One Piece Rpg

Members Login
Username 
 
Password 
    Remember Me  
 

Topic: Him/bel tesisi

Post Info
Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 9, 2013
Him/bel tesisi
Permalink   
 

Evden çıkmadan önce koumu yağlamak için yağ ve cilalamak içinde cila aldım. sonrada masaya dönüp kardeşimin mektuplarını ve iş ilanını aldım.

"Him/bel tesisinde mühendislik ve korsanlarla mücadele için marine askeri aranıyor."

Küçüklüğümden beri marinelerin kaframanlarının hikayeleri ile büyümüştüm. onların adalet ile dünyayı savundukları ve güçsüzleri korudukları hakkındaki hikayeler.Sakat olmadan önce hep marine olmak istemiştim. Bir amiral olmak ve korsanları durdurmak.Elime baktım. Soğuk ama sağlamdı. güçlüydüde. Gökmetalden üretilmiş kaliteli bir çelik.içinden geçen fiber kablo ve sensörler ile dokunduğunu hisseden ve normal bir elden daha hassas çalışan müthiş bir mühendislik harikası bu el uzun zaman önce ki bir kazanın hüzünlü bir anısıydı. Değiştim dedim kendi kendime."Değiştim ve güçlendim. artık ne bir kız ne bir barut fıçısı durdurabilir beni bundan sonra. Şurdan çıktığım zaman bir dinizci olarak dönücem" dedim ve metal kolumu sıkarak kapıya vurdum. elime bir kaç beri alıp arka sokakdan dolanarak çıktım...



-- Edited by ichigo on Wednesday 9th of January 2013 06:58:35 PM

__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 9, 2013
Permalink   
 
Rayleigh wrote:

Marine karargahına vardığında kapıda iki erin beklediğini görüyorsun. Onlara hiç bakmadan hızlı adımlarla içeri girerek kayıt bölümüne gidiyorsun. Kayıt işlemin tamamlandıktan sonra çok sayıda testlere tabii tutuluyorsun. Akşama kadar karargahta işlemlerle uğraştıktan sonra sana eve gitmeni ve onların sana haber vereceğini söylüyorlar. Eve geri dönüyorsun ve ertesi günü sabırsızlıkla bekliyorsun. Ama cevap gelmiyor. Bir hatta iki hafta boyunca hiç bir cevap gelmiyor. Sen artık ümidini kesmek üzere iken kapın çalıyor, ve kapıyı açtığında, karşında 15 kadar marine askeri seni selamlıyor. Biri öne çıkarak konuşuyor: "Subay Rassen; ben denizci karargahından astsubay Minder. Sizi karargaha davet etmek için görevlendirildim."


 Karşıma çıkan bu ani mucizeden dolayı başım dönmüştü. sonunda göreve başlamaya hazırdım. "Bir dakika bekle" diyip yukarı yatak odama koştum.Hemen yedek parçalarımı yağımı ve mektuplarımı kıyafetlerimin arasına sıkıştırdım. sonra yağın gereksiz olduğunu düşünüp odanın içine fırlattım. usul usul kapıya doğru ilerledim."Hadi beni karargaha götürün Astsubay Minder" dedim ve kulaklarımda bir çınlama ile yolun ortasına yürüdüm. Metal kolumda sanki buna sevinmişcesine Gıcır Gıcır diye sesler çıkartıyordu. Sonra farkettimki kolumun dirsek kısmını çok sıkmışım. Ama bu sorun değildi ve halledilebilirdi. tesise doğru yürürken Kılıç kolumu ve kılıcımı evde bıraktığımı fark ettim. ve "BENSİZ GİDİN!!" Diyip eve doğru sakin ve emin adımlarla yola çıktım.



