden geriye doğru çekilip adamı hazırlıksız yakalayacak bir yumruk sallamaya karar verdim.(sağ elimle)Eğer eğilseydim çok kötü bir senaryoyla karşlıaşabilirdim.Sağa sola kaçmak da kontra şansımı sıfıra indiriyordu.En mantıklısı geriye doğru çekilmekti.
Rp out: Sıra şimdi önemli değil diye gönderdim mesajı
Rp in: Airu piçi durmadan ateş ediyordu. Hem mermilerden kaçıp hem de saldıracaktım. Bu çok zor bir işti lanet olsun. Etrafımda ağaçlar doluydu uçamazdım da zaten. Fakat ağaçların olması çok işime yarayacaktı. Siper alma ve çelik ipler için okların saplanacağı yerler... Attığım oku ıskalamıştım ve Airu bunun üzerine "İplerine görebiliyorum kızıl çocuk" dedi. İlk defa iplerimi gören birisiyle karşılaşmıştım. Zorlu bir rakip olacağı zaten başından beri belliydi. Fakat bir açığı olmalıydı. İşte sonunda sarjörleri bitmişti fakat tamı tamına 4 saniyede değiştiriyordu. Sadece 4 saniyem vardı lanet olsun. Silahlarını garip bir şekilde tutarak "Hēisè de zǐdàn" dedi. Kaçmaktan başka seçeneğim yoktu bu saldırıdan. Fakat 12 tane mermi vardı bana gelen. Bir ihtimal rüzgarla değiştirebileceğimi düşündüm onların yönünü. Kanatlarımı çıkartıp çırpmaya başladım var gücümle öne doğru. Eğer bu işe yararsa kanatlarımdan dolayı şaşıracaktı. İşte bu da güzel bir fırsattı ve saldırısından sonra ise mermileri de bitmiş olacaktı. Yani bu bana 5 saniye gibi süre kazandırabilirdi. O zaman ise Haru katsu saldırısı yapacaktım bir daha. Ardından ise onu köşeye sıkıştırmak için de ipli oklarımı atacaktım. Kaçsa bile ağaçlar sayesinde belli bir süre sonra kaçacağı yer kalmayacaktı iplerimi görse de.
Yine idrisoviçle başlayacağım monster eldiven olmayan eliyle üstüne geliyordu fakat geri çekildin ve bir yumruk salladın ama senin yumruğun Monter'a ulaşmadan Monster yere ulaşıyor ve yere vurduğunda adeta bir deprem etkisi yaratarak senin dengeni bozmuştu ve yumruğun tamamen isabetsiz bir yere gitmişti ve adamı ıskalamıştın adam yumruğu attığın kolu tutuyor ve ''Senin gibi meyve kullanıcılaı ile dah öncede karşılaşmıştım artık yeteneğini öğrendiğime göre seni öldürebilirim senin yeteneğin uzamak'' diyor ve kolunda seni kendine doğru çekip eldiveni olan eliyle sana doğru bir yumruk atıyor...
Gokudera tarafı:Saldırıyı kanatlarınla savuşturmuştun ama sen saldırıları savuştururken o çoktan mermilerini değiştirmiş ve hiç bozmayarak cevap veriyor ''Meyve kullanıcısısın demek seni yenmek daha eğlenceli olacak'' diyor ve mermi yağdırmaya devam ediyor ama birden bir ağacın arkasına saklanıyor ve ''Şimdi beni yenemezsin'' diyor ve ağacın içinden bir mermi atıyor göz kadar bir delik oluşuyor ve ellerini yandan çıkarıp sana saldırmaya devam ediyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Düşündüğüm gibi rüzgarla yön değiştiriyordu mermileri. Saldırıyı savuşturmuştum. Fakat planım başarızdı şimdiden şarjörü doldurmuş ve meyve özelliğime de şaşırmayarak "Meyve kullanıcısısın demek seni yenmek daha eğlenceli olacak" dedi. Lanet olsun bir kez daha kurtulmak zorunda kalacaktım saldırılarından ancak zayıf yönünü bulmuştum. Kanatlarım sırtımda kalacaktı. Ve ateş edildiğinde çırpacaktım onları bu benim savunma yöntemimdi. Mermi yağdırmaya devam ederken birden bir ağacın arkasına geçti. "Şimdi beni yenemezsin" dedikten sonra ağacın içinden bir mermi attıp göz kadar delik oluşturmuştu . Ellerini de yandan çıkarıp bana saldırmaya devam ediyordu. Saldırıları kanatlarımla savuşturup o göz kadar deliği okumla vurmak için nişan aldım. Haru katsu saldırısını yapacaktım fakat bu sefer ismini söyleyip de onu kaçırtmak istemezdim. Oku yolladım ve "Sen öyle san orospu" dedim.
Evet öküzün yukarıdan yaptığı saldırıdan kaçmaya başlamıştım.Ama inerken yere attığı yumruk yeri sarsmıştı.Bu sarsıntı benim dengemi bozmuş ve attığım yumruk boşa gitmişti.Kolumu geri çekmek üzereyken öküz herif koluum tutuyor ve şu okkalı sözleri söylüyor''Senin gibi meyve kullanıcılaı ile dah öncede karşılaşmıştım artık yeteneğini öğrendiğime göre seni öldürebilirim senin yeteneğin uzamak''.