-- Edited by ichigo on Wednesday 9th of January 2013 07:49:51 PM

__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 9, 2013
Permalink   
 

Karargaha tek başına gidiyorsun fakat bu gidişinde girişteki iki asker seni görünce hemen selam duruyorlar. Sen tam karargaha girecekken her sabah karşılaştığın yaşlı bir amcayı görüyorsun. Her zamanki gibi ona selam vericekken bu sefer o önce davranıp seni selamlıyor: "Günaydın Subay Rassen! Saygılar!" İlk önce çok şaşırıyorsunbu kelimeye hale alışamamışsın 'Subay Rassen' Artık insanlar sana saygı duymaya başlamışlardı. Artık sen bir marine subayıydın. Karargahtan içeri giriyor içerideki aaskerler seni selamlıyorlar. Kayıt odasına giriyorsun. Ama bu sefer içerideki memur sen girince ayağa kalkıyor. Tam sen bir şey soracakken yanına Astsubay Minder geliyor. "Efendim Kaptan sizi odasında bekliyor." Minderle beraber kaptanın odasına gidiyorsunuz. İçeride elindeki kağıtları inceleyen yaşlı bir adam denizci var. Minder Hemen selam veriyor. Onu görünce sen de selam duruyorsun. "Fazla konuşmayı sevmem işte ilk görevin genç subay" diyip kağıtları uzatıveriyor kaptan. Daha ağzını bile açamadan odadan çıkıyorsunuz. Minder de selamlayıp uzaklaşıyor. Elinde 3 sayfa kağıtla kapının önünde şaşkın bir şekilde beklerken buluyorsun kendini...



-- Edited by Rayleigh on Wednesday 9th of January 2013 09:46:30 PM

__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 10, 2013
Permalink   
 

Marine karargahına vardığında kapıda iki erin beklediğini görüyorsun. Onlara hiç bakmadan hızlı adımlarla içeri girerek kayıt bölümüne gidiyorsun. Kayıt işlemin tamamlandıktan sonra çok sayıda testlere tabii tutuluyorsun. Akşama kadar karargahta işlemlerle uğraştıktan sonra sana eve gitmeni ve onların sana haber vereceğini söylüyorlar. Eve geri dönüyorsun ve ertesi günü sabırsızlıkla bekliyorsun. Ama cevap gelmiyor. Bir hatta iki hafta boyunca hiç bir cevap gelmiyor. Sen artık ümidini kesmek üzere iken kapın çalıyor, ve kapıyı açtığında, karşında 15 kadar marine askeri seni selamlıyor. Biri öne çıkarak konuşuyor: "Subay Rassen; ben denizci karargahından astsubay Minder. Sizi karargaha davet etmek için görevlendirildim."



__________________
Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 10, 2013
Permalink   
 

Dosya da Belyor adındaki bir adaya atandığın yazıyor. Himdex adındaki bir proje için south blue merkez üssü olarak seçilmiş bir ada. Projenin ve adanın ilk heceleri alınarak Him-Bel adı verilen bir tesis kurulmuş. Tesiste Cyborg haline getirilmiş deniz kralları ile ilgili test çalışmaları sürdürülüyor. Projenin öneminden dolayı tüm mürettebat mühendislerden seçilmiş. Projenin başında bir denizci kaptanı var. Senin görevin ise denizci subayı olarak tesisin güvenliğini sağlamak...

Kağıtların arasında bu akşam kalkacak olan bir denizci gemisi için gerekli belgeler var. Son olarak da vardığın zaman Belyor denizci kaptanına vermen gereken tayin belgelerini buluyorsun.



-- Edited by Rayleigh on Thursday 10th of January 2013 07:06:51 PM

__________________
Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 10, 2013
Permalink   
 

 Karargaha doğru yol almaya başladım. Yavaş ve tempolu adımlarla karargaha doğru yol alırken yaşlı bir bey efendi-Tanındıktı aslında her gün benden motor yağı alırdı-bana baktı ve bana  "Günaydın Subay Rassen! Saygılar!"  dedi. Evet ben "SUBAY" Rassendim. Hala alışamadığım bu durum karşısında her zamanki kadar doğal olmak daha şaşırtıcıydı oysaki. Karargahın önünde durdum ve yukarı baktım:

HİM/BEL ASKERİ KARARGAH

İçerde herkes yeni subayı selamlamaya başlamışlardı. İçerideki bu doğallık Rasseni daha fazla şaşrıtmaya yetiyodu bile. Hızlı ama tempolu adımlarla kayıt bürosuna irerledim. İçerideki memur hemen ayağa kalktı. Tam ona tesisin yerini soracakken "Efendim Kaptan sizi odasında bekliyor." yana döndüğümde Astsubay Minder yanımda durmuş bana bakıyordu. Ona dönüp " Tamam,gidelim!!"  dedim. 

 "Fazla konuşmayı sevmem işte ilk görevin genç subay"dedi kaptan ve masaya bir kaç sayfa kağıt koydu hemen. Elime aldığımda sıradan bir kağıt taşımadığımı anlamıştım. Olması geregtiğinden ağır bir görevdi bu. Daha sormaya fırsat bile olmadan Minderla beraber senam verip çıktım.

henüz  yeni olmama rağmen çabuk kaynaşmıştım. Astsubaylar ve teğmenler beni sevecenlikle karşılamış ve ardındanda görevimi almıştım. Heman koşarak eve doğru yol aldım ve yol sırasında görevin ne olduğunu düşündüm. Sanırım çok heyecanlanmıştım çünkü metal elim oynamaya başlamıştı. Sağa sola dönüyor ve gıcırtılı sesler çıkartıyordu. Parmaklarım kasılıyor ve hissetmemem gereken şeyleri algılıyordum. Heman eve doğru koştum ve kolumu incelemek için alet ve edevatlarımı çıkardım. Bileği çıkardığımda fiberlerin aşındığını gördüm. bu 3. fiber uçlarımdı. kollarımı kullanmamı ve bir insan gibi dokunduğumu hissetmemi sağlayan ana araç. yıllar önce bir kız için yaptığım bir düelloda mermilerden biri arkamdaki barut deposu patlamış ve sinirlerim hasar görmüştü. kolum ise zaten parçalanmıştı o yüzden düzenlenemezdi. Yıllar sonra babam aracılığı ile vepungun 13 deneyinde 25. denek olmuş ve hala kullanılabilir sinirlerimle bu kol ve fiber omur yapılmıştı. Yüzümü buruşturdum. bu çok uzun zaman önceydi. şimdi görevime odaklanmalıydım. babamdan istediğim fiber 1 ayda gelirdi. o zamana kadar başka bir şeyle aynı verimliliği yakalmalıydım. bir parça bronz aldım ve pnu eriterek kablo demeti haline getirdim. fiberin yerine koydum ve çalışmaya başlamak için masaya yaklaştım.

ilk sayfayı okumak için zarfı açtım ve elime sayfa demetini aldım.



__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 11, 2013
Permalink   
 
Rayleigh wrote:

Dosya da Belyor adındaki bir adaya atandığın yazıyor. Himdex adındaki bir proje için south blue merkez üssü olarak seçilmiş bir ada. Projenin ve adanın ilk heceleri alınarak Him-Bel adı verilen bir tesis kurulmuş. Tesiste Cyborg haline getirilmiş deniz kralları ile ilgili test çalışmaları sürdürülüyor. Projenin öneminden dolayı tüm mürettebat mühendislerden seçilmiş. Projenin başında bir denizci kaptanı var. Senin görevin ise denizci subayı olarak tesisin güvenliğini sağlamak...

Kağıtların arasında bu akşam kalkacak olan bir denizci gemisi için gerekli belgeler var. Son olarak da vardığın zaman Belyor denizci kaptanına vermen gereken tayin belgelerini buluyorsun.