Sonra kolumdan tutup beni kendine doğru çekip yumruk atmak için pozisyon almıştı.Şİmdi öküzün inine gidiyordum kaçma şansım çok düşüktü ayrıca herif eldivenli eliyle saldırıyordu.Ben de kaçamayacağımı farkettikten sonra sol(eldivenli)elimle adama doğru giderken kafasına doğru bir yumruk attım. Öküz herif ya yumruğumdan kaçacak ve yumruk atmaktan vazgeçip yumruğumdan sıyrılacaktı.Diğer bir ihtimal ise gücüne güvenip yumruğu yiyecek ama okkalı bir yumruk konduracaktı diye düşündüm.Bakalım kimin yumruğu daha kuvvetliydi pislik.Kana kan dişe diş. Acaba öküz herif ne yapacaktı.
Gokudera Tarafı:Airuya saldırdığında Airu ağaca vurarak ağacı sarsıyor ve okun ağaca saplanmasını sağlıyor ardından gülerek cevap veriyor ''Ahahaha Böyle bir saldırıyla beni yeneceğini mi sandın kızıl çoc..'' derken ok patlıyor ve Airunun sözleri yarıda kalıyor onu kandırmıştın yere yapışmıştı ama dayanıklıydı ayağa kalktı ve sinirli bir şekilde ''Seni öldürücem kızıl çocuk'' diyor ve durmadan ateş etmeye başlıyor ateş ederken bağırıyor Qiángdà de zǐdàn...
Qiángdà de zǐdàn:Bu mermiler çok ağırdır yönünü değiştirmek imkansızdır...
İdrisoviç Tarafı: Adama eldivenli elinle yumruk atmıştın bu yumruğu görünce oda eldivenli eliyle karşılık vermişti tam bir yumruk sayılmasada karşılamıştı eldivnin işe yaramamış ve ardında Monster eldivenini çıkarır ve ''Benim elim tamamen metalle kaplanmıştır her türlü yumruğa kalkan olarak kullanabilirim ve bu eldivni sadece yumruğumu gizlemek için takıyorum'' diyor ve eldiveni yere atıyor ve yine aynı saldırıyı yapıyor...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Airu saldırımı ağaca sarsarak engellediğini sanıyordu. Gülerek" Ahahaha Böyle bir saldırıyla beni yeneceğini mi sandın kızıl çoc." derken okum patlamıştı. İlk hasarı ben vermiştim ona bu büyük bir başarıydı. Fakat kız beklediğimden de dayanıklıydı. Ayağa kalkıp sinirli bir şekilde "Seni öldürücem kızıl çocuk" deyip durmadan ateş etmeye başlamıştı. Ateş ederken de bağırıyordu "Qiángdà de zǐdàn" Bu saldırı ve bu mermiler diğerinden çok farklıydı. Bunları savurmazdım kaçmam lazımdı. Avantajımı korumalıydım. Yana doğru takla atıp ağacın arkasına biraz da olsa saldırılardan sıyrılmak için geçmiştim. Ağacı bile delebilecek güçteydi bu mermiler o yüzden bir ağacın arkasında fazla duramazdım. Fakat mermileri bitince benim için saldırma vakti gelecekti. Bu sefer yakın dövüş planlıyordum. O 4 saniyede yaklaşabildiğim kadar yaklaşıp aynı zamanda oklarımı fırlatacaktım.
Evet öküz herif tahmin ettiğim gibi bir güç savaşını kabul etmişti.Eldivenimle attığım yumruğu kendi eldiveniyle karşılamıştı.Nasıl bir eli vardı böyle sahip olduğum eldivene bile dayanabiliyordu.Tam bunu düşünürken bizim öküz eldivenini çıkarıp yine konuşmuştu ''Benim elim tamamen metalle kaplanmıştır her türlü yumruğa kalkan olarak kullanabilirim ve bu eldivni sadece yumruğumu gizlemek için takıyorum'.Bu sözlerden sonra gerçekten şaşırmıştım ama bu yumruğu başka türlü karşılayamayacağı da belliydi.Demek metal ha kavgamız dahada ilginçleşiyordu.Artık ciddi dövüşmenin zamanı gelmişti.Zaten bizim öküzde ciddileşmiş görünüyordu.Ve üzerime doğru aynı saldırıyı yapmak için koşturuyordu.
Adam üzerime doğru geliyordu bakalım bu sefer nasıl bir taktik uygulayacaktı.Yine tahmin ettiğim gibi kafasını fazla kullanmayan tiplerdendi bu dövüşü sahip olduğum zekayla kazanmalıydım.Rakibimin tek yapığı öküz gibi saldırmaktı plan diye bir düşüncesi yoktu.Adam üzerime doğru gelirken önce ayağına doğru dengesini kaybetmesi için bir tekme savurdum.Bu tekmeyle öküz herifin dengesini bozup bir açık vermesini bekleyecektim.Eğer açık verirse dövüşü bitirebilecek bir saldırıyla adamı indirmeyi planlıyordum.Ama önce açık verecek miydi.Deneyelim ve görelim.