-- Edited by Rayleigh on Thursday 10th of January 2013 07:06:51 PM


 Belyor adası diye düşündüm. zamanında orası hakkında bir şeyler duymuştum. Babam fazla bilgi vermemişti ama orada bir silah geliştirme çalışması yapıldığı hakkında bir şeyler yazmıştı mektubuna. Him-bel tesisi adınında projenin ve adanın adından geldiği aşikar diye düşündüm. Ama şimdi tesisde cyborg deniz krallarının üretildiğini bu kağıttaki yazılardan okuyordum.

Akşamüstüne doğru alet edavatımı ve planlarımı topladıktan sonra Belyor adasına kalkacak bir gemiye binmek üzere yola çıktım. elimdeki ayararın düzeldiğinden emin oldukdan sonra yolun ordaki mağazadan 3 kilo bronz olmayıda ifmal etmedim.

gemiye binip çıktıkdan sonra

Belyor adası büyüleyciydi. havası sıcak ve motor yağı kokuyordu. etrafdaki alet ve edevatlarla uğraşan insanların hepsininde en iyi mühendisler olmasıda iş içindeki verimliliğimi artıracaktı. kafamda milyon soruyla kaptanın ofisine gittim...



__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 11, 2013
Permalink   
 

Kaptanın odası 6 katlı tesisin en üst katında yer alıyor. Girdiğin kapının karşısında kalan duvar tamamen camdan yapılmış ve simit şeklindeki binanı ortasında kalan devasa bir havuza bakıyordu. İçeri girdiğinde Kaptan masasında oturuyor ve yanındaki bir subaya talimatlar veriyordu. Kaptan; kısa boylu 1.5 metre boyunda, kel, yuvarlak kafalı, Şişman olmasa bile kalın derili bir adam. Masasının yanında masaya yasladığı bir topuzu var. Sen gelince işlerine ara verip seninle ilgilenmeye başlıyor: "Hoş geldin genç subay; Ben Denizci kaptan Prakent." Sonra yanındaki subaya dönerek: "Subay Kernet, Bu genç yeni subayımız Subay Rassen." Subay Kernet uzun boylu düzgün ve şık giyimli resmî görünen bir adam. Belinin yanında kısa bir kılıç taşıyor. Kaptanın sizi tanıştırmasından sonra yanına gelerek elini sıkıyor: "Hoş geldin Rassen. Burada Seninle beraber güzel şeyler yapacağımıza eminim."



-- Edited by Rayleigh on Friday 11th of January 2013 07:07:49 PM

__________________
Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 11, 2013
Permalink   
 
Rayleigh wrote:

Kaptanın odası 6 katlı tesisin en üst katında yer alıyor. Girdiğin kapının karşısında kalan duvar tamamen camdan yapılmış ve simit şeklindeki binanı ortasında kalan devasa bir havuza bakıyordu. İçeri girdiğinde Kaptan masasında oturuyor ve yanındaki bir subaya talimatlar veriyordu. Kaptan; kısa boylu 1.5 metre boyunda, kel, yuvarlak kafalı, Şişman olmasa bile kalın derili bir adam. Masasının yanında masaya yasladığı bir topuzu var. Sen gelince işlerine ara verip seninle ilgilenmeye başlıyor: "Hoş geldin genç subay; Ben Denizci kaptan Prakent." Sonra yanındaki subaya dönerek: "Subay Kernet, Bu genç yeni subayımız Subay Rassen." Subay Kernet uzun boylu düzgün ve şık giyimli resmî görünen bir adam. Belinin yanında kısa bir kılıç taşıyor. Kaptanın sizi tanıştırmasından sonra yanına gelerek elini sıkıyor: "Hoş geldin Rassen. Burada Seninle beraber güzel şeyler yapacağımıza eminim."



-- Edited by Rayleigh on Friday 11th of January 2013 07:07:49 PM


 Subay Kernet çok sevecen ve güleç bir insandı. Ama yolculuğun verdiği yorgunluk ile odama çekildim. diğer odalar gibi buda ferahtı. İçeride biraz durduktan sonra adada biraz yürüyüş yaptım. sağ koluma kılıcımı taktıkdan sonra alıştırma yapmaya başladım. önümdeki kütüğü bir düşman olarak görüyor ve onu hedef alarak vuruşlar gerçekleşiriyordum. Sol,sol,sağ alt,direkt,dön,kes....bunları tekrarlayarak tüm vaktimi harcadım...

Geri döndüğümde odama çıkıp düşünmeye başladım. Günümü değerlendirdiğimde verimliliğimin diğerlerine oranla az olduğuğunu fark ettim. Kaptan Prakent güçlü gözükmese bile içinde müthiş bir güç olduğuna şüphe yoktu. Hem bu denizde East blueda olduğundan daha fazla tehlike ile karşılaşacaktım. Kendimi ve tesisi savunabilirmiydim ki. Elim aranıyor listesine gitti. Akira korsanları, Hüküm koranları ve gambler korsanları. bunların ödülü çok hızlı artıyor ve ölümcül derecede tehlikeliydiler. Yapabilirim. Hepsini yakalaya bilirim. Altımda koca bir tesis var. eğer kolumu tamir edip modifiye edersem gücümü arttırabilirim.

Ve günün yorgunluğu ile uykuya daldım.



-- Edited by ichigo on Saturday 12th of January 2013 12:47:48 PM

__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 13, 2013
Permalink   
 
Sana doğru gelip selam veren Subay Kernet'e hiçbir cevap vermeden ve Kaptandan izin almadan odadan çıkıp gidiyorsun. Bu senin için ileride büyük bir sorun olabilir. Günün kalanını egzersizlerle geçirip yatıyorsun. Sabah uyandığında yatağının başında bir asker seni bekliyor. Ve sen uyanınca sana kaptanın seni görmek istediğini söylüyor...

__________________
Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Jan 13, 2013
Permalink   
 
Yavaş bir şekilde yukarı çıkarken derin düşüncelere daldım. "umarım bir korsan saldırısı çin asker çağrıyorlardır yada terfi etmişimdir. yada başka birşeyde olabilir ama umarım bu daranışlarım için beni cezalandırmazlar!"

__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Admin
Status: Offline
Posts: 907
Date: Jan 17, 2013
Permalink   
 

Yukarı kaptanın yanına çıkıyorsun kapıyı çalıp içeriye girdiğinde kaptan masasında evraklarla uğraşıyor. Sen içeri girince başını kaldırıp gülümsüyor: "Ah Subay Rassen! Gel gel şöyle yanıma otur. Dün sanırım biraz rahatsızdın, bu yüzden sana pek iş vermek istemedim. Bu gün sadece evrak odasındaki evraklarla ilgilenmen yeterli olacaktır, tabii bir de yeni askerler için olan eğitim kursuna katılmalısın. Hangisini istersen önce onu yapabilirsin."



__________________
Member
Status: Offline
Posts: 23
Date: Feb 7, 2013
Permalink   
 
Evrak odası küf kokuyordu. İçerisi o kadar sıcak ve havasızdıki boğulacak gibi oluyordum. Kayıtları düzenlemeye başlarken tozlu raflar arasında eski bir dosya gördüm

__________________

rossin_by_muslu-d5r2pq4.png

Korsan
Status: Offline
Posts: 438
Date: Feb 7, 2013
Permalink   
 
Sited taşındı.Duyurular kısmında yeni sitenin adresi var

__________________

ch6kq.png

Ad: İDRİSOVİC

ÖDÜL:c3ysv.png

PARa:1000 beli

 

Refleks:4+1   Güç: 4+3  Çeviklik: 8+2  Dayanıkılılık:4+4

  Meyve: 1+8 Dövüş tekniği1

 
Page 1 of 1  sorted by
Quick Reply

Please log in to post quick replies.



Create your own FREE Forum
Report Abuse
Powered by ActiveBoard