Islıktan korunmak için monsterın kaçmasına şimdilik izin vermiştim.Lanet öküz seninle bir daha karşılaşacaktık o zaman seni öküz pirzola yapıp itlere yedireceğim.Diğerlerini aramaya koyuldum ama henüz kimseyi bulamamıştım.Acaba neredelerdi bizim köftehorlar. Bir yandan bizimkileri ararken diğer yandan da bu ıslık sesinin nereden geldiğini merak ediyordum.Ayrıca bu haydutlar neden kaçmışlardı.Bu ıslık onlar için bir işaretmiydi yoksa sadece kaçmalarına fırsat verecek bir şans mıydı. Bugünlük karargaha elimiz boş döneceğiz gibi duruyordu.Ama önümüzde daha 13 gün olması ve bu adamları gücünü bilmemiz bizim için avantaj sayılabilirdi.Diğerlerini aramaya devam ediyordum.Onları da alıp karargaha gitmeliydik ama önce bizim grubu bulmalıydım.
-- Edited by idrisovic on Friday 10th of August 2012 10:57:31 PM
İdrisoviç Tarafı:Adamın ayağına attığın tekme isabetliydi ama adam tekmeyi hissetmemiş gibi devam etti yere inmeye ve yumruğunu yine yere vurdu bu seferki daha sertti daha büyük bir sarsıntı oldu ama bu sefer dengen bozulmamıştı çünkü önlem almıştın adam ayağa dikildi ve üstüne yine ayağa dikildi ve üstüne doğru koşuyordu birden bir ıslık sesi duyuldu çok yüksekti ıslık sesini duymamak için kulaklarını kapatmak zorundaydın Monster ise oradan uzaklaşmaktaydı ve ama peşinden gidemiyordun ıslık sesi kulaklarını çınlatıyordu çok güçlüydü...
Gokudera Tarafı:Airu mermisini değiştiriyordu tam okunu çekip fırlatacaktın ki ıslık sesi duydun kulaklarını kapatmak zorundaydın okunda etkisiz kalmıştı Airu sana karşı konuştu ''B.. s..e..k g..yo..m a. yi... ka...l..a..z.'' dediklerinden hiç bir şey anlaşılmıyor ve oradan uzaklaşıyor ama kulakların zar zor duyuyordu ve ıslık sesi çok yüksekti...
__________________
Kötülere karşı acıma duygusu beslemem.Ancak aile farklı birşey.
Ewt haydi koçum dayan.Başarabilirsin sen bu kadar çabuk ölemezsin.Gokuderayı hızlı bir şeklide karargaha doğru götürüyordum.Şehrin ortasına geldiğimizde uyanmış ve bana gülümseyerek birşeyler söylemişti.Lanet kızıl saç demek ölmedin buna sevindim işte.Nedense artık onu kendime yakın hissediyordum.Sırtımdan indi ve yürüyebileceğini söyleyerek iyi olduğunu gösterdi. Biraz sonra karargaha girmiştik hemen doktorun yanına gidip gokuderaya bakmasını söyledim.Gokuderanın tedavisi sürerken kiritoda içeriye girmişti. Hoşgeldin kirito tahmin ettiğim gibi tek parça halinde geri döndün.Seni aradım ama bulamadım.Sen orada olanlar hakkında birşey biliyor musun.Ve ıslık sesi hakkında bir bilgin var mı?Kiritoya aniden sorduğum bu sorular merakımın göstergesiydi.Soruları sorduktan sonra cevaplarını bekledim
-- Edited by idrisovic on Saturday 11th of August 2012 12:20:04 AM
Adamın ayağına attığım yumruk isabet etmişti ama öküz herif bana mısın demiyordu.Yumruğunu yere vurarak dengemi bozmaya çalışsada aynı hataya iki kere düşecek bir korsan değildim.Bu hareketten sonra yine düşüncesizce üstüme doğru geliyordu.Adama konsantre olmuşken birden çok yüksek bir ıslık sesi duymuştum.Bu ses kulaklarımı çınlatıyordu o yüzden kulaklarımı kapatmak zorunda kalmıştım.monster baktığımda ise nalları dikmiş kaçıyordu.Bu öküz herif niye kaçıyordu acaba hemen peşinden gitmeliydim.AMa ıslık sesinden dolayı peşinden gidemiyordum. Bu ıslık sesi kimden çıkıyordu ve nasıl bu kadar yüksek bir ses seviyesi vardı.Ayrıca monster korktuğundan mı kçamıştı yoksa ıslık yüzünden mi bu soruların cevabını birazdan öğrenebilecek gibi bir izlenim vardı.Şerefsiz öküz kavganın ortasından kaçaılır mı.Haydut olabilirsin ama erkeksin erkek.Hemen diğerlerinin yanına gidip durumlarının nasıl olduğunu kontrol etmeye gittim